Önümüzdeki yerel seçimlerde sandığa gitmeyecek seçmen kitlesi gelmiş geçmiş en çok yüzdeye ulaşması hayal değil. Önümüzdeki seçim bir genel seçim olsaydı bu fikrimi çok daha kesin savunurdum ancak yerel seçim olduğu için yine de tahminimin büyük bir bölümünün gerçekleşeceğini düşünüyorum.

Halk küskün ve kızgın

Toplumun gerçeklerinden çok uzak ve hala küçük hesaplar içinde bulunan siyasetçilerin, bu toplumun hayatından hızla çıkması ve çok medeni, adaletli, liyakatli genç ellere teslim edilmesi artık şart olmuştur.

Şu an ki siyasi anlayış ile yani biz demeyen “benim koltuğum hep benim olsun, benim adamım işe girsin, benim iş adamım ihaleyi alsın, benim destekçilerimin işleri yasal olmasa da kabul edilsin, benim kurallarım uygulansın” dendiği o düzende demokrasiden ve adaletten bahsedemeyiz.

Burada ancak dikta bir rejimden bahsedebiliriz.

Ahmak yerine koyulan bu halk, aslında çok büyük bir isteğe sahip değil. Peki, halk ne istiyor?

“Beni iç ve dış düşmanlardan koru, adalet dağıtırken tarafsız ol ve sosyal devlet ol”

Bu kadar basit bir konu…

Seçmeni siyasetçilerden bıktıracak kadar milliyetçi olmana, seçmeni dinden çıkaracak kadar dinci olmana, seçmeni siyasetçiden bıktıracak kadar fanatik solcu olmana hiç gerek yok!

Siyasetinize insanı mutlu edecek bir görev ve anlayış yükleyin yeter.

Toplumun geniş çoğunluğu mutlu olmayacaksa dinci olmanın da, solcu olmanın da, milliyetçi olmanın da bir anlamı yok.

Buralardan beslenen siyasi anlayışa da hiç gerek yok

Günün, zamanın şekline ve gerçeğine göre siyaset yap ve adil ol. Toplumun tamamına hizmet et, süren dolduğunda ise çek git.

Gitmediğinde ise bu insanlar şunu düşünür; koltuğundan kalkmıyor ya altına pislemiştir ya da yemeği çok seviyor. Bu sebepten gitmiyor bunun başka bir açıklaması olamaz.

Siyasete vizyonsuz insanlar girmez, vizyonu olanları da bu halk bulur ve seçer. Hala o koltuklarda oturmaya ısrarla devam eden kerameti kendinde gören siyasetçileri, seçmenin büyük bir çoğunluğu elinden başka bir şey gelmediği için sandığa gitmeyerek uyaracak düşüncesini taşıyorum.

Sandığa gitmeyen seçmen yüzdesi siyasetçilere bir uyarı olabilir ama anlayana.

Sandığa gitmeme davranışı nedeni, dünyayı yöneten liderlerin barıştan, adaletten çok uzak, beceriksiz ve yetersizliğini gören gençlerin büyük bir çoğunluğunun ve gelecek göremeyen diğer seçmenlerinde sandığa gitmeyeceği, antidemokratik ve “ben yaptım oldu” ile yönetilen tüm ülkelerde de bu sonucun görülmesi çok mümkün.

Türkiye’de son 30 yılda genel ve yerel seçimlere katılma ortalaması yaklaşık %84.

Siyaset yaparak ülkesine hizmet etmeyi düşünen gençler korkmayın, çekinmeyin, lütfen bir adım öne çıkın ve siyasete girin “işte şimdi o zaman bu zaman”

Enerji ve geniş görüşlülük anlayışınız ile bizleri aydınlatın.

Gerek görüşleri ve gerekse hizmetleri ile seçmeni siyasetten soğutan siyasetçilerin çok hızlı bir şekilde hayatımızdan çıkmaları gerekir.

Kurtuluruz belki ama tabi bu vasıflara sahip insanları sen seçmesen…