Türkiye’de yaklaşık 6 milyon kişi EYT sorunu yaşıyorken, herkesin gözü kulağı son günlerde çıkacağı söylenen yasada. Yasa daha henüz çıkmadan çeşitli tartışmaları da beraberinde getirmeye devam ediyor. Çatalca Kaymakamı Sayın Erdoğan Turan Ermiş’te Facebook hesabından yaptığı;“EYT’ye takılmanın ne olduğunu bir türlü anlayamadım. EYT’ye takılmasak ne yapacağız! Emekli olup yan gelip yatacak mıyız?” şeklindeki paylaşımıyla bu tartışmaya dahil oldu. Bu paylaşımı sonrası takipçilerinden çeşitli eleştiriler aldı. Çatalca Kaymakamı Sayın Erdoğan Turan Ermiş’in EYT ile ilgili paylaşımına yanıt veren takipçilerinin yorumlarından bazıları ise şöyleydi;
“Sayın Kaymakamım bu millette Türkiye emeklisi yan gelip yatan bir emekli gösterir misiniz kim üç beş bin lira maaşla geçinebiliyor alay etmeyin lütfen.”

“Hele ki Yüce Türk Devletimiz yöneticilerinin EYT sorununun üzerinde çalışması olduğu bu dönemde bir kamu yöneticisinin bu konuyla alakalı dalga geçercesine paylaşım yapılması beni derinden üzmüştür”. Ve buna benzer pek çok eleştirel yorumla karşı karşıya kalan Çatalca Kaymakamı bir cevap verme gerekliliği görüp takipçilerine şu şekilde bir açıklama ile yanıt vermiş:
“Değerli arkadaşlar, ben 97 yılında memuriyete başladım, EYT konusu beni etkilemese bu paylaşımı başkalarını ilgilendiriyor diye hicap edip yazmazdım. Ama bizim ülkemiz 36 yaşında emekli olanlar gördü. Halbuki insanoğlu ortalama 40 yaşında kemale eriyor. 23 yaşında işe girip emeklilik hesabı yapan tanıdıklarım oldu geçmişte. Allah hepimize sağlıklı yaşlanmalar nasip etsin. Sağlığımız varoldukça Millete ve Ülkemize hizmet etmek bahtiyarlığını Allah hepimize nasip etsin.”

Kısaca sizlerle Çatalca Kaymakamı’nın ve takipçilerinin facebook üzerinden yaptıkları paylaşımlarından bahsettim. Kısaca diyorum çünkü her bir yorumu buradan yazmam mümkün değil. Şimdi bu konu üzerine şunu söylemek istiyorum. Bir mülki amir olarak yaptığınız her yorum ve eleştiri şahsınızı olduğu kadar isteseniz de istemeseniz de makamınızı da bağlar. Madem böyle bir paylaşımda bulunuyorsunuz konu üzerine önerilerinizi de paylaşmalıydınız. Siz her hafta halk günü yapıp, halk ile bir araya gelen ve sorunları dinleyen bir mülki amir olarak günümüz şartlarını göz önüne alırsak vatandaşın yaşadığı en önemli ve hayati sorun geçim sıkıntısı olduğu görüşündeyim. EYT sorunundan etkilenen biri olduğunuzu yazarken çoğunluğun yaşam standartlarını göz önüne alıp bu değerlendirmede bulunmadığınız kanaatindeyim. Ne yazık ki bu paylaşımınızda unuttuğunuz bir husus var ki herkes eşit imkanlara ve yaşam şartlarına sahip değil. Bugün bir kira bedeli asgari ücrete denk gelirken ya da bir emekli maaşı ile sadece kira gideri karşılanabiliyorken hangi emekli, emekli maaşını alıp yan gelip yatabilir? 

Özellikle hayat pahalılığı almış başını giderken, insanlar geçim derdinden başka bir şey düşünemez olmuşken bu paylaşımınızın oldukça talihsiz bir paylaşım olduğunu düşünüyorum. Belki bulunduğunuz noktada EYT sorununu anlamlandıramamış olabilirsiniz. Çoğunun işçi sınıfı olduğu EYT Mağdurlarının amacının ne olduğunu açıklayayım. Aldıkları asgari ücret ne yazık ki yaşamsal ihtiyaçlarını( en temel gıda, barınma, giyinme vb.), çocuklarının eğitim masraflarını karşılayamadığı için emekli olursam emekli maaşı ile bir kısım ihtiyaçları karşılarım, aynı zamanda bir işte çalışarak alacağı ücret ile de biraz olsun belki ailemin isteklerine cevap veririm niyetinde. Yani Allah sağlık verdiği müddetçe aç kalmamak, muhtaç olmamak için çalışıp ülkeye hizmete ve yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilme gayretinde. Bir umut EYT sorununun çözümünü bekleyen milyonlar varken, EYT konusunu hükümet ve siyasiler yeterince tartışırlarken bana göre makamları itibariyle tarafsızlığını koruması gereken kişilerin özellikle sorun ekmek davasıyken daha hassas ve duyarlı davranmalarını öneririm. Çünkü yaşam şartları herkes için eşit değil ve bilemeyiz ki kimin ocağında aş mı kaynar taş mı?