Geceye övgü

Sabahın 4'ü yine. Kahve içiyorum. Evgeny Grinko'dan Valse çalıyor. Her şey tamam diyeceğim sanıyorsun değil mi? Hayır ama her şey eksik. Sen uyuyorsun mesela. Ve dünyada hala kötüler kazanmaya devam ediyor. İyileri, iyiliği ve seni geceden ummak bile imkansız.


Müzik her şey olabilir ama sessizliğin de bir tınısı vardır. Sensizlik mesela sessizliğe benziyor. İnsanın içini huzursuz eden lanet bir tını, en duyulmak istemeyen aşağılık ritim ve melodiler. Hadi Farid Farjad'ın kemanıyla yendim sessizliği, peki ya sensizliği...


"Bekle ki sabah olsun" dedi iç sesim. Uykusuz sabahlar, küfür gibi sabahlar. Her sabah kötülerin iktidarına uyandığımız, her akşam kötülerin enflasyonu altında 50 liraya aldığımız sigaralarla gelecekteki muhtemel kansere yatırım yaptığımız sabahlar. Bir de sensizlik sorma gitsin.
Rivayet odur ki insan sesine en yakın ses keman sesi imiş. Ondan olacak bu keman üstatlarına kulak verme düşkünlüğüm hani belki seni ve seninle birlikte gelebilecek türlü iyilikleri duyabilme ihtimali, senin sesini duyabilme ihtimali...


Bir kahve ve bir kahve daha şimdi. Sahi nasıl uyuyorduk Leman? Fena halde leman bir gecenin ortasında uyunmaz ama haklısın. Dün serindi ortalık bugün epey sıcakladı gene... Sabah zorlu olacağa benziyor. Ama neyse sen bir "günaydın" dersin geçer. Geçer değil mi?


Baktım olacak gibi değil uyku. Oldurmamayı seçtim. Çalıştığım masada İBB Bülteni var; "Kazandık, İstanbul'a Kazandırdık" yazıyor. İlham verdi bu bana. Kendi bültenimi çıkaracağım ben de; "Kaybettik. Kendimize kaybettirdik..." diye. Kapakta kederli bir ben; ağzımda sefil bir cigara...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Anıl Boduç Arşivi