Yeni yüzyılın yöneticileri neleri mutlaka yapmalı?

Öncelikle yaşananlardan ders alarak, geçmişte vatandaşlarımızın zarar gördüğü ve ders almamız gereken konular bence şunlardır;
Selçuklunun, Osmanlı’nın çöküşüne ve Cumhuriyet’e büyük zararlar veren, toplum barışına ciddi yaralar açan din ve devlet işlerini kesinlikle birbirinden ayıracak yasaya bağlı kalınmalı ve bu konuda taviz verilmemeli.
Komşu ülkeler ile çok sıkı bir komşuluk ve dostluk içinde olunmalı, öyle bir komşuluk yapmalıyız ki asla huzurumuz bozulmamalı. Komşu ülkelerin ve bizim insanlarımız acı çekmemeli ve ölmemeli. 
Milli servet adil bir şekilde toplumun tabanına dağılımı mutlaka sağlanmalı. 
Zengin ve fakir olarak değil; Zengin, iş dünyası insanı, orta sınıf ve fakir olan bu sınıflar mutlaka yaşatılmalı. Sınıflar arası mesafeler kısa olmalı.
Siyasetçilerin ve üst düzey yöneticilerin mutlaka yeterliliği olmalı. Her iş liyakate dayalı olarak seçilmiş yöneticilerden oluşmalı. 
Görevini kötüye kullanan yöneticiler ağır cezada yargılanmalı ve görevinden derhal alınarak işine son verilmesi sağlanmalı.
Siyasi partiler kanun değiştirilerek tüm parti üyelerinin vekil ve başkanını seçmesi sağlanmalı, seçilme sınırı mutlaka getirilmeli.
Eğitim yöntemimiz yüzlerce üniversite açmaktan ibaret. Bu üniversitelerin yüzlerce bilim insanı çıkaracak şekilde kalitesi yükseltilmeli. Bilime ağırlık verilmeli.  Meslek liseleri hızla çoğaltılmalı ve üniversitelere girişler zorlaştırılmalı.
Oy kullanımında ise okumuşların oyları okumamış insan oylarından daha değerli olması sağlanmalı. Mesela okuma yazma bilmeyenin oyu 1 puan olabilir, ilköğretim mezunu 2 puan olabilir, lise mezunu 3 puan olabilir, yüksek okul bitiren 4 puan olabilir.
Oylar parmak izi teknolojisi ile kullanılmal ya da dışarı hiç çıkmadan herkes e-devlet üzerinden kullanabilmeli.
Yeni bir anayasa yapılmalı. İnsan ahlakının ve haklarının korunması maksadı ile güncellenmelidir.
Sahtekâr, hırsız, sapık, dolandırıcı, toplum düzenini bozan, rüşvet alan yani toplumu içinden kemiren bu insanları temizleyecek cezaların çıkmasını sağlanmalı.
Seçilenlerin halka hakaret etmesinin suç olması gerektiğini düşünüyorum. Siyasilerin halktan aldıkları yönetim yetkisini kötüye kullanımlarından bir tanesi de budur. Aşağılayıcı, toplumu bölücü ve küfre kadar uzanan hakaretlerin bir cezası mutlaka olmalı. Vekilin aslına hakaret etmesi hukuken ceza hükmü olmalı, varsa işletilmeli. 
Tüm markalarda kartelleşme önlenmeli. İş insanları arasında daimi rekabet olmalı. Bir şirket sınırsız değil belirli sayıda şube açabilmeli ve tekelleşme önlenebilir olmalı.
Siyasete girmek isteyenlerin bazı normları mutlaka olmalı.
Yukarıda belirttiğim gibi yeni yüzyılda da radikal ve önemli bir değişim olmaz ise bu günlerimizi çok ararız ve bu asil millete yazık ederiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kanun Göçer Arşivi