Selvi Sarıtaç

Selvi Sarıtaç

42 gün geçti hala çadır yok!

Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden tam 42 gün geçti. Ortada hala devlet tarafından hazırlanmış, bir ekonomik hasar tespit raporu da yok… 17 Ağustos 1999, Marmara Depremi’nden tam 21 gün sonra, 8 Eylül 1999 tarihinde kapsamlı bir rapor yayımlandı. Marmara Depremi’nin ekonomik ve sosyal maliyetlerini, kalem, kalem, sektör, sektör hesapladık. Depremin, bütçeye etkilerini, ilave finansman ihtiyaçlarını tespit ettik. Kısa, orta, uzun vadede, yapılması gerekenleri sıraladık. Karar alıcılara tedbirler önerdik. Devlet Planlama Teşkilatı’nı kapattılar. Erdoğan’ın imzaladığı, Türkiye Afet Müdahale Planı’na göre, bu raporun hazırlanmasından şimdi, Hazine ve Maliye Bakanlığı sorumlu… Buradan bir kere daha soruyoruz. Bu rapor nerede? Neden hazır değil? Liyakatsizlikleriyle, kifayetsizlikleriyle, tüm kurumlarımızı ve devleti çürüttüler… Meflûç ettiler.

Gizli ayaklar ortaya çıkıyor
Biz hep söylüyoruz. Umutsuzluğa yer yok. Ölümden başka her şeye çare var. Ve demokrasilerde çare tükenmez. Sandık 14 Mayıs’ta, milletimizin önüne geliyor. Artık Cumhur İttifakı’nda, kimler kimlerle beraber, milletimiz çok iyi görüyor… Yıllarca koalisyonlara etmedik laf bırakmadılar. Ama şimdi paçaları tutuştu. HÜDAPAR’ı da, koalisyonlarına alacaklarmış. Biz bunların masasında, dört parti var diye biliyorduk. Meğerse masanın altında, gizli ayaklar da varmış… Teşbihte hata olmaz. Bunlar yakında, Bekârlığa Veda Partisini de, siyasi parti sanıp, masalarına ayak yapmaya kalkarlarsa, kimse şaşırmasın… Kimin kimle iş tutacağı, koalisyon yapacağı elbette bizi ilgilendirmez. Ama “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” Diyarbakır Emniyet Müdürümüz, Ali Gaffar Okkan’ı kalleşçe katleden, İslamcı Feminist yazar Konca Kuriş’i domuz bağıyla öldüren, Zehra Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım’ı, Gazeteci Halit Güngen’i infaz eden terör örgütünün, siyasi uzantılarıyla, kol kola girecek kadar, durumları çaresiz, vahim… Siyasetçi gömleğini akşam nerede çıkardıysa, sabah da aynı yerde giymelidir. Ama ahlak gömleğini çıkaran, üzerine başka hiç bir gömleği giyemez. Erdoğan’ı anladık. Peki, Bahçeli’ye ne demeli? Bahçeli bu saatten sonra, Şehit Ali Gaffar Okkan’ın adını, ağzına nasıl alabilecek? Sinan Ateş’in katillerine tek kelime edemediği gibi, Ali Gaffar Okkan’ın katillerine de mi sessiz kalacak? Şehit Polis Memurumuz Atilla Durmuş’un aziz hatırasından, hiç utanmayacak mı? Polis memuru Atilla Durmuş, rahmetli Sağlık Bakanı, MHP’li Osman Durmuş’un yeğeniydi. Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın da, koruma memuruydu. O gün Atilla Durmuş, beş arkadaşıyla beraber şehit edildi. Şimdi Bahçeli bunu nasıl içine sindirecek? Allah aşkına, bu nasıl bir savrulmadır?

Notlar tamamlandı
Milletimiz, kimin ne olduğunu görmüştür. Notunu da vermiştir. Şimdi bu kifayetsizlere, tasdiknamelerini vermeye sıra gelmiştir. 14 Mayıs sıradan bir seçim değildir. 14 Mayıs’ta kişiler oylanmayacak. Farklı anlayış ve zihniyetler oylanacak. Tercih, “Saray” diyenlerle, “Millet” diyenler arasında yapılacak. Bir tarafta “kibir” ve “nobranlık”, diğer tarafta “tevazu” ve “nezaket” oylanacak… Bir tarafta “Saraya sadakat” diyenlerle, diğer tarafta “Devlette liyakat” diyenler oylanacak… Bir tarafta, “kul hakkını iştahla” yiyenlerle, diğer tarafta, “öksüz ve yetim hakkını” savunanlar oylanacak… Bir tarafta, “burnuna pudra şekeri çeken” saray yanaşmalarıyla diğer tarafta, “işsiz, güvencesiz milletin evlatlarının hakkının verilmesi” oylanacak. Bir tarafta, “kaynaklar beşli çetelere” diyenlerle, diğer tarafta, “kaynaklar milletimize” diyenler, oylanacak. Bir tarafta, “SADAT gibi, paramiliter gruplara sırtını yaslayanlar”, diğer tarafta “sırtını milletine yaslayanlar” oylanacak. 14 Mayıs’ta kazanan demokrasimiz olacak.

Geçim seçimi unutturuyor
Açlık sınırı şubatta 9 bin 234 TL. Yılın daha ilk ayında asgari ücreti geçerek 8 bin 782 liraya ulaşan açlık sınırı, şubat ayında 9 bin 234 TL'ye çıktı. Bir ailenin aylık tüm harcamalarını kapsayan yoksulluk sınırı ise şubatta bir önceki aya göre 1500 TL birden artarak 31 bin 939 TL'ye yükseldi.

Birleşik Metal-İş Araştırma Merkezi (BİSAM), 2023 Şubat ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarını ifade eden açlık sınırı, şubatta 9 bin 234 TL’ye yükseldi. Bir ailenin kira, fatura, ulaşım, eğitim, sağlık, giyim gibi aylık tüm harcamalarını kapsayan yoksulluk sınırı ise şubat ayında 31 bin 939 TL’ye ulaştı. BİSAM verileri, yılın daha ilk ayında (Ocak 2023) açlık sınırın asgari ücreti geçtiğini açıklamıştı. Ocakta açlık sınırı 8 bin 782 lira olarak hesaplanmıştı.


Günlük harcama 300 lirayı geçti
Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 2.385 lira oldu.Bu değer yetişkin bir kadın için 2.276, 15-18 yaş bir genç için 2.471, 4-6 yaş arası bir çocuk için 1.651 lira olarak öne çıktı. Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 8 bin 782 lira olarak tespit edildi.


Süt ve süt ürünlerine büyük zam
Günlük harcamalarda Şubat 2023'de en yüksek maliyet grubunu 115,41 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri grubu oluşturdu.Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 53.74 lira olurken; sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı ise 52 liraya ulaştı. Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 23.4 lira olurken, katı yağ ve sıvı yağ ise 19.5 liralık masraf yapılması gereken ürün grupları oldu. Yumurta için 7, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 8,84 lira harcama yapılması gerektiği belirtildi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selvi Sarıtaç Arşivi