Görmedim, duymadım, bilmiyorum...

Ve gerçekler kimsenin umurunda değildi bu ülkede.
Eğer bunun aksi olsaydı;
AFAD şikayet edildiğinde duyulur.
AKUT tehdit edildiğinde umursanır.
Asker neredeydi denildiğinde cevap verilir.
Enkazlardan ses geliyor yardım edin denildiğinde sağır olunmaz.
İnsanlar bağıra bağıra ölüyor denildiğinde görmezden gelinmez.
Kışın ortasında çocuklar sokaklarda yatıyor denildiğinde provakasyon yapıyorsunuz denilmezdi.
Halkın gönderdiği yardımları taşıyan tırların önü şehir eşkiyaları tarafından kesiliyor. Halka yardımlar ulaşmakta geç kalıyor (görüntüler olduğu halde) denildi. Alınan cevap; “güvenlik güçlerimiz olaya müdahale ediyor” oldu.
Yardım kolilerinin üzerine birileri siyasi parti logosu yapıştırıyor denildi. Ayrı gayrı mı var ki denildi.
Kuruluş amacı düşküne, kimsesize, mağdura yardım etmek olan ve yardımsever insanların yaptığı bağışlarla ayakta duran, dünyanın öbür ucuna “Miyammar’a, Filistin’e, Arakan’a ve Afrikaya” kadar yardım elini uzattığını söyleyen Kızılay’a Hatay, Kahramanmaraş ve diğer illerimize neden yardım elini uzatmadın diye kimse hesap sormadı.
Haluk Levent’in iyilik hareketi AHBAB’a (ki deprem bölgelerinde Afad ve Kızılaydan çok daha işe yaradığına tüm Türkiye şahit olurken) halkın bağışlarıyla var olan ama AHBAB'a parayla çadır satan Kızılay’ın Başkanı görevden alınmadı.
Deprem bölgesine öncelikle Ak Parti hükümeti ve devletin kurumları Afad, Kızılay, asker ve polisin gitmesi ve yardım götürmesi gerekirken, yerine binlerce gönüllü halk ve İstanbul, Ankara, İzmir ve CHP’li tüm belediyeler seferber olup bölgeye ‘erzak, su, kıyafet yetmedi soba odun kömür’ yolladı. Ama Ak Parti hükümetinden bir yetkili çıkıp da teşekkür etmedi.
Ak Parti hükümeti tarafından atanan koordinatör vali “hepimiz malının yüzde 10'unu bağışlasın. Memurlar, işçiler 1 aylık maaşlarını almasınlar, ne olacak? Aç kalmayız” diyerek milletin cebine göz dikerken.
CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş milletin cebine değil gönlüne göz dikerek bin personelini gece gündüz demeden depremzede halkımızın hizmetine sundu. Yetmedi seyyar banyolar, seyyar çamaşırhaneler kurarak halkımızın hijyen ve sağlığına önem verdi. O da yetmedi binlerce kişiye üç öğün sıcacık yemek dağıttı.
Ama hükümet tarafından Allah razı olsun denilmedi.
Kısacası; Çocuklar soğuktan, insanlar çadırsızlıktan, enkaz altındaki insanlarımız da selasını dinleyerek öldü bu ülkede...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01