Ahmak hakaret de çürük sürtük iyi niyet temennisi mi?

“Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikâyet eden ‘ahmağa’ söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil.”

Bu söz seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu kast edilerek sarf edilmişti. Ama ne hikmetse davaya bakan hakim ve savcılar Sayın Soylu’nun sarf ettiği ‘ahmak’ cümlesini iyi dilek temennisi olarak görürken aynı kelimeyi ‘31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın’ diyen Sayın İmamoğlu’nu YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesi ile hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve 53. madde ile (siyasi yasak kararı) veriyordu.

Demek ki bazı hâkim ve savcıların hakaret anlayışı farklıydı. Yoksa ‘ahmak’ yerine muhalefet partisi liderleri ve iktidarı eleştirenlere yönelik alenen söylenen “Ahlaksızlar, zürriyetsizler, cibilliyetsizler, tezek, ulan, mankafa, alçak, şerefsiz, edepsiz, yalaka, geri zekâlı, dönek, soysuz, ölü sevici, terbiyesiz herif, İsrail dölü” sözleri.

CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu kast ederek “Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor ama yatsıyla da alakası yok" cümleleri ile aşağılanması.

Ve yine Sayın Kılıçdaroğlu için “kucaktan kucağa gezen ana muhalefet başkanı” yakıştırması “plastik şova benziyor, şekilden şekle giriyor, uzay yaratığına benziyor” denilmesini ‘iyi niyet temennisi’ olarak değil çok daha ağır hakaret olduğu görülürdü.

İşin asıl garip olan tarafı ise Sayın İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve 53. madde ile (siyasi yasak) kararı verilmesine Türkiye’nin değerli ceza hukukçuları ve hukuk fakültelerinde kitapları okutulan hukuk profesörlerinin ve kendiside hukukçu olan AKP İktidarı içinde Meclis Başkanlığı ve Bakanlık yapmış Bülent Arınç’ın bu kararın ‘Türk yargısı adına utanç verici ve umut kırıcı' olduğunu eleştiriyor olmasıydı.

Ama dedik ya bu ülkede üniversiteyi birincilikle bitirseniz ya da devletin kurumlarına girebilmek için sınavlardan 80 yada 100 tam puan alsanız dahi siyasal iktidarın içinde size hamili kartını verecek İlçe ve/veya İl Başkanı, Belediye Başkanı, Milletvekili, Bakan, Meclis Başkanı ya da siyasal iktidara yakınlığını gizlemeyen Vali ve Kaymakam tanıdığınız yok ise öğretmeni okulda çocukları geleceğe hazırlarken değil pazar tezgahının başında ya da lokanta da servis yaparken görmemiz daha bi mümkündü.

 

(Aynen Coğrafya Öğretmeni olan arkadaşım Gülşah’ın atanamayıp bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışması gibi.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01