Böyle erkek modası mı olur!

Çok masraflı olan ayların ikincisine geçtik. Sevgililer günü geldi geçti. Hediye pırlantalarını alanlar taktı parmağına. Takamayanlar o gün bugündür eşleri ile küs. Yorganını yastığını kapıp, öfkeyle yan odaya geçtiler. Latife yaptığımı anlamışsınızdır. Arada gülümsemekte gerek değil mi?
Neyse, yıllardır üzücü bir öyküsü olan, fakat hala amacından farklı kutlanılan“dünya kadınlar günü”küslerin barışması için bir fırsat olabilir. Günün kutlanmasına sebep, onca tekstil işçisi kadının ölümünü nasılsa hiç kimse konuşmayacak. Bir kaç kişi çıkıp haktan, hukuktan bahsedecek sonra bir sonraki yıla kadar tek kelime edilmeyecek.
Pırlanta ve çiçek reklamları çoktan başladı bile. Tane ile domates alımına geçtik ama söz konusu kadınlar olunca mecburen enflasyonla mücadeye ara vereceksiniz artık! Taksit, maksit yüklenin kredi kartına beyler.Yoksa koca sene valla o trip çekilmez...
    ***
Kadınlar hep bekliyor bekliyor da, erkekler için de şunu alın diye hiç reklam yok. Geçenlerde garibim adamlara baktım. Yıllardır”bu erkekler bizi anlamıyor”da, vıdı-vıdı çemkiriyorsunuz hani? Nerden anlasınlar? Bakın bir sebep daha çıktı. Onlar nasıl alışveriş yapıyor onu anlatayım size. 
Sokakta tezgahta erkek montu satıyordu adam. Baktım ilgilenen çok. Aynı montun, grisi, siyahı, yeşili var. Alıcılar geliyor ve aynı modelmiş, renkmiş diye umursamadan seçip alıyorlar. Bazıları da diğeri denerken onun üzerinde bakıyor,”ben de o renkten alayım”diyor. Yani öyle,“onda var, ben başka alayım, pişti olmayalım”dertleri yok. Ucuz olsun, amaca hizmet etsin onlara yetiyor.
Kadınların bir davette, toplulukta başka bir kadınla aynı kıyafeti giymesi skandal olur biliyorsunuz. Hep farklı şeyler aranır ki”pişti”olmasınlar. Çünkü bu, o an için olabilecek en kötü şeydir.    
***
Bu arada erkeklerden söz etmişken şu moda akımına da bir ilişeyim istiyorum. Bu erkek modasını hangi modacılar yaratıyor bilmem ama bu iş giderek saçma sapan bir hal almaya başladı. Bundan yaklaşık 20 yıl kadar önce metroseksüel diye bir tabir çıktı. Yani erkeğin bakımlısı anlamına gelen kelime. Bakımlı, özenli, şık ve temiz olmak elbette çok güzel. Hatta epilasyon merkezlerinden, kadınların yarısı kadar erkek çıkıyor. Manikür, pedikür, ağda gibi, kadınların yaptığı ne varsa erkeklerde yaptırıyor artık. Onu da ilk önceleri yadırgamıştık ama alıştık. Alışamadığım başka şeyler var, onlardan bahsedeyim biraz.
    ***
Geçmiş yıllarda ispanyol paça pantolon modası vardı. Sağa sola savrulurdu paçalar. Hala eski filmleri izlerken, fotoğraflara bakarken bakıp gülüyoruz hepimiz. Şimdi de tam tersi acayip, garip garip pantolonlar görmeye başladık. Hele geçenlerde birinin üzerinde bir pantolon gördüm ki, içimden umarım bu da moda olmaz dedim. Şalvar gibi bol, üstüne üstlük bol pileli, sağa sola sallanıyor. Kafada da bir takke gibi birşey! Yeni bir tarzmıdır nedir ben anlamadım.
    ***
Erkekler, paça ölçüsü alınırken arkadan topuk hizasından alınırdı ki, paçalar ayakkabının üstünde kalsın, çoraplar görünmesin...Şimdi bakıyorum da, bazı pantolonlar dar, düdük gibi ve paçalar bilek hizasında. Bir de kısa çoraplar giyiliyor, ayak bilekleri görünüyor, sanki çorapsız ayakkabı giyilmiş gibi! Benden söylemesi, hiç hoş durmuyor beyler... 
    ***
Yırtık kotlar için de bir çift lafım var. Kadınların fiziği düzgün olanlarında çok hoş duruyor. Zaten kadınlar tenlerini prüzsüz tuttuğu için, teninin az birşey görünmesinde bir sakınca yok. Bazen pantolon altına giyilen desenli taytlar ve çoraplarla da gayet güzel yakıştırabiliyorlar. Ama erkeklere ne oldu ki bu yırtık kotlara özenip giymeye başladılar? Yazın şort giydiklerinde bu görüntü iğreti gelmiyor ama o blue jean içinden bacaklarının görünmesi hiç güzel değil bana göre...
Bir değişik model de, ağı düşük pantolonlar. Korkunç kötü bence. Bütün vücudu kusurlu gösteriyor. Yürüyüşlerini bile farklı yapıyor. Dahasını hiç söylemeyeyim!
Bitti mi! Hayır bitmedi. O kısa yelekleri de dolabınızdan çıkarın bir zahmet...
    ***
Yaz geliyor ya şimdi. Ciddi ciddi korkuyorum. Ya erkeklerde göbeği açık t-shirtler giymeye kalkarsa!
Sevgiyle kalın
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi