Damlaya damlaya dert oluyor

Ekonomi kurmayları gözlerindeki ışıltıyla işlerin yolunda olduğunu iddia etse de bence işler ters gitmeye devam ediyor. Mübarek Ramazan ayının ardından gelen Bayram'da "Bayram gibi bayram" olmaktan çok uzata kaldı. Bunun başlıca nedeni ise ekonomik çöküntü oldu. Elektrik, doğalgaz, tüp parası bulamayan tenceresini kaynatacak aşı çöpten toplayan milyonlar "Bayram gelmiş neyime" diyor.

Yaşamaktan utanır olduk

AKP iktidarı öyle bir geçim derdine düşürdü ki yaşlılarımız büyük usta Attila İlhan’ın dediği gibi ‘Yaşayıp durmaktan gizlice utanır oldular’ İktidarın onlara bugün reva gördüğü emekli aylığı 2 bin 500 lira, yaşlılık aylığının ise bin 84 lira oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın son verilerine göre, 836 bin 665 vatandaşımız aylık bin 84 lira ile yaşamak zorunda kalıyor. Her ne kadar ismi aylık olsa da, yaşlılık aylığı aslında bugün tam da bir fakirlik yardımına dönüşmüş durumda. Yaşlılarımıza diyorsunuz ki insanca yaşamak sana haram. Torununa hediye almak, bayramda harçlık vermek sana lüks.Dünyada muhtaç vatandaşlarıyla ve verdiği açlık sınırının altındaki yaşlılık maaşıyla övünen tek iktidarı AKP'dir. “Akmasa da damlar diye oyalanan, ‘Allah devletimize zeval vermesin’ diye ihtiyaçları geçiştirilen, 65 yaş üstüne damlaya damlaya göl olmuyor, dert oluyor.

Urfalı Cemil Cankat'ın sözlerini yazdığı türküdeki gibi dert akıyor yüreğimizden. Cankat ne demişti; "Bayram gelmiş neyime anam anam garibem, an damlar yüreğime anam anam garibem,Yaralarım sızlıyor anam anam garibem.ülmek (Doktor) benim neyime anam anam garibem" Acı ama gerçek hepimizi hali budur DOSTLAR.

Uçacağız derken çakıldık

Uçacağız, şahlanacağız. Aya çıkacağız derken, 20 yılda gele gele vatandaşlığını parayla satan satış masraflarınıda halka kitleyen ülke haline geldik. Türk vatandaşları aç ,çaresiz  ama geçenlerde Kızılay 13 tır dolusu gıdayı Suriyelilere dağıtıyor. Ekonomimiz; ise ayrı bir alem; zenginlerin kur korumalı mevduat hesabı sahiplerinin 40.000.000.000 liralık faiz zararını ödeyecek kadar güçlü. Emeklilere bin lira bayram ikramiyesi zammı veremeyecek kadar zayıf. Bakın bu ülkede Merkez Bankası verilerine göre ülke genelinde evlerin metre kare fiyatı 8 bin 640 liraya yükselmiş durumda. Yani bir asgari ücret ile yarım metre kare etmiyor. AKP insanların barınma hakkını dahi elinden almış durumda. Türkiye konut fiyatlarında açık ara Avrupa birincisi oldu. Avrupa bölgesinde yıllık konut ve kira fiyatları artışı yüzde 10 olurken, Komşu Bulgaristan’da yüzde 9, bizi kıskanan Almanya’da yüzde 12, Hasedinden çatlayan Fransa’da yüzde 7. Türkiye’deki yıllık artış yüzde 59 seviyesinde. Türkiye hem açlık sorunu hem de barınma sorunu ile karşı karşıya. İlerleyen günlerde nasıl açlık ve kıtlıkla karşılaşma ihtimalimiz var ise; Artık ev bulamayan, sokaklarda yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızı da ne yazık ki görme ihtimalimiz var.”

Ne söyledilerse tersini yaptılar

“Önce ‘asgari ücreti artıracağız’ dediler, Erdoğan ‘öyle bir şey gündemde yok’ dedi. ‘Emekliye zam vereceğiz’ dediler, sonra ondan da vazgeçtiler. En son ‘EYT için çalışıyoruz’ deyip sonra ‘gündemimizde böyle bir şey yok’ dediler. Bayram ikramiyesi CHP sayesinde 1000 TL olarak verilmeye başlandı. Üç yılda 100 TL zam yaptılar. 100 TL beş litre yağ etmiyor. Her şey ateş pahası, zam gelmeyen bir şey kalmamış. Tek zam gelmeyen emeklinin bayram ikramiyesi. 8 milyon emekli asgari ücretin altında maaş alıyor. 600-700 TL maaş alan 4 milyon dul ve yetim var.

Akıl tutulması yaşıyoruz

Ayda 280 bin abonenin elektriği kesilen ülkemde yılda 4 milyon hane elektriksiz, Belediyeler ekmek kuponu dağıtıyor, Ayçiçek yağı almak tamamen lüks Çıkma sebze, boş tost, boş baklava, boş cüzdan. Amma KDV yi düşürerek ekonomiyi düzeltebileceğini zanneden acizlik egemen şu anda.Son 70 yıldır ülkeyi sağ iktidarlar: Menderes, Demirel, Çiller, Özal ve Erdoğan yönetti. Ama her şeyin sorumlusu CHP. 70 yıldır sağ partileri seçip sola kızıyorlar. Tam bir akıl tutulması.. Birde şu var DOSTLAR!. Bunlar garibanın evine yer sofrasında iftara gidiyor amma zengine sarayda altın varaklı masada iftar veriyor.Bu ne yaman çelişki. Pek fırsat olmamıştı yeri gelmişken Beştepe'de yandaş sanatçılara verilen ve epey söz ettiren İftar yemeğine de değinmek isterim.

Öncelikle  demagojiye kaçmadan Erdoğan'ın iftar sofrasına katılan sanatçılara "İçiniz rahat mı idi" diye sormak isterim. Nedeni ise "Müzik yasağı". Bu sürfeçte yüzden fazla müzisyen intihar etti, binlercesi enstrümanını sattı. Hiç mi içileri yanmadı bu sanatçıların. Halk simide talim edecek ki Lale Devri sanatçıları manda yoğurduyla iftar açabilsin öyle mi DOSTLAR!

İftar da yok yoktu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Saray’da düzenlediği iftar yemeğine katılan sanatçıları tek tek sıralayalım bakalım kim kimde ne kadarmış. Onlar bizde ne kadar ediyor görelim. Kimler yoktu ki bu etkinlikte. Kendisi her fırsatta ne kadar özgür olduğumuzu anlatırken damadı ihalelere doyamayan Hülya Koçyiğit, simitin bile 4 lira olduğundan bihaber ‘gerekirse simit yeriz’ diye oturduğu malikaneden halka akıl vermeyi ihmal etmeyen Hülya Avşar, Tayyip Erdoğan sevgisini anlatmaya ara verdiği nadir anlarda kadın şarkıcılara edep dersi vermeye kalkan Orhan Gencebay, pandemide müzisyenler çaresizlikten intihar ederken, bilmiyoruz kaç milyon lira harcayıp bin kişinin izlemediği konserlerde ağırladıkları birtakım şarkıcılar. Sinema televizyon emekçilerinin değil ama patronlarının örgütünün yani Yapımcılar Derneği’nin Kurucu Başkanı Birol Güven. Tescilli kadın düşmanı, bütün yandaşlığına rağmen AKP’de aday adaylığından öteye gidemeyen İbrahim Tatlıses ve daha niceleri bir aradaydı bu iftarda. Evet Hülya Avşar’ın da salık verdiği üzere halk simite talim edecek ki Lale Devri’nin makbul sanatçıları saraylarda şatafat içinde ağırlanabilsinler, ejder meyveli smoothielerini içebilsinler, kestane ballı manda yoğurdu ve hurmayla günü tamamlayabilsinler.

Soralım bakalım

Acaba hiç biriniz kültür sanat emekçilerinin gerçek dertlerini anlattınız mı? Kapanan sahnelerin, ödenemez hale gelen faturaların hesabını sordunuz mu? Sanatçıların sosyal medya hesapları üzerinden tutulan kara listeleri, sözleşmelere eklenen ‘vallahi siyasi yorum yapmayacağım’ maddelerini konuşanınız oldu mu? Mahkeme kapılarında süründürülen Metin Akpınar için, Genco Erkal için bir küçük sitem etmeye cesaret edeniniz oldu mu? Sahi merak ediyorum bu isminin başında müzisyen sıfatı taşıyanlar hiç mi utanmadılar sanatlarını yasaklayanın sofrasına oturmaya?  Yüzden fazla müzisyen intihar etti, binlercesi enstrümanını sattı, müzisyenliği bırakmak zorunda kaldı. Hiç mi içiniz yanmıyor?. Şimdi artık sahiden aklı başında bir cevap istiyoruz. Bunu bilmek bu sektörde çalışan emekçilerin hakkı. Aylardır soruyoruz; Maskeler bile çıktı madem, müzik hala niye yasak?

Açlık sınırında büyük artış

Şimdi yeniden dönelim esas gündem mutfağa çatrşıya pazara. DOSTLAR ! Türk-İş verilerine göre, Nisan ayında açlık sınırı asgari ücretin 1070 TL üzerine çıkarak 5 bin 323 TL'ye yükseldi. Yoksulluk sınırı ise 17 bin 340 TL'ye ulaştı. Türk-İş ayrıca, bayramdan sonra ekmek, et ve süt fiyatlarında yeni zamlar olabileceğine işaret etti.Hadi bakalım yani tam anlamıyla "Bayram gelmiş neyinme kan damlar yüreğime " durumu. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 5 bin 323,64 TL'ye çıktı. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 17 bin 340,47 TL'ye yükseldi.

Asgar, ücret pul oldu

Yılın ikinci ayında asgari ücretin 300 TL üzerine çıkarak 4 bin 552 TL’ye yükselen açlık sınırı, mart ayında 4 bin 928 TL’yi aşmıştı. Yoksulluk sınırı ise mart ayında 16 bin 52 TL idi.Buna göre yılın dördüncü ayında açlık sınırı, 2022 asgari ücretinin 1070 TL üzerine çıktı.Türk-İş’ten yapılan ı açıklamada, mutfak enflasyonundaki artışın nisanda aylık yüzde 8,02 olduğu, son 12 aylık artışın ise yüzde 85,02 olduğu belirtildi. Açıklamada, bir ayda ortalama olarak süt fiyatlarının yüzde 21, peynirin yüzde 18, yoğurdun yüzde 23 zamlandığı belirtildi. Buna göre:Maliyet artışlarıyla birlikte süt ve süt ürünleri fiyatlarının yaz aylarında artmaya devam edeceğine işaret edildi.

Et ve balık hayal

Nisan ayında dana, kuzu, tavuk ve balıketinin hepsinde fiyat artışları yaşandsı.Balık sezonu kapanırken en ucuz balık hamsi 45 TL oldu. Tavuğun kg fiyatı 40 TL'yi buldu. Kuru fasulye ve kırmızı mercimek fiyatı artarken nohut ve yeşil mercimeğin fiyatı değişmedi. Yağlı tohumlar zamlanırken en çok artış ortalama yüzde 23'le yer fıstığında oldu

Sebze meyve taneyle

Ekmek ve tahıllar grubunda ise, il ve ilçe belediyelerinden bazılarının alım gücü düşen yurttaş için ekmekte indirim sağlayan kupon dağıtmaya başladıkları belirtildi. Görece uygun maliyetle karın doyurmak için tercih edilen karbonhidrat kaynağı makarna, pirinç, bulgur ile un ve irmik fiyatlarının tamamı yükseldi.. Taze sebze-meyve grubunda ise, sabit gelirli tüketicilerin artık taneyle meyve-sebze almaya başladığı belirtildi. Pazarcı  esnafı da müşteriyi markete kaybetmemek için banka komisyonuna rağmen POS cihazına geçti.. Martın son haftası Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), sanayicilere sattığı buğdaya yüzde 22 oranında zam yaptı. Bu nedenle buğday içeren gıda ürünlerine de, tüketiciye yansıyacak şekilde ramazan bayramı sonrasında bir zam yapılması durumu ortaya çıktı.


ZAMLAR MİLLETİ EVDE BIRAKTI

Eskiden otobüsler 1 hafta boyunca dolardı, yer bulunmazdı, ilave seferler açılırdı ama şu anda öyle bir durum yok. İnsanlar memleketlerine tatile giderlerdi, tatil yerlerine giderlerdi şu anda çok az bir talep var. Bu kadar sıkıntılı bir bayramı ilk defa yaşıanıyor. Otobüsler parklarda yatıyor, ilave sefer açma durumu ise çok zor. Otobüs biletlerine 3 ayda yüzde 80 zam: Uçak biletlerini solladı..Geçen yıl bayram öncesi yüzde 80'i satılan otobüs biletlerinin bu yıl yüzde 20'si ancak satılabildi. Tüm Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Mustafa Yıldırım, son 3 ayda yüzde 80 zamlanan otobüs biletlerinin uçak biletlerini solladığını, fiyatların geldiği seviyeden dolayı yolcu bulunamadığını söyledi. Otogarda vatandaşlar bilet fiyatlarından şikayetçi olurken, Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF) Başkanı Mustafa Yıldırım ise geçen bayramlara kıyasla bu bayram öncesinde fiyatlardan dolayı sıkıntılı bir süreç geçirdiklerini söyledi. Yıldırım, fiyatların geldiği seviyeden dolayı önceki bayramlara kıyasla şehirlerarası yolcu sayılarının 3’te 2 oranında azaldığını söyledi. Yıldırım, “Bazı hatlarda uçak bileti fiyatları otobüsten daha ucuz. Genel olarak da otobüs biletleriyle uçak biletlerinin fiyatı birbirine çok yaklaştı. Vatandaş birinci tercihini uçaktan yana kullanıyor” dedi.

Otobüs bileti fiyatlarında son 3 ayda yüzde 80 bir artışın olduğunu belirten Yıldırım, “Yaklaşık 500 kilometrede 300-350 lira, bin kilometrede 450-500 lira arasında fiyatlar. Bazı hatlarda uçak otobüsten daha ucuz” dedi.Otobüs biletlerine yapılan zamların maliyetlerindeki artışa yetmediğini savunan Yıldırım, “Bu bile kurtarmıyor çünkü buradan bin kilometrelik bir mesafeye gidiş dönüşte yaklaşık 15 bin liralık sadece yakıt masrafı var. Bir otobüse en az 35-40 kişi koymadıktan sonra para kazanma şansımız yok” diye konuştu.

BİN LİRA DELİ DUMRUL PARASI

Özellikle İstanbul-İzmir hattı Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve otoyol paraları girdiğinde sadece 1000 lira otoyol ve köprülere para ödüeniyor.Akaryakıt ve diğer maliyetleri üzerine koyduğunuzda Ege yolunda para kazanılması imkansız gibi görünüyor.  Mazot zammı en çok bizim otobüsçüleri etkiledi. Vatandaşın geliri düştükçe seyahat harcaması da azalıyor.

Türk milleti gezmeyi sever ama mazot zammı ve bilet fiyatlarından dolayı seyahate çıkan da pek olmuyor. Akaryakıt zammından sonra müşteri de azalınca araçlarımız sefere çıkamıyor Bir araç dolu gider dolu gelirse maliyeti karşılar. Bilet satışları ve maliyetleri konusunda yazın 2 binin üzerine çıkardı. Dini bayramlarda ve yılbaşı ve ara tatillerde 2 bin 700, 2 bin 800 rakamlarını bulunurdu. Ve işletmeciler bakanlığa rica eder, 'Bize ek sefer izin belgesi verin' derlerdi. Buna şu an ihtiyaç yok. Çünkü bilet satışı yok. Vatandaşta para yok ki seyahat etsin. Eskiden vatandaş memleketine senede 5-6 sefer giderken şimdi bir sefer 2 sefer zorla gidiyor. Çünkü yollar çok pahalı otobüs bileti pahalı. Yolda da adam bir yemek yerse bir tabak çorba tesislerde 25 lira. Bu şimdi Anadolu'ya giden adam kış yiyeceğini getirirdi. Kavurmasını, bulgurunu, pirincini, Karadeniz'den fındığını, çayını, Ege'den ayrı bir yeşilliğini getirirlerdi. Bugün otobüslerin bagajı bomboş. Çünkü koltuklar da boş. Adamın alım gücü yok ki adam memleketine gittiği zaman babasının, annesinin, kayınpederin, dedesinin zaten gücü de yok. Çünkü üretim de yok.

Son söz:

"Eğer bir millet, iktidarda bulunan kişilerin , onurdan, ahlaktan yoksun davranışlarını yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet, bir gün vatanını yitirir!" Niccolò Machiavelli

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi