Efsaneler geri döndü!

Aylardır süren normal yaşam yine galiba bizem başımıza iş açtı. Zaten ekonomi olarak tepetaklak giden, sağlıkta ise doktor istifaları vs huzrsuzluklar yüzünden gün yüzü görmeyen bizler, bu kez de temmuz sıcağında yeniden artan enflasyon ve her beş vakadan birisin pozitif çıktığı açıklanan Covid-19 ile yeniden yaşamaya çalışacağız. Çalışacağız diyorum o kadar yalnız ve o kadar terk edilmiş bir halde ki canım ülkem, ilgililer ilgisiz, sorumlular sorumsuz, ama büyük çoğunluk çaresizlik içinde bunlardan medet umuyor.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, pandeminin henüz bitmediğini belirterek, "İnsanlar, kurumlar, hükümetler yorulup usandılar ve pandemi bitmiş olsun istiyorlar ve sanki bitmiş gibi davranıyorlar. Oysa Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün, bilim çevrelerinin birkaç aydır ısrarla vurguladıkları gibi pandemi bitmedi. Virüs evrimine devam ediyor" dedi.

Omicron’un yeni alt tipleri olan BA.4 ve BA.5'in son derece bulaşıcı olduğunu aktaran Prof. Dr. Azap, sözlerine şöyle devam etti: "Zaten yeni bir varyantın yayılabilmesi için kendisinden öncekine göre daha kolay bulaşması ve aşılardan (veya hastalığı geçirenlerde oluşan antikorlardan) daha az etkilenmesi gereklidir. BA.4 ve BA.5 her iki özelliğe de sahip görünüyor. Çok bulaşıcı varyantlardan bahsediyoruz. O kadar ki, neredeyse bildiğimiz en bulaşıcı virüs olan kızamık virüsü kadar kolay bulaşabiliyorlar."

Riskli ve aşısızlar dikkat

Hastalığın aşılı veya hastalığı geçirmiş kişilerde birkaç gün süren boğaz ağrısı, hafif derecede ateş, halsizlik ve nezle belirtileriyle (burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık) seyrettiğini söyleyen Azap, "Boğaz ağrısı önceki varyantlarla gelişen hastalığa göre biraz daha şiddetli oluyor. Risk grupları ve aşısızlarda bu belirtiler daha şiddetli ve uzun süreli olduğu gibi öksürük, nefes darlığı gibi daha ciddi seyirde görülebiliyor" diye konuştu.

Azap, maske kullanımından vazgeçilmesinin doğal olarak hastalığın yayılmasını hızlandırdığını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Pandeminin başından beri defalarca gördüğümüz gibi maske kullanmak, virüsün bulaşmasını belirgin olarak azaltıyor. Özellikle virüsle enfekte kişilerin takması durumunda, kapalı ortamlarda ve doğru kullanıldığında hastalığın yayılmasını etkili bir şekilde azaltıyor. Salgının tekrar hız kazanmakta olduğu bu günlerde insanların uzun süre bir arada zaman geçirdiği kapalı ortamlarda ve toplu taşıma araçlarında mutlaka maske takması gerekir. Yoksa virüsün hızla yayılmasının önüne geçmek mümkün olmayacaktır."

Yaz itibarıyla insanların açık ortamlarda zaman geçirmesi ve kapalı ortamların sürekli ve iyi havalandırması sayesinde büyük bir vaka patlaması beklemediklerini dile getiren Azap, "Ancak kapalı ortamda bir araya gelen kişilerin hemen tamamının hastalandığı vaka kümelenmeleri ve bunların da başka kişilere bulaştırmasıyla toplumda virüsün yayıldığı bir ortam bizi bekliyor. Sonbaharla birlikte havaların soğuması ve okulların açılmasıyla birlikte salgının daha da hızlanacağını, vaka sayılarının ciddi şekilde artacağını öngörüyoruz. Neyse ki bu varyantlar aşıları tam olan kişilerde, mRNA aşılarını yaptıranlarda hele hatırlatma dozları da yapıldıysa hafif seyirli bir hastalık yapıyor. Daha önceden hastalanmış kişilerde de hafif seyirli hastalık görüyoruz. Ancak önlemlerin bir kenara bırakılmasıyla virüsün toplumda böyle kontrolsüz yayılması risk altındaki kişilere virüsün bulaşma olasılığını çok artırıyor. İlerleyen günlerde risk altındaki kişiler arasında hastane yatışları ve ölümlerin de artması söz konusu olabilir" şeklinde konuştu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi