Gazetecilerin “Saray’a yakın olanlar doğruyu söyledikleri için hapishaneye yakın olanlar” diye ayrıldığı.

Eğitimin, sağlığın, hukukun bitirildiği.

Askerin, polisin, jandarmanın özelleştirildiği.

Her köşebaşında Camisi olan ama içindeki imamın siyaset yapmaktan asıl görevi olan Kuran-ı Kerimi, Peygamberi, iyi ahlakı, saygıyı, kul hakkı yemenin haram olduğunun anlatılmadığı.

13 milyondan fazla mülteciyi 7 düvele diz çöktüren Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sterlin ve euro karşılığında bakıcılık yaptırıldığı.

Muhalefetinin 22 yıldır Ak parti iktidarına çalıştığı.

Bazı yargı mensuplarının cübbesine düğme diktirmek için can attığı.

Ekonomisinin dibe vurduğu.

Suç oranı artışlarının çeyrek altın ve dolar gibi sürekli artış gösterdiği.

Ormanların yakılmasına, ağaçların katledilmesine göz yumulduğu ama Fatih Sultan Mehmet Han'ın “Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim” örneğinin verildiği.

Yağcılık yapanların müdür, işini iyi bilenlerin işsiz kaldığı.

Ülkenin yarısından fazlasının Avrupa’nın Türkiye’yi kıskandığına, uzaya yol yapılacağına ve Ayasofya Cami olduğu için cennete gidileceğinin düşünüldüğü.

“Şimdi uyuyun, 6 ay sonra uyanın. Çok farklı noktalara gideceğiz” sözlerine inanıp uyuyanların 6 ay sonra uyandıklarında 8 lira olan domatesi 40 liraya aldığı.

Şehitler ölmez naraları atıp binlerce şehidin kanıyla vatan yapılan toprakların parsel parsel satılmasından rahatsız olunmadığı.

TOGG’un amblemini öpmek için sıraya girildiği.

Ve .. CHP’nin hala Atatürk’ün partisi olduğu hayalinin kurulduğu.

Bir ülkede iktidarından, anasına, yavrusundan bebek muhalefetine varana kadar tüm seçmenin uyanması gerekir.

Yoksa vatan toprağı yerine Katarlıların elini öpebiliriz.

HknSnmz