Polis kendine verilen emirlerde “inisiyatif” kullanabilmeli.

Dolayısıyla toplumla iç içe ve toplumda her zaman vardır.

Çağlar, polisi kuralların ve kanunların uygulanmasını sağlayan ve meşru güç kullanma yetkisine sahip silahlı güç olarak tanımlamış ve ilkel veya modern bütün topluluk ve toplumlarda, adına polis densin veya denmesin, kuralların uygulanmasını sağlama hizmetini yerine getiren yapılar bulunduğunu ifade etmiştir.

Yüzyılımızın en önemli özelliklerinden birisi, hızlı bir toplumsal değişimin ve sosyal hareketliliğin yaşanıyor olmasıdır. Bu hareketlilik toplumsal yapı ve işleyişin değişmesine, yeni ve eski değerlerin çatışmasına ve bunlara bağlı olarak sosyal sorunların karmaşık hale gelmesine neden olmaktadır. Sosyal sorunların çözümünde seçeneklerin giderek farklılaşması, düşünce, yaklaşım ve uygulama boyutları açısından çok çeşitli çözüm yollarının geliştirilmesi sonucunu ortaya çıkarmıştır. Hemen her alanda yaşanan yenilikler ve gelişmeler, Emniyet Teşkilatının da yeniden yapılandırılmasını ve bu amaçla yürütülen eğitim etkinliklerinin günün şartlarına uygun hale getirilmesini gerektirmektedir. Toplum Destekli Polis yapılanması da bu ihtiyaçtan doğmuştur.

Günümüzde gerçek anlamda polislik, suçluları yakalamada gösterilen başarıyla değil, halkla ilişkilerin niteliği ve suçu önlemede halktan alınan yardım ve desteğin oranı ile ölçülmektedir. Halkın desteği ile görev yapan polis dünyanın neresinde olursa olsun başarıdan başarıya koşmakta ve toplumlar huzur toplumu haline gelebilmektedirler.

Halkın desteğinden uzak, baskı ve şiddete dayalı olarak görev yapılan anti-demokratik ülkelerde suçu önlemede ve toplumun huzurunu sağlamada polis başarısız olmakta ve suç olaylarında artış görülmektedir.

Polis, hizmetinin niteliğinden dolayı sürekli olarak halkla temas halinde olması, bir sorumluluk ve güven mesleği olan polisliğin toplumda saygınlık kazanması polisin halka güven vermesine bağlıdır.

Sevgi, saygı ve hoşgörünün ağırlık kazandığı bu dönemde polisliğin korku kurumu olmaktan çıkarılarak bir güven kurumu haline getirilmesi, zihinlerdeki yanlış imajların silinmesi gerekmektedir. Böylece güven kurumu haline gelen polislik mesleğine karşı saygınlık artacağı gibi halkın desteği ile suçu önlemedeki başarısında da yükselmeler görülecektir

Polisin azgelişmiş ya da endüstrileşmiş tüm ülkelerde değişmeyen temel görevleri bulunduğu gibi, her ülkenin sahip olduğu sosyal, siyasi ve kültürel özelliklerinin getirdiği bazı farklı görevleri de bulunabilmektedir.

(Totaliter bir devlette polis yönetimin her istediğini yapmak zorunda olan bir kurum olarak ele alınabilir. Demokratik bir ülkede ise mevcut yasa ve kurallara göre toplumun hizmetinde olan, devletin içerisinde organize edilmiş bir kurum olarak düşünülmelidir.) Bu nedenle, ülkenin mevcut yönetim anlayışının doğrudan polis teşkilatının yapısı ve işlevlerine yansıdığını söylemek mümkündür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01