Haraç gibi vergi zamları

Geçen hafta başında  Resmi Gazete’de yayımlandı. İşte bu maktu harçlara, emlak vergisine, damga vergisine, trafik para cezalarına, pasaport ve diğer değerli kâğıt bedellerine, eğer bir düzenleme yapılmazsa bu kifayetsiz hükümet yüzde 122,93 yeniden değerleme oranında zam yapacak… Bu daha önce görülmemiş bir rekor. Böyle bir zam yaparlarsa bunlarda insaf yok, millete acımak yok. Vatandaşlarımızla aralarında saray duvarları var. Milleti görmüyorlar, duymuyorlar. Enflasyonu, hayat pahalılığını bile isteye azdırıyorlar.
 

Milleti önce enflasyonla eziyorlar. Yetmiyor, doymuyorlar ardından bir de vergileri enflasyon kadar artırarak, milletimize çifte fatura kesmeye hazırlanıyorlar. Yani hükümet, kendi alacağına yüzde 122,93 zam yapacak. Ama iş insanı, tüccar, esnaf, bu zammı millete yansıtınca, Sarayın kibirlisi çıkacak bunları suçlu ilan edecek.
 

Bari vergileri indirin
Buradan sesleniyoruz. Onu bunu suçlamayı bırakın, vergi ve harçlara uygulanacak zammı, yarıya indirme yetkiniz var. Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde de yüzde 80 indirim yetkiniz var. Bu yetkileri kullanın. Vatandaşı, sebep olduğunuz hayat pahalılığına bir defa daha ezdirmeyin. Vatandaşı kamu zamlarıyla bu seferde çifte kavurmayın. Milletimiz Erdoğan yüzünden evi de, arabayı da ancak rüyasında görür hale geldi. Erdoğan, sebebi olduğu enflasyon tsunamisiyle, insanlarımızın, ailesine yuva olacak bir ev, ayağını yerden kesecek bir araba alma hayallerini çaldı.  Ama hep söylüyoruz, bunların her işleri makyaj, işleri algı, işleri yalan dolan… ÖTV de yaptıkları matrah düzenlemesinde, dağ fare bile doğurmadı. Ne sektör, ne de vatandaş mutlu oldu. Yapılan düzenleme sınırlı araçta ve son derece sınırlı modellerde etkili olacak. Yılbaşında otomobillere gelecek yeni zamlarla da, bu düzenlemenin etkisi tamamen kaybolacak. İşte daha geçtiğimiz aylarda millete TOGG’u gösterdiler, ama milletin binebileceği TOGG’un ancak 2027’de piyasaya sürülebileceğini bugün TOGG’un genel müdürü açıklıyor.
 

Krediye erişim yok!
AKP'nin sözünü  dinleyen Merkez Bankası saraydan gelen talimatla dünyadaki tüm Merkez Bankaları Mersin’e giderken tersine gitmeyi sürdürdü ve tabela faizini yüzde 10,5’tan yüzde 9’a çekti. Sonra da bir şey yaptı. Daha fazla faiz indirimi yapmayacağını, bunun karar olduğunu ilan etti. Allah aşkına! Siz bu yüzde 9 faizin karar olduğunu nereden tespit ettiniz? Nassınızın sınırı yüzde 9 faize kadar mı? Yüzde 9 faizin caiz olduğuna, neye göre karar verdiniz? Yüzde 9’dan sonra kim elinizi tutuyor daha aşağı inmeyin diye? Hadi geçelim bu ahretlik soruları… Peki, sarayın bu yüzde 9 faizinden kim yararlanıyor? Sanayicimiz yararlanıyor mu? İhracatçımız yararlanıyor mu? Esnafımız, sanatkârımız yararlanıyor mu? Tüketicilerimiz yararlanıyor mu? Hayır. Sarayın bir avuç yandaş müteahhidi, batık zombi şirketleri yararlanıyor. İş insanlarımızın, “Krediye erişemiyoruz” feryadı, her gün artıyor. “Faiz düşecek, krediye erişim artacak” derken, durum tam tersi oldu. Kredilerin artış hızı yavaşladı. Ne kredi kullanma, ne de kredi alma iştahı kaldı.
 

Finans sektörünü de biterecekler
Ekonomide reel sektör arabanın motoru ise, finans sektörü de motorun yağıdır. Motor yağ eksiltmeye başlarsa, yatak sarar, araba yolda kalır. Oyun içerisinde sürekli değiştirilen kurallar, hem bankaları, hem de iş dünyasını şaşkına çevirdi. İş dünyasında stres her gün artıyor. Ekonomide öngörülebilirlik derseniz, kalmadı. Nitekim Kasım’da, reel kesim güveni son 29 ayın en düşük seviyesine geriledi. Ama hükümet durmuyor. Dünde bir kez daha oyun içinde kural değiştirdi. Bankalar Türk Lirası Mevduatlarını, toplam mevduatlarının yüzde 50’sinin üzerine taşıyamıyorlarsa, ödeyecekleri yüzde 3 komisyonu yüzde 3’ten, yüzde 8’e çıkardı. Hala sopayla, tehditle ekonomideki dolarizasyonu düşürebileceklerini sanıyorlar. Bir ekonomide dolarizasyonun panzehri güvendir. Öngörülebilirliktir. Güya dolarizasyonu engellemek için, geçtiğimiz Aralık ayında, Dövize Çevrilebilir Mevduattan bozma, Kur Korumalı Mevduatı getirdiler. “Bütçeye yükü olmayacak” dediler, Mart ayından bu yana bütçeden, Kur Korumalı Mevduat için, bankalara 91 milyar 565 milyon lira faiz ödediler. Merkez Bankası’nın ödedikleriyle beraber, bankalara mudiye verilmek üzere ödedikleri faiz 160 milyar lira. Artık KKM de vatandaşın tasarrufunu, enflasyondan koruyamaz hale geldi. 11-18 Kasım haftaları arasında, KKM stoku ilk kez geriledi. Öyle gözüküyor ki millet parasını ufak ufak çekmeye başladı. Kendi milli parasına güvenmeyen, Türk Lirası mevduatı dolara endeksleyen, kendisi vatandaşından dolarla borçlanan bir hükümet, çok açık söyleyeyim dolarizasyonu falan engelleyemez.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Anıl Boduç Arşivi