Hastayı müşteri gibi görüyorlar!

Yeni değil ama artık sıkıntı boyutları büyüyen bir sorunumuz var. Bu da Şehir Hastaneleri. Şehir Hastaneleri için devlet hastanelerini kapatmak bir moda hatta salgın haline döndü. Bunu son uygulaması da Ankara'da gerçekleşti. Şehir Hastaneleri için Onkoloji Hastanesi gibi dal hastanelerinin kapatılması bilimsel değil. Siyasidir.
 

13 hastane açıldı 30 hastane kapandı
Türkiye’de 13 şehir hastanesinin açılmasına karşılık 30 devlet hastanesi kapatıldı. Şehir hastanelerinin açılması ile birlikte illerde yatak sayısında bir artış olmadı. Yalnız Ankara’da Bilkent ve Etlik şehir hastanelerinin açılması ile 11 devlet hastanesi kapatıldı. Bu hastaneler yıllardır Ankara’nın merkezinde herkesin kolayca ulaşabileceği bir noktada iken; şimdi kilometrelerce yol, pek çok aktarma ile gidilerek ancak ulaşılmakta, aslında sağlığa erişimi olanaksız hale getirmektedir.
 

Hastanelere kilit vuruyolar
Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılması üzerine Ankara’da yüz yıldan fazla tıp eğitimi ve sağlık hizmeti veren başta Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi olmak üzere, Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Doğum Hastanesi gibi 7 hastane kapatıldı. Şehir merkezindeki bu hastanelerin kapatılmasına yönelik tepkiler sürerken, benzer bir süreç bu ay sonunda açılması planlanan Etlik Şehir Hastanesi nedeniyle yaşanacak. Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi, Etlik Zübeyde Kadın Sağlığı Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ulucanlar Göz Hastanesi kapatılarak Etlik Şehir Hastanesi'ne taşınacak.
 

Uzman hastaneler yok ediliyor
Etlik Şehir Hastanesi’ne taşınacak olan Ankara’nın köklü hastanelerinden Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bakanlığı’nın elindeki tek uzman onkoloji hastanesi ve 50 yıldan uzun zamandır ülkenin dört bir yanından gelen kanser hastalarına sağlık hizmeti vermekteydi. Bu hastanede yılda yaklaşık 400 bin kişiye poliklinik, 25 bin kişiye ise yataklı tedavi hizmeti sunulurken; binlerce ameliyat yapılmaktaydı. 600 yataklı hastanede 12 ana dal ve 4 yan dalda uzmanlık eğitimi verilirken toplam 35 uzmanlık alanında hizmet sunulmaktaydı.
Bu hastanenin kapatılması onkoloji hastalarının nitelikli tedaviye erişiminde güçlükleri de beraberinde getirecektir. Yıllardır bir arada ekip ruhu ile çalışan sistemi bozarak farklı hastanelerden hekim ve diğer yardımcı sağlık personelini toplayıp yeni bir ekip yaratılması da bu zorluklara eklenecektir. Bu durum klinik içi çatışmalar ile çalışma barışını da bozacaktır.
 

Dünya terk ediyor ama...
İngiltere, Kanada, Amerika, İtalya gibi birçok ülkede şehir hastaneleri sistemi sağlık hizmetinin uygulayıcıları ve sağlık hizmetini alanlar açısından yararlı olmadığı için terk edilmiş bir sistemken, iktidarın hâlâ şehir hastanelerinde ısrarı ancak şirketlere verilen hasta sayısı garantisi ve kâr hırsı ile açıklanabilir. Şu an dünyada dal hastanelerinin daha iyi hizmet verdiği ve daha bilimsel olduğu belli iken, ülkemizde önce göğüs hastalıkları ve meslek hastalığı hastanelerinin kapatılmasıyla başlayan yıkım; onkoloji, kadın doğum, çocuk hastalıkları, göz hastalıkları gibi dal hastanelerinin kapatılıp yerlerine nasıl olacağı bilinmeyen bir sisteme geçilmesi sonucunda önümüzdeki günlerde toplumun bu süreçte göreceği zararın hızla artacağının göstergesidir. Muayene ve ameliyat için aylarca randevu alamayan hastaların mağduriyetleri daha da artacak. Tanısı ve tedavisi geciken ve bundan zarar görecek olan hastaların sorumluluğu bu hastaneleri kapatanların olacaktır.
Hastayı müşteri, sağlık kurumlarını da işletme olarak gören, sağlığın hak olduğunu kabul etmeyen, halk sağlığını önemsemeyen zihniyet sağlıkta da yılların birikimlerini yok etmek istemektedir.
“Hasta müşteri değildir!”
Hasta müşteri değildir! Hasta müşteri, sağlık kurumları da işletme olarak görülmeye başlandığında sağlık alınıp, satılır hale dönüşür ve bundan doğrudan etkilenen halk sağlığı olur. Hastaya müşteri gözüyle bakanlar, halkın sağlığından çok onun cebindeki ile ilgilenenlerdir! Sağlık hizmetini ve sağlık çalışanlarının performansını hasta memnuniyeti üzerinden değerlendirmek, sağlık hizmetinin kendine özgü özelliklerini bilmemekten kaynaklanıyor. Sağlık hizmetlerine büyük zarar vereceği için kaçınılması gereken bir durumdur. Bu yaklaşımdan ne kurum, ne hasta, ne de vatandaş yarar görür! Ve toplum sağlığına zarar verecek düzeye de erişebilir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Anıl Boduç Arşivi