Üniversiteleri de bitirdik!

AKP iktidarı belki de en büyük kötülüğü bu süreçte eğitime ve aileye vurdu. Aile bölümünü daha sonrabaşka yazılarda  anlatmaya çalışayım ama önemli olan "EĞİTİM". Yirmi yıllık iktidarlarında yap boz tahtasına dönen temel eğitimin yanında, yapılan keyfi müdahale ve rektör atamaları, ardından gelenlerin üniversite ve fakültelere müdahaleleri her şeyi arapsaçına çevirdi. Birkaç küçük not ile başlayalım konuya. Hani her ile bir üniversite hedefiyle yola çıktılar ya. İçleri boş, Eğitimi ise bir hoş üniversiteler yaratmayı da bunlar yaptı başardı.
 

Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ‘piyasacı’ ve ‘dini eğitim’ merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemektedir.
 

Bu arada en büyük derdimiz olan Mültecilere de bir bakarsak; Türkiye’de bulunan okul çağındaki 1 milyonu aşkın Suriyeli mülteci çocuktan 640 bini okula kayıtlıdır. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı’na göre halen 400 bini aşkın sayıda çocuk okula gitmemektedir ve bu durum söz konusu çocukları, ayrımcılığa, şiddete ve istismara açık hale getirmektedir.
 

Öğretmenlik artık istenmiyor
Toplumun en değer verdiği mesleklerin başında gelen öğretmenlerin, Atanma sürecinde yaşanan sıkıntılar, üniversite tercihlerini olumsuz etkiledi. Yaklaşık 1 milyon öğretmen atama beklerken, MEB geçtiğimiz eylül ayında 19 bin 914 öğretmen aldı. Biyoloji öğretmenliği için sadece 174 kontenjan ayrıldı. Olayın diğer boyutuna da bakarsak; Erzurum Atatürk Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümü için açılan 21 öğrenci kontenjanı, genel yerleştirme ve ek yerleştirme döneminde, tek 1 öğrenci bile seçmedi. 2022-2023 akademik yılında bu bölümde birinci sınıf açılmayacak. Bölümün doluluk oranı, resmi kayıtlara ‘yüzde sıfır' olarak geçti.Birinci sınıfta bir öğrenci bile yok!
 

Birinci sınıfta bile öğrenci yok
Teknoloji çağında olunsa da MEB'in son öğretmen alımında Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği'ne 415 kişilik kontenjan ayırması  bu öğretmenliğe olan ilgiyi de düşürdü. 2022 YKS Ek Yerleştirme'de Uludağ Üniversitesi dahi Bilgisayar Öğretmenliği bölümünün ancak yüzde 78'ini doldurabildi. Çukurova Üniversitesi'nde aynı bölüm için verilen 21 kontenjana karşın, 5 öğrenci seçti. Ek yerleştirmede 3 öğrenci daha alındı. Bölümün yüzde 23.8'i dolarken, yüzde 76.2'si boş kaldı.
 

İçini boşalttılar
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde ilk yerleştirmede 21 kontenjanına 12 öğrenci girdi. Boş 9 kontenjana, ek yerleştirmede 2 öğrenci girdi. Doluluk oranı yüzde 78'e çıkarken, öğretmenliğin yüzde 22.7'si boş kaldı. Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliğin'deki 31 kontenjandan 5'i yani yüzde 16.1'i dolarken, yüzde 83.9'u boş kaldı. Fen Bilgisi Öğretmenliği için son atamada 480 kontenjan ayrılmıştı.
 

2022 YKS raporu
Sınıf arkadaşı olmadan üniversite okuyacaklar. Şimdi gelelim bol bol açılan  üniversitelerin haline. 2022 YKS raporundan alınan bilgileri paylaşayım
■ Bitlis Eren Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi Elektronik Mühendisliği'ne 2 yerleştirme sonunda 1'er öğrenci girdi. Birinci sınıfların yüzde 4.98'i dolarken, yüzde 95.2'si boş kaldı.
■ Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Geomatik Mühendisliği'ne 11 kontenjan verildi. İlk yerleştirmede yüzde 100 boş kaldı. İkinci yerleştirmede 1 öğrenci yerleşti. Yüzde 91'i boş.
■ Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde birinci sınıflara açılan 21 kontenjandan sadece 1'i doldu. Birinci sınıfların yüzde 95.2'si boş kaldı.
■ Çukorova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği, 21 kontenjan açtı. Sadece 1 öğrenci girdi. Yüzde 95.2'si boş, eğitim yapılacak.
■ Karabük Üniversitesi İnşaat Mühendisliği, 31 kontenjana 1 öğrenci girdi. Bu öğrenci şimdi tek başına birinci sınıf okuyacak.
Öğrencisiz üniversiteler
Gelelim. bir başka acıya. Bugün artık sıfır öğrenci seçtiği için birinci sınıf açılmayacak Üniversitelerin sıralamasına;
■Atatürk Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği, 21 kontenjanın 21'i boş.
■ Fırat Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği 21 kontenjanın 21'i boş.
■ Gaziosmanpaşa Üniversitesi Gıda Mühendisliği 16 kontenjanın 16'sı boş.
■ İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü 21 kontenjanın 21'i boş.
■ Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Harita Mühendisliği 21 kontenjanın 21'i boş.
■ Tunceli Munzur Üniversitesi İnşaat Mühendisliği, 21 kontenjanın 21'i boş.
■ Şırnak Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü, 21 kontenjanın 21'i boş.
■ Hakkari Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü, 21 kontenjanın 21'i boş.
■ Iğdır Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü, 21 kontenjanın 21'i boş
■ Siirt Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü 21 kontenjanın 21'i boş.
 

Amfide tek başına
Tek kişilik özel üniversite kıvamında kalan  kimi devlet üniversiteleri bölümlerini de sıralamadan geçmeyelim.Bakın dostlar. Bunlar bu ülkenin genleriyle geleceğiyle oynadılar.Hafızamızı sıfırlamak istediler. Ne yazık ki kısmen de başardılar.Artık "20 yıl önce buızdolabı çamaşır makinesi  yoktu", " Biz gelmeden kadınların seçme hakkı yoktu", gibi saçama sapan açıklamalarla geçmişimizle dalga geçtiler. Ha şimdi gene dönelim Üniversitelere.
■ Namık Kemal Üniversitesi ve Pamukkale Üniversitesi Çevre Mühendisliği'nin 21'er kişilik kontenjanına 1'er öğrenci girdi. Üniversitelerin yüzde 4.8'i dolup, yüzde 95.2'si boş kaldı.
■ Kastamonu Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği birinci sınıfa verilen 20 kontenjana 1 öğrenci yerleşti. Kontenjanın yüzde 4.8'i dolarken, yüzde 95.2'si boş kaldı.
■ Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği'ne 31 kontenjan açıldı. 1 öğrenci yerleşti. Doluluk oranı yüzde 3.2'de kalırken, birinci sınıfın yüzde 96.8'i boş kaldı.
■ Karabük Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 30 öğrenci kontenjanına 1 öğrenci yerleşti. Doluluk oranı yüzde 3.2'de kalırken, birinci sınıfta bir öğrenci okuyacak.
■ Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümüne 62 kontenjan açıldı. 61 kontenjan boş kalıp, 1 öğrenci yerleşti. Bölümüne yüzde 1.6'sı dolarken, yüzde 98.4'ü boş kaldı.
İnşaat mühendisliği çöktü
■ Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İnşaat Mühendisliğine 31 kontenjan açıldı. 5 öğrenci seçti. İkinci yerleştirmede 26 boş kontenjan yine dolmadı. Doluluk oranı yüzde 16.1'de kaldı.
■ Necmettin Erbakan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği yüzde 87.2'si boş kaldı. 41 kişilik kontenjana 5 kişi yerleşti. Bölümün, yüzde 36'sı dolarken, yüzde 64'ü boş.
■ Uşak Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 31 kişilik kontenjan açtı. 2 kişi yerleşti. Doluluk oranı yüzde 6.5'de kalırken, yüzde 93.5'i boş.
■ Akdeniz Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği, 21 kontenjanı 3 öğrenci yazdı. Yüzde 14.3'ü dolarken, yüzde 85.7'si boş kaldı.
■ Bingöl Üniversitesi Mimarlık Bölümünün 52 kontenjandan 50'si boş kaldı. Birinci sınıf yüzde 3.8 oranında dolarken, bu yıl sadece 2 öğrenci okuyacak.
■ Batman Üniversitesi Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği'ne verilen 21 öğrenci kontenjanından 4'ü doldu. Doluluk oranı yüzde 19 olurken, yüzde 81'i boş kaldı.
Urfa'nın Oxford'u Harran da dolmadı!
Harran Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliğinin bu yıl yüzde 29'u doldu. Endüstri Mühendisliği Bölümü'ne ise 4 öğrenci yerleşti. Endüstri Mühendisliği birinci sınıf kontenjanının yüzde 81'i boş. Üniversitenin bu bölümünde halen 2'si profesör, 15 akademisyen görev yapıyor. Gaziantep Üniversitesi Fizik Mühendisliği'ne, 26 öğrenci alınacaktı. 5 öğrenci girdi. İkinci yerleştirmede öğrenci alamadı. Doluluk oranı yüzde 23.1'de kaldı.
Biyomedikal Mühendisliği'nin Yüzde 96.8'i boş kaldı
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği için 31 öğrenci kontenjanı açılırken, 2 öğrenci yerleşti. Doluluk oranı yüzde 6.5 olurken, yüzde 93.5'i boş. 41 öğrenci kontenjanı açılan Düzce Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği'ne 5 öğrenci yerleşirken, doluluk oranı yüzde 9.8'de kaldı.


Öğretmen sayısı az
Türkiye çapında devlet ve özel okullarda toplam 1 milyon 139 bin 673 öğretmen görev yapmaktadır. Haziran 2022 itibariyle devlet okullarında çalışan öğretmenlerin sayısı 975 bin 698’dir. Bu öğretmenlerin 95 bin 773’ü sözleşmeli öğretmen olarak çalışmaktadır. Özel okullarda çalışan öğretmen sayısı ise 163 bin 975 olarak açıklanmıştır. Öğretmenlerin 455 bin 294’ü erkek, 684 bin 379’u kadındır. 2021/2022 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle devlet okullarında 103 bin 961 sözleşmeli öğretmen görev yapıyor. Devlet okullarında çalışan öğretmenlerin yüzde 43’ü (404 bin 972) erkek, yüzde 57’si (545 bin 118) kadındır.

Eğitimin içler acısı hali
Türkiye'de eğitim sistemiyle bu iktidar oynamaya o kadar meraklı ki Dostlar; sistemi yenilendikçe, ortaya yeni patlaklar çıkıyor. Artık bu iş acıdır ki yamalı bohçaya döndü.
Aslında eğitime yön vermek siyasetin değil, ilgili kurumların ve uzmanların görevi. Onlar bu işe soyunmayınca, yarattıkları boşluğu siyasiler doldurmaya kalkıyor ve işte o zaman daha da içinden çıkılmaz hale geliyor.MEB, YÖK, ÖSYM, üniversiteler ve benzeri kurumlar eğitime daha çok kafa yormak zorunda.O kadarla da kalmayıp, en doğru olanı bulup, karar merciindeki kurum ve kişilere anlatmakla görevliler.
 

Vebali altındalar
Üç maymunu oynayarak, belki bugün için kendilerini her türlü dış etkilerden uzak tutabilirler ama yarın büyük vebal altında kalabilirler...Öğrenci rakam değil! Öğrenciyi ya da eğitimi sayısal olarak değerlendirmek hataların en büyüğü olur. Öğrenci herhangi bir ekonomik veri ya da üretim mamulü değildir.Bu yüzden, sayısal artışlar ya da düşüşler yanıltıcı olabilir...
Ama nedense eğitimle ilgili tüm değerlendirmeler hep sayılarla yapılıyor.Öğretmen, öğrenci ve okul sayılarındaki artış ballandıra ballandıra anlatılıyor.Memnuniyet verici.
Gerçekten de okul, öğretmen, öğrenci sayıları Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına göre olağanüstü arttı.Peki, o günlerin doktoru, mühendisi, öğretmeni, yargıcı, askeri, esnafı ya da diğer meslek erbabı ile bugünü kıyasladığınızda nasıl bir tablo ortaya çıkıyor? Asıl önemli olan da o!..
Bu süreçte müthiş gelişmeler de var, erozyona uğrayan değerler de. Peki, önceliğimiz ne olmalı? Sayısal artış mı, kalite mi, ortak değerler mi yoksa çok daha farklı arayışlar mı?
 

Sınavlarda sıfır çekenler artıyor
İşte, sınavlardan çok daha fazla kafa yormamız gereken konular bunlar. Türkiye’nin dört bir tarafını üniversitelerle donattık ama içini dolduramadık, kalitesini yükseltemedik.Tüm liseleri Anadolu lisesi yaptık, dünün mahalle liselerini bile arar hale geldik.Yetmedi Anadolu liselerinin de bir kısmını da içi boş birer İmam Hatip Lisesi haline getirdik. Yabancı dille eğitim yapıyoruz dedik, dil öğreneni göremedik. Mesleki eğitim memleket meselesi dedik, meslek liselerini tarihe gömdük..Sanki eğitimin tek sorunu buymuş gibi sınavlarla yatıp, sınavlarla kalkıyoruz. Oysa eğitimin öncelikli misyonu, ülkesiyle, milletiyle, bayrağıyla gurur duyan, donanımlı, soran, sorgulayan, çözüm üreten, girişimci ve evrensel değerlere sahip yurttaşlar yetiştirmektir. Peki, bunu ne kadar yapabiliyoruz? Özetin özeti yada sözün sonu;  Eğitim, eğitim, ille de eğitim ama gerçek bir eğitim!..
 

Örgün eğitim ve bitmeyen sorunlar
2022-2023 eğitim öğretim yılı, Türkiye’de eğitimin karşı karşıya olduğu ve geçtiğimiz yıllar içinde birikerek büyüyen sorunlarının gölgesinde açıldı.  MEB’in son açıkladığı örgün eğitim istatistiklerine göre Haziran 2022 itibariyle Türkiye’de örgün eğitimde (resmi + özel) 19 milyon 155 bin 571 öğrenci bulunmaktadır. Öğrencilerden 15 milyon 839 bin 140’ı resmi, 1 milyon 578 bin 233’ü özel ve 1 milyon 738 bin 198’i ise açık öğretim kurumlarında eğitim görmüştür. 2021 yılında 1 milyon 452 bin 331 öğrencinin açık öğretimde okuduğu dikkate alındığında, her geçen yıl daha fazla öğrencinin örgün eğitim dışına çıkmak zorunda kaldığı anlaşılmaktadır.
 

14 bin 124 özel okul var
MEB Örgün Eğitim İstatistiklerine göre Türkiye’de toplam 70 bin 383 eğitim kurumu/okulu içinde devlete ait kurum/okul sayısı 56 bin 200 (yüzde 80) iken, özel okulların sayısı 14 bin 124’tür. Devlet okullarında okuyan öğrenci sayısı 15 milyon 839 bin 140 (yüzde 82,7), özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 578 bin 233 (yüzde 8,2) olmuştur. Açık öğretimde okuyan 1 milyon 738 bin 198 öğrenci (yüzde 9,1) öğrenci bulunmaktadır. Öğrencilerin cinsiyete göre dağılımına baktığımızda 9 milyon 928 bin 304’ü erkek, 9 milyon 227 bin 267’si kadındır.

SON SÖZÜM; Bugünkü sıkıntılı halimize rehber olarak ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleriyle nokta kaymak istedim; “Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.” Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi