İmar affı çıkaranlar şimdi ne diyeceksiniz?

Dünyada sadece ülkemiz deprem kuşağında değil. Başka ülkelerde de var. Hem de oralarda olan depremlerin şiddeti ülkemizden daha şiddetli oluyor. Ne hikmetse oralarda bizim en hafif depremde verdiğimiz can kadar can vermiyorlar.

Nedeni gayet basit; çünkü oralarda birilerinden oy almak ya da birileri para kazansın diye imar affı yok. En önemlisi onların yaşamlarında kader planı da yok. Onlar her şeyi kadere bağlayıp olan biteni Allah’a bağlamıyorlar. Onlar akıl ve bilime önem verip o yönde hareket edip önlemler aldıkları için can ve mal kaybı yok denecek kadar az oluyor.

Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz yılarda ziyaret ettiği illerden Kahramanmaraş'ta 144 bin 556 kişinin, Gaziantep'te 88 bin kişinin Hatay da ise 205 bin vatandaşımızın İmar Barışı ile sorununu çözdüğünü açıklamıştı. Bunlar haricinde onlar hatta yüzlerce imar affıyla binlerce kaçak ve yetersiz binalara resmiyet verildiği de bir gerçek.

Şimdi son yılların en büyük felaketi olan ve Dünya deprem tarihinde böylesi bir depreme rastlanmayan felaket an itibariyle 30 binden fazla canımızı aldığı gibi 100 binin üzerinde vatandaşımızı yaraladı.

Sadece onlar mı? Ülkemizde geri kalan 85 milyon insanımızın da yürekten yaralı. Herkes tıpkı Kurtuluş savaşında olduğu gibi tek yürek, tek yumruk olmuş deprem bölgesindeki vatandaşlarımız için ne yapabiliriz in peşinde.

Tüm bunlar değerlendirildiğinde İmar Planlarını değiştiren, bu yetkiyi çeşitli kurumlara veren, ve İmar Barışı çıkarmayı vatandaşımıza müjde olarak verenler, topladığınız para ve bu palalarla para kazandırdığınız kişilerin ve sizlerin şimdi vicdanı rahat mı? Ne dersiniz?

Kader planı

Doğal afetler dünyada sadece ülkemizde kader planına bağlanıyor. Ülkemizde olan Tren kazaları, sel felaketleri, çığ, trafik kazaları, yangınlar. Madenlerimizdeki grüzu patlamaları sonrasında kaybedilen canlar, ve akla gelebilen tüm can ve mal kaybına sebep olan afetler ve olaylar, hepsi bir kader midir, Allahtan mıdır? Allah ayetinde, “Ben size akıl ve izan verdim. Elbette bilenle bilmeyen bir olmaz” derken. Bizler akıl, bilim, hak, hukuk ve adaletten yoksun çalışınca olanlar böyle oluyor ve önlenemiyor. Yaptığı inşaatlarda demir ve çimentodan çalan, kolon ve kirişleri yaptığı katları taşıyamayacak durumda yapan para hırsıyla dolu yetersiz inşaatçılar sizler vicdanen rahat mısınız?

Ya da onların yaptığı inşaatları kontrol edip uygundur onayı verenler sizlerin vicdanı şimdi rahat mıdır? Şimdi bu yetersiz inşaatçılar ve onay makamlarının hesap verme zamanıdır. Zaten tek tek Adalet karşısına çıkarılmaya başlandılar. Umulur ki, bu durum bundan sonra inşaat yapacaklara ders ve caydırıcı olur.

Deprem ve doğal afetler kader olmadığına göre, bunların olacağı ve nerelerde hangi şartlarda olduğu bilindiğine göre akıl ve bilimi kullanarak tedbir almamak onu inkâr etmek değil de nedir?

Bilim insanlarımız depremin nerelerde olacağını belirtiyorlar. Ülkemiz 1999 depremini yaşadı. Sonrasında Van, Varto, Bingöl, Malatya, Elazığ depremleri oldu ve yine bilim adamlarımız “Maraş bölgesinde yüzyıllardır deprem olmadı. Buralarda 7'nin üzerinde deprem olacak.” demelerine rağmen ne önlemler alındı? Alınan önlem imar barışı ile çürük binaların yapılmasına izin vermekten başka ne oldu?

Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Yıkılması gereken binaları imar affı nedeniyle yıkamadık” diyor. Bu durumda şimdi yok olan canların hesabı kime sorulacak?

Yine bilim insanları her fırsatta Marmara’da olacak veya olabilecek deprem için önlem alınması gerektiğini ve alınacak önlemleri belirtiyorlar. 1999 yılından bu yana Marmara Bölgesinde ne gibi önlemler alındığını kim anlatacak ve ne gibi örnekler verilecek bileniniz var mı?

Tavsiyem, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın deprem öncesinde ve sonrasında alınması gereken tedbirleri açıkladığı hususları bir araya toplayıp deprem başucu kitabı yapılıp rehber olarak saklanması gerektiğidir.

Yine 99 depreminden sonra halktan toplanan Deprem Vergisi’nin 39 milyar dolar civarında olduğu açıklanıyor. Bu paranın nerede olduğunu ilgili kuruluşlar, gazeteciler, muhalefet hep sordu ve alınan cevap, “Hazineye aktarıldı ve yollar yapıldı” deniliyor bu akıl ve mantık işimidir?

Operatörler ve öğrenciler

Milyonlar harcayarak, “En iyi biziz, alt yapımız çok iyi, yurdun her yerinden ulaşım sağlıyoruz” diye reklam yapan Türk Telekom. Turkcell ve Vodafone ve internet firmaları, sizlerde sonsuza uğradığımız vatandaşlarımız gibi enkaz altında kaldınız. Merak ettiğim devlet yöneticilerimiz bunlarla ilgili bir tedbir alıp müeyyide uygulayıp uygulamayacağı dır. Bekleyip göreceğiz.

Öğrencilerimiz son yıllarda en çok mağdur olanlar arasında. Pandemi nedeniyle okullarına yeteri kadar gidemedikleri bir yana, şimdi de okulları kapatılıyor, yurtlarının boşaltılması gerektiği isteniyor. Öğrencilerimizin alacağı bilgiler yarınlar için çok önemli. Onların okullarından koparılması gerekir. Öğrenciler okullarına devam etmelidir. Bana bir tıp fakültesi ya da laboratuarda yapılarak öğretilmesi gereken bilgiyi kendilerine nasıl verileceğini anlatabilir mi? Geleceğimiz olan öğrencilere kıymayın efendiler. Onlar cahil kalmasınlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi