Kamu düzeni içerisinde dış ve iç güvenliğin önemi

Kamu; bir ülkedeki halkın tümünü oluşturan, Düzen ise; belli yasa, kural, ilke ya da yönteme göre bir sıraya göre yerleştirilmesi anlamını taşır. Genel anlamda bakıldığın da toplumun bütününü ilgilendiren yani başta hukuk düzeni, kişiler arasındaki ilişkiler, huzurun sağlanması, toplum düzenin korunması, devletin emniyet ve asayişinin sağlanması “kamu düzeni” olarak adlandırılır.   
 
Bu aşama da devlet kendisini meydana getiren halkı dış tehlikelere karşı koruyabilmek için “Türk Silahlı Kuvvetlerini” yani askerlerden oluşan silahlı teşkilatı oluştururken aynı devletin halkının yurt içerisindeki dirlik ve düzeninin korunması amacıyla da “İç güvenlik” kolluk teşkilatını meydana getirmiştir. Bu da devletin hâkimiyetinde ki silah ve cebir unsuru ordu ve kolluktan meydana gelirken Türk Silahlı Kuvvetlerinin dış emniyetin korunması; İç Güvenlik Teşkilatının kolluk kuvvetleri ise kamu hizmetlerinin korunması vasıtalarını meydana getirmekle mükellef kılınmıştır.   
 
Nasıl ki toplumun devamı için düzen gerekiyorsa. O zaman kişi hak ve özgürlüklerinin artması ve demokratik anlayışın gelişmesi için de devletin gücü ve saygınlığını insan hayatına verdiği değerle ölçüldüğü unutulmamalıdır. Bu açıdan devletin en önemli amaçlarından birisi toplumun huzuru ve güveninin sağlanmak olmalıdır. Halkın kendisini huzur ve güven içerisinde görmesi ve/veya malının ya da canının korunduğunu hissetmesi vatandaşı devlete karşı olan görevlerini harfiyen yerine getireceği anlamına gelir. Bunun için de devletin verdiği kamu hizmetini insanların ihtiyaç duyduğu gereksinimleri anayasanın vermiş olduğu hak, özgürlük ve eşitlik ilkesi çerçevesinde ayırım yapmadan sağlaması gerekir.    
 
Güvenlik yapılanması içinde; Türk Silahlı Kuvvetleri dış emniyetin korunması görevini üstlenirken. İç güvenlik teşkilatı ise “idarenin” kontrolü dâhilinde iç emniyetin ve kamu hizmetlerinin korunması görevi verilmiştir. Her iki kurumun da yönetimsel açıdan sunmuş olacağı eşitlik ve sağlayacağı huzur toplu halde yaşayan insanlar için vaz geçilmez bir unsurdur. Ve bu unsurun ilk önceliği toplumun can ve mal güvenliğini sağlamaktır.     
 
Dünya geneline bakıldığında devletlerin öncelikli ve temel sorunu dış tehlikelerden ziyade iç güvenliğin sağlanması çok daha önem arz etmektedir. Çünkü iç huzuru sağlayamayan toplumlar dünyanın birçok ülkesinde şahit olduğumuz gibi sözde barış adı altında emperyalistler tarafından kuşatılmaktaydı. Bunun olmaması için de öncelikle iç güvenliğe yani toplumun kargaşa ortamına sürükleyecek “eşitsizlik ve haksızlıklardan” uzak durmak ve toplumun güven ve huzur içinde yaşamasını sağlamak olacaktır.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01