Kumburgazlı olmak bir ayrıcalıktır

Benim çocukluğumdan 1970’li yıllardan bu yana, bildiğim bir beldedir Kumburgaz,

Gaziosmanpaşa’nın Taşlı tarla beldesinden sabahın erken saatlerinde yola çıkar, Aksaray’da Silivri Birlik otobüslerinin durağında sıraya girer Kumburgaz’a giderdik ve  dӧnüșümüzde de, bu yolculuğumuza katılmamıș diğer arkadaşlarımıza kasıla kasıla bin türlü hava atarak, “ Hey, biz bugün Kumburgaz’a denize gittik!” der biraz da abartarak övünürdük.

Çünkü Kumburgaz’ın denizi İstanbul’un en temiz denizine, en güzel kumuna sahiptir ve bu șirin beldemiz ayrıca da en güzel günbatımına sahip bir beldedir. Buğün itibariyle, bu konumunu hala korumaktadır.

Kumburgaz’da denize girmek bir ayrıcalıktı; orada yașamak ise, başka bir ayrıcalıktı. Öreneğin, dönemin Yeşilçam artistlerinin önemli isimleri burada ikamet ederlerdi.

Bir kıyı şeridi olan Kumburgaz, 2008’de belediyelerin birleşiminden sonra, değerine uygun yeterli bir hizmeti maalesef alamadı.

Hızla derinleşmeyen, zemini tamamen kum olan, bu denizin ve sahilin bir başka örneği çok azdır.

1985 yılında görev icabı Kumburgaz’a tayinimin çıkması, beni ziyadesiyle mutlu etmiştir.

Yani 38 yıldır buradayım ve hala da buradayım.

İşim gereği ve uzun yıllar burada oturmamdan dolayı, Kumburgaz’ın yerleşik düzeninde oturan büyük bir kitleyi yakınen tanırım.

Kumburgaz benim yaşadığım, köyümdür, beldemdir ve hatta yakınlarımı defnettiğim mahallemdir.

Bunları yazmamın asıl nedeni, şimdi yazacak olduğum konuyla çok ilgili olduğu içindir. Yani meramım, kendimi anlatmak değildi.

Kumburgaz’da 30 ağustos zafer bayramı kutlamaları, ӧzellikle de, 2008’de belde belediyelerin ilçe belediyelerine bağlanmasından sonra, tıpkı diğer resmi bayramların kutlanmaları, eskisi gibi heyecanlı asla olamadı.

Eskiden  Kumburgaz’dan Güzelce’ye yürüyüş kortejinde meşalelerle yürümek ve fener alayı en güzel etkinliklerimizden biriydi. Bu etkinlikler bizlerin birlik ve beraberliğini daha çok perçinliyordu; esasen, milli bayramlarımızı kutlamamazın nedeni de zaten bu milli birlik beraberliğimizi perçinlemek değilmidir?.

Özellikle, çok sosyal bir belediyecilik dönemi yaşatan Sayın Dr Hüseyin Çorbacıoğlu sonrası, o kaçınılmaz birleşme ve bunun neticesinde de anti sosyal bir Kumburgaz oldu.

Şehircilik planlaması adına, sahilde ve kuzeyde hiçbir proje gerçekleştiremeyen bu yerde, belli bir dönem içinde ne kadar evsiz, barksız, garip, aranan kaçak, suçlu varsa hepsi buraya toplandı ve maalesef, Kumburgaz, adli vakaların yaşanmaya başlandığı bir mecraya dӧnüștü.

Kumburgaz halkı olarak, hakettiğimizi düşündüğümüz hizmetleri alabilmek en büyük arzumuzdur.

Ancak, bunca olumsuzluğa rağmen, biri çıkıyor ve benim elimden bu heyecanlı kutlamayı kimse alamaz diyor ve kendi imkânları ile son beş yıldır 30 Agustus zafer bayramını denizde fener alayı kutlamalarıyla başlatıyor. Önceleri çok az olan tekne katılım sayısı, zamanla yüzlerce tekneye çıkınca, bu kutlama çevrede ses getiriyor. Sayın belediye başkanımız Dr Hasan Akgün, bu güzel kutlamaya eşlik ediyor ve daha da görkemli bira hale gelmesini sağlıyor.

Demem o ki, birey olarak sen toplumda karşılık bulan güzel hareketler içinde bulunursan, herdaim sevilirsin sayılırsın saygı duyulursun.

Bu güzel insan, mahallemizin gençlerinden Mustafa Yontucu’dur.

Yaşadığı topluma faydalı bir şahsiyettir ve ATATÜRK’Ü hepimizden çok sever…

10 Kasımda mevlit okutur, lokmasını dağıtır, cumhuriyet fikirlerinin en yılmaz savunucusu ve bekçisidir.

Kimseye zararı olmaz; bilakis, her aman dileyene mümkün olduğunca el uzatır.

İflah olmaz bir Türk milliyetçisidir. Onu buradan saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bu yazımda şunu belirtmeden geçemeyeceğim: hiçbir Türk enseyi karartmasın en umutsuz anlarda ortaya çıkan MUSTAFA KEMAL gibi içimizden de başka Mustafalar’ın çıkması bizleri hiç şaşırtmamalı.

Kumburgaz’da yaşayan bu vatansever ve güzel insanların, Türkiye’nin çok geniş bir kesiminde de yaşadığını çok iyi bilenlerdenim.

Bu aziz Türk milleti, binlerce yıl bu topraklarda vardı ve yine sonsuza dek varılacaktır.Türk’den bahsetmeden hiçbir tarih kitabı yazılamaz.

Çünkü çok büyük bir milletiz ve dünya tarihinde hiçbir zaman silinemeyecek olaylara imza atan bir ecdadın çocuklarıyız.

Yurdumuzun her yeri Kumburgazlı gibi duyarlı isanlarla doludur.

30 Ağustos zafer bayramımız kutlu olsun

 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK demiş ki:

“Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.

O çadırın İçinde mutlaka bir Mustafa vardır”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kanun Göçer Arşivi