Nankör fırsatçılar

NANKÖRLER

FIRSATÇILAR...


Koca bir yıl daha geçti. İlk gününden son güne kadar kimi zaman bireysel olarak keyifli kimi üzgün sinirli idik. Bizi yönetenlerin durumuna da bakarsak onlarda öyle idi elbette. Biz şimdi sondan başlayalım; dövizdeki rezaletler, işe alımlardaki yandaşlık kriterleri, sanki iktidar onlar değilmiş gibi her fırsatta "Eyyy CHP" çağırışları, piyasada işler kötüye gidince garip esnafı üreteni kendi hatalarını bırakıp unutup "fırsatçılar" diye suçlamak, esnafı köylüyü dar gelirliyi emeği ile geçineni unutmak, tarımı bitirmek, ülkede elde ne varsa satıp savmak diyelim liste uzarda canınızı sıkmayın.
Birde bunlara son olarak "nankörler" eklendi. Her fırsatta "Biz milletin hizmetkarıyız, milletimizin emrindeyiz" diyenler artık söylem değiştirdi. "NANKÖRLER" olduk. Kimler mi derseniz örneğin kendimi söylerim herkes bir aynaya bakarsa durumunu değerlendirir.


Hizmetkarlıktan nankörlüğe giden o ince yolu dünyada ve tarihte örneklerinde görüleceği gibi kısaca özetleyelim. Önce yurttaşlar itinayla ayrıştırılır, öncelikle millet olmaktan çıkarılıp sonra o topluma bireyliğini unutturup teba yapılır. Tabii amaç bunu islamiyetle bağdaştırıp ileride bir büyük ümmete dönüştürmektir. Sonra son aşama eee ümmet olursa mehdi de olacak. Tarikatın lideri de olacak değil mi? Şimdi "Demokrasi var" der gibisiniz. "O da yine demokratik yöntemlerle yandı bitti kül oldu" derler size görürsünüz dostlar.
Bu konunun bizimle bir ilgisi yok. Altını çizelim. Yılın son yazısında biraz da hikaye anlatalım istedim. Bir yıl boyunca olduk olmadık o kadar hikaye dinledik ki bende yazmadan edemedim.

 

Umutlu bir yıl olsun


Dostlar; ülkemize bakarsak 2021’den daha zor geçmesi beklenen 2022’nin umut yılına dönüşmesi, demokrasinin tüm kurum ve kuruluşlarıya işletildiği bir yıl olmasını diliyorum. Dünya üzerinde yaklaşık beş buçuk milyon kişinin yaşamına mal olan koronavirüsün, 2022 yılında son bulmasını diletrken başta sağlık çalışanları olmak üzere bu süreçte çalışan herkese şükranlarımı sunuyorum. İnanıyorum ki 2022 yılı, umutlarımızın yeniden yeşereceği, alçak gönüllülüğün, hoşgörünün, birlikteliğin yılı olacaktır. Sadece kendisi için değil, herkes için adalet isteyenlerin, zulme karşı direnenlerin, demokrasiyi savunanların, işçilerin, ev kadınlarının, apartman görevlilerinin, esnafın, üreticinin yılı olacak. Bu duygularla yeni yıl kutlu olsun Dostlar.
 

Tsunami geliyor!


Yeni yıl kutlamaları vs derken hepimiz bir şekilde dostlarımızla ailemizle biraraya geleceğiz.Bu nalet virüste bunu kolluyor zaten.Bakın dünyada katı önlemlere yeniden dönülürken bizde tam lay laylom havası hakim. Yıldık, bıktık doğru ama biraz daha dişinizi sıkın lütfen. Öncelikle aşınızı olun. Maske mesafeye ve temzilğie dikkat edin. Soğuk günlerde havasız kapalı mekanlarda zorunlu olmadıkça dolaşmayın girmeyin. Vaka sayıları ülkemizde Omicron varyantının da etkisiyle 30 bini geçti. Doç. Dr. Ümit Savaşçı, 'Günlük 50 bin vaka görebiliriz' diyerek Omicron için tarih verdi. 'Kapalı alanlarda çift maske kullanalım.' diyen uzmanlar Omicron varyantına karşı hatırlatma dozu uyarısında bulundu. 'Yılbaşı kutlamaları en büyük risk!'
 

Vaka sayısı 37 binlerde


Vaka sayısı 37 bine dayanmış; o da tespit edilebilen. Dünya çok sıkı önlemler alırken, biz yine maske, HES kodu ve 12’den sonra müzik yasağı ile devam ediyoruz. Elbette kapanalım demiyoruz; zaten istesek bile yapamayız artık, ama hiçbir ek önlem almadan da devam.
Ayrıca aşısızlar bir varyant fabrikası gibi çalışıyor. Çünkü virüs üremeyi rahat bulduğu, savunmasız kişilerde -aşısız ve hastalığa hiç yakalanmamış kişiler- çok rahat ürer. Bir mutasyon ihtimalini yaratır. Dolayısıyla aşısızlar bir varyant fabrikası gibi çalışır. Tıpkı deltanın Hindistan gibi düşük aşılı bir ülkede çıkması gibi. Prof. Dr. Tufan Tükek’ten yılbaşı uyarısı! 'Vaka sayısını patlatacak'

Vaka sayısını patlatacak


Koronavirüs salgınında yeni dalga olan Omicron varyantı ile ilgili korkutan bir açıklama da İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek'ten geldi. Tükek, “Her şey allak bullak oldu, Avrupa da kara kara düşünüyor. Türkiye’de de yeni yıl kutlamalarının, vaka sayısını patlatacağı belli, çok net. Engellemek çok mümkün gözükmüyor. Önümüzdeki günlerde çok daha yüksek rakamlarla karşılaşacağız" dedi.
Birçok hastanenin acil servisinde ciddi yoğunluk ve test kuyrukları söz konusu. Bağlı olduğum kurumun Kovid-19 vakaları için ayrılan yatakları dolmuş durumda. Çocuk enfeksiyon uzmanı meslektaşlarımızdan da çocuk vaka sayısında artış olduğunu duymaktayız. Yılbaşı ve sonrasındaki 10 günlük süreç çok kritik. Kapalı alanlarda maske ve mesafe kuralının hiçe sayıldığını görmek bizleri üzmekle kalmıyor, yaralıyor. Yeni yılda vaka sayısı anlamında endişeli bir tablo ortaya çıkabilir. Vatandaşlarımız bu dönemde hem influenza hem Kovid-19 yani Omicron kapabilir. Bu durumda hafif seyirli olduğu belirtilen Kovid-19 sürecinin ağır geçmesi riski söz konusu. Her iki virüsü kapanlar daha ağır hastalık tablosu oluşacaktır. Lütfen herkes çok dikkatli olsun. Özellikle yeni yıl kutlamalarında kalabalıkların bir araya gelmesi, maske ve mesafeden taviz verilmesi hastalığın çok hızlı bir şekilde yayılmasına neden olur
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul da “İnsanlarda ‘Omicron hafifi geçiyormuş’ algısı oluştu ama bu doğru değil. Bu dönemde ne yazık ki influenza A türünde de ciddi artış söz konusu. Ocak ayının ikinci yarısından itibaren Kovid-19 ve influenza vaka tablosu endişe veren rakamlara ulaşabilir. Özellikle gençlerimizin çok rahat tavır takındıkları, sosyal mesafe ve maske kuralına riayet etmediklerini görmek bizi üzüyor” bilgisini paylaştı.

 

Çeirdek aile tercihi


Ertuğrul, "Yılbaşı, tatiller gibi dönemlerde maalesef vatandaşlar daha çok kalabalıkta bir arada olma eyleminde oluyorlar. Şu an için baktığımızda yılbaşı için bir hareketliliğin yaşanmaya başladığına şahit oluyoruz. Mevcut durumda virüsün yüksek düzeyde bulaşıcı olduğunu da düşündüğümüzde dikkatli olmak gerekiyor. Benim yılbaşı için önerilerim; yine vatandaşlar mümkünse çekirdek aileleriyle zaman geçirmeleri, birkaç aile bir araya gelecekse ortamın temiz hava ile havalandırılması. Aynı zamanda vatandaşlar bir araya gelecekse, aşılama dozları eksik olanların tamamlaması, hiç başlamayanların başlaması önemli. Dış mekanlara gidilecekse de dış mekanları havalandırılan ve mesafeye dikkat eden mekanlar olmasını tercih ederseler, olabildiğince az düzeyde enfekte kişi ile beraber yılbaşı sürecini geçirebiliriz düşüncesindeyim” dedi.
 

Böylelikle bir yılın sonunda kaybettiklerimizle üzülerek, kazançlarımızla sevinerek yeni bir yıla yürürken geçmişinn bir değerlendirmesini de kendi içimizde yapıyoruz elbette. Herkese mutlu yıllar diliyorum. Yazımı Metin Demirtaş'ın "UMUTSUZLUK YASAK" şiiri ile noktalamak isterim.
 

Kar dalları örttü.
Kavruldu en yamanı çiçeklerin.
Kalbim katlan bunlara,
Çünkü kıştır yaşanılan
Amansız, limansız bir kış
Ve sarılmışız dört bir yandan.

 

***
Ama düşün kalbim!
Düşün kavgayla kazanılacak baharı
Direnen, adressiz yaşayan dostları.
Fışkıracak ekinleri
İlkyazla karlar altından.

 

***


Ve doludizgin geçerek
Her acıyı bir sevinçle
Yolu yok kalbim
Sağ çıkacağız bu acılardan.

 

***


Çünkü umutsuzluk yasak!
Yılgın türküler söylemek de.
Çünkü yürüyor umudun ordusu
Umutsuzluğu umutla yenerek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi