Ne olacak bu memleketin hali?

Adı internet ansiklopedisi olarak geçen, zaman zaman hepimizin yararlandığı, okul talebelerinin en çok fayda sağladığı Wikipedia, 2017 yılının Nisan ayından bu yana kapalı. Ne zaman açılacak belli değil. 
Dünya ülkeleri içinde de, Wikipedia’nın zaman zaman sansürlendiği veya kısa süreler için kapatıldığını biliyoruz ancak bizdeki gibi tamamen kapalı olan ülke olduğunu duymadım. Kapatılması gereken şeyler kapanmıyor, açık olması gereken şeyler kapanıyor. Anlamak mümkün değil!
Hal böyle olunca, bakın sonra neler oluyor;
***
Spiker sokakta vatandaşın birine soruyor. “Kıbrıs nerede biliyor musunuz?” 
Cevap; “Güneydoğuda, Hatay, Adana tarafına düşüyor. Yani, Sicilya tarafında. Sicilya adasının denizinde. Komple denizle kaplı bi yer. Karadeniz, Avrupa tarafına da bayağı gidiyor yani. Türkiye’nin en güzel yeri, hem zaten kendimde orada askerlik yaptım ben.”
Bu bir şaka programı zannediyorsanız yanılıyorsunuz.
Ne diyeyim? Ört ki ölem!
***
Televizyon ve  internet, bilgi edinme, haber alma anlamında iki önemli vasıta. İnternet isteğe bağlı, insanlar isterse girer bakar, okur, izler, tercih etmediğini izlemez. Ancak, televizyon biraz daha farklı. Birçok kişi, günün büyük bölümünü maalesef TV izleyerek geçiriyor. Eften püften, insana hiç birşey katmayan programlar çoğunlukta. 
Neyse ki, RTÜK(Radyo Televizyon Üst Kurulu) var da, denetim yapıyor. Yoksa mazallah, denetimsiz olsaydık kimbilir neler neler olurdu. Sigara, alkol buzlanıyor. Sevişme sahneleri yok. Gerçi evlenme programlarında, kuşlar uçup duruyor ama olsun, o belgesel sayılır. Televizyon izlemesek bile, internette videolardan bu sahneler bir şekilde karşımıza çıkıyor. Adama ayak numarasını soran, evin var mı, tapun var mı diye sorulan sorular, ahlaksız diye nitelendirilen birçok şeyden daha ahlaksızca bana göre! Neyse ki kurtulacağız galiba. Nasıl mı?
***
Şubat 2018 itibarıyla, torba yasa ile, youtube, netflix gibi servislere denetim gelmesi için TBMM’ye sevk edilen madde varya, uygunsuz yayınların engellenmesi için meclise sunulan yasa hani... 
Benim buna dayanarak sayın kurumumuzdan bir ricam var.
Bazı televizyon kanallarında, sarıklı hocalardan(!) var. Bunlar Türkiye’den mi yoksa başka ülkelerden mi yayın yapıyorlar bilmiyorum. Gelen telefonları izlediğimde, biraz beynim yandı ama birkaç kez görünce ona da alışıyor insan, herşeye alıştığımız gibi...
Çocuğu olmayan, eşiyle sorunu olan, kayınvalidesi ile geçinemeyen hoca efendiyi arıyor. Arayan sorununu söylemiyor, çünkü gerek yok. Sesinden bile derdini anlıyor adam, ermiş zira...Hoca efendi(!) izleyiciye sadece adını soruyor. Atıyorum o da Nermin diyor örneğin. “Kızım senin yumurtlıklarında sorun var.” diyor. Tedavi için gelmek isteyene de telefon numarası veriyor. Artık ne tedavisi yapacaksa?!
***
Ardından Aysel ya da Ayşe hn. arıyor. Onlara da bir jinelokolg gibi tavsiyelerde bulunuyor. “Çocuğun uyuşturucu bağımlılığı var” diyor başka birine. Bunca sorunun çözümü için ne yapmanız lazım kısmına geçeyim çok uzatmadan. Beş adet nazar duası, beş adet cin kovucu, beş adet aile içi muhabbet aygıtı mı neyse ondan, bitmedi bir de yanında kıble gösteren seccade... Bütün bunlar kaç lira peki? 49 lira efendim, sadece 49... Ne gideceksin jinekolog, psikolog, psikiyatrist! Al işte, 49 liraya bütün dertler bitti gitti...
***
Sayın RTÜK, lütfen, lütfen rica ediyorum. Bırakın youtube, sosyal medya, netflix’i, bu din tacirleri nereden yayın yapıyorsa bunları engelleyin. İnanın bunlar buzladığınız dizilerden, filmlerden daha tehlikeli. 
Üstelik bu ülkede hergün tecavüzden, tacizden bahsediyoruz. Adamlar telefon, adres veriyor yayından görmüyor musunuz?
***
Bizim ülkemiz insanlarında ciddi ciddi bir problem var. Bu sorun nedir diye sorarsanız; hiç kimse, bir konu hakkında bilgisiz gibi davranamıyor. Bilmediğini,“bilmiyorum”demektense, kelime üretme aşamasına geçiyor ve ardı ardına bir yığın anlamsız cümle kurmaya başlıyor. Deneyin göreceksiniz. Röportaj yapın demiyorum tabiki, adres sorun yeterli. Ama ciddi ciddi adres arıyorsanız, iki-üç kişiye daha sormanızı tavsiye ederim.  
Eğitim sistemi, ülkenin hali ne olacak derken, gerçekten çok endişeliyim. Okuduklarım, tanık olduğum olaylarda bunu doğrular nitelikte. 
Sokak röportajlarından bir kaç video izledim, izleyince bir daha “vah vah” derken buldum kendimi. Ben de soruyorum;
Ne olacak bu memleketin hali?
***
Genç bir arkadaş eline mikrofonu alıp sokağa çıkmış. Bir beyefendiye soruyor;
“Söylendiğine göre youtuber’lar dünyayı ele geçirecekmiş, ne diyorsunuz?”
-Geçirsinler onu mu düşünecem. (Helal olsun, o nedir diye sormadı bile)
“Ülkemizi korumamız gerekmez mi? Video çekme hastalığı olan insanların hepsine bir milyon stres çarkı yollayacaklarmış ve onların içinde virüs varmış.”
-Ülkeyi nasıl koruyacan? Şakayı bi kenara bırakalım şimdi. Yok, onlar beceremezler allahın izniyle. Ben öyle düşünüyorum. Hem milletimiz, hem ülkemiz eskisi gibi değil artık!        (Hakikatten değil, abi de farketmiş.)
“Peki size gelse alır mısınız?”
-Ben almam, (kameradan bize sesleniyor sonra) siz de almayın arkadaşlar! Onlardan kimseye bi fayda yok, zararı var anadın mı. Uyuduğu yerde bile o çarkı çevirmeye uğraşıyor adam, yapmayın! Vücutlarınıza bi şey olmasın yani.”
“Dünyayı ele geçirmek isteyen youtuber’lara bir şey demek istermisin?”
-Onu şeyleri götür(mikrofonu) söyleyeyim. Sen kafanı takma biz Türk milletiyiz...
***
Yaz yaz bitmez, ne olacak bu memleketin hali?
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi