Ölmüşüz ağlayanımız yok!

TÜRKİYE olağanüstü ekonomik krizin içinden çıkmaya çabalarken çamura saplanan araba gibi sürekli patinaj yapıyor.Daha beter çamura saplanıyor. İlaç yok, benzinde kuyruk, un ve şeker ile kahvede kota var. İşte 2 yıllık AKP iktidarının son durumu budur. Yani ülkenin yarısı yoksul yarısı aç. Kimler tok derseniz bize akıl verenlere bakın derim.
Adına serbest piyasa denilen ekonomik koşullar siyasal iktidarın da yanlışlarıyla içinden çıkılamaz hale geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik kurtuluş savaşı verdiğini ve bu savaştan zaferle çıkacağını ilân etti. Türk ekonomisinin kurtuluş savaşı verecek kadar kötü durumda olduğu bilinmiyordu.
Ayrıca Erdoğan ilk kez ekonomik kurtuluş savaşından söz etmiyor. Erdoğan, “ekonomik kurtuluş savaşı” ifadesini ilk kez 16 Ekim 2018 tarihinde de kullanmıştı. O zaman bir dolar 5,78 liraydı. Erdoğan, bu ifadeyi daha sonra da kullandı. Kur krizinin yaşandığı ve faiz tartışmalarının yoğunlaştığı 31 Ekim 2020 tarihinde Türkiye’nin “ekonomik kurtuluş savaşı” verdiğini söyledi. Erdoğan, o tarihte “Ülkemizi ekonomi alanından kuşatmaya çalışanlara cevabımızı yeni bir ekonomik kurtuluş savaşıyla veriyoruz” diye konuşmuştu. Ne düşük faiz yüksek kur politikasının ne ekonomik kurtuluş savaşı söyleminin yeni olmadığını biliniyor. Ancak iktidar aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemekte ısrar ediyor.

 

Söyledikleri başka olan bambaşka


Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere AKP'liler Türk ekonomisinin çok iyi durumda olduğunu söylüyorlardı. Pandemi koşullarında en iyi mücadeleyi Türkiye’nin verdiğini, en çok büyüyen ülkelerin başında geldiğini vurguluyorlardı. O kadar ki ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere’de durumun çok kötü olduğunu, benzin bulunamadığını, rafların boşaldığını, insanların gıdaya ulaşamadıklarını da söylemişlerdi ki bunların hepsi olmasada büyük çoğunluğu aniden bizim başımıza geldi.


Ve aynı terane dillerinde "Ekonomi tıkırında, ekonomi tıkırında..."
Bakın AKP ekonomi yönetimi hep böyle yapıyor. 2022-2024 Orta vadeli planlamada 2024 ylılı için belirlenen ortalama kur  $/TL 10.30 olarak çıkmış.(şu anda Dolar 12.00). 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda Planın TBMM’de kabul edildiği saatte (01/07/2013) $/TL 1.92 idi, 5 sene sonrası için hesapladıkları kur da 1.97 idi. Şaka gibi.

 

Ve Bunlara İBB sözcüsü Murat Ongun'un acı açıklamasını da ekleyelim diyor ki Murat Ongun: “Dövizdeki artış İBB’ye 10 milyar TL ek dış borç yükü getirdi”. Gördünüz mü dolarla maaş mı alıyorsunuz diye laf salatası yapanların durumunu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da son krizle ilgili olarak gelinen durumu attığı şu tweetle gözler önüne serdi:
"İstanbul’da yıllık 1.3 milyar lira harcayarak 300 bin ihtiyaç sahibi aileye sosyal destek sağlıyoruz. Bugünkü kur artışının İBB’ye maliyeti ise; 3.5 milyar lira. Takdir Türk Milleti’nin."
İBB Sözcüsü Murat Ongun ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Dövizdeki artış İBB’ye 10 milyar TL ek dış borç yükü getirdi. 10 milyar TL’ye 2 tane Göztepe-Ümraniye Metrosu yapılıyor" dedi. Ongun bir gün sonra ise "Yabancı paralar karşısında Türk Liramız ne yazık ki hızla değer kaybediyor. Dün akşam attığım tweette 25 km’lik metro yatırımını, kur artışıyla kaybettiğimizi yazmıştım. Bugün itibariyle maalesef 27 km’lik metro yatırımı, kurdaki artışa kurban oldu. YAZIK" açıklamasında bulundu. Yazık değil mi bu millete bu ülkeye!
Ve Anlaşılıyor ki Türk ekonomisi hakkında çizilen tozpembe tablo, tıpkı enflasyon ve işsizlik rakamları gibi, tıpkı koronavirüs vaka ve vefat sayıları gibi gerçeği yansıtmıyordu.

 

Bu kronolojiye dikkatle bakın!
Doların; 1'den 2'ye çıkması 9 yıl- 2'den 3'e çıkması 3 yıl- 3'den 4'e çıkması 2 yıl-4'den 5'e çıkması 1,5 yıl, 5'ten 6'ya çıkması 1 yıl-6'dan 7'ye çıkması 5 ay-7'den 8'e çıkması 3 ay-8'den 9'a çıkması 2 ay-9'dan 10'a çıkması 1 ay-10'dan 11'e çıkması 1 hafta sürdü. 13 lira ve üzerini görmesi ise 2 gün aldı. Yani Timur Selçuk'un 1978 yılında ODTÜ’de verdiği konserden okuduğu o şarkı gibi. "Ekonomi tıkırında" Bu şarkı sözleri hemen her kriz döneminde mırıldanılan bir şarkıdır. Şarkının son bölümü ise bugünkü halimiz yansıtır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi