Onlar çok Atatürkçü ise CHP az Atatürkçü mü oluyor?

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, 6’lı masaya katılma taleplerine, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun “Ya onlar çok Atatürkçü bir parti” diyerek karşı çıktığını öne sürmüştü.

Demek ki Sayın Karamollaoğlu’nun söylemine göre BTP çok Atatürkçü CHP az Atatürkçü bir partiydi.

Eğer bunun aksi olsaydı Sayın Karamollaoğlu Atatürk’ün kurduğu ve Atatürkçü olması gereken CHP ile bırakın ittifak kurmayı aynı odada nefes bile almaktan rahatsız olurdu.

Bu durumda tarafıma “CHP’den Atatürkçülerin tasfiye edilip yerlerine Atatürk-süz, Atatürk ile uzaktan yakından alakası olmayanların monte edildiği, CHP’nin çizgisinden ve ilkelerinden uzaklaştığı”na dair yazmış olduğum makalelerime istinaden “sen nasıl Atatürkçü ve CHP’lisin” diyenlere Sayın Karamollaoğlu’nun CHP için değil de BTP için “onlar çok Atatürkçü parti” demesi verilecek en güzel cevaptı.

Ki her zaman doğruya doğru demekten geri kalmayan bir gazeteci olarak Sayın Karamollaoğlu’nun bu söylemi için kendisine ikinci teşekkürümü de sizlerin huzurunda etmek isterim. Hatırlarsanız kendisine ilk teşekkürüm İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Saadet Partisi aday çıkararak AK Parti’ye gitmesi muhtemel 103 bin oya bloke koymasını ve Sayın Ekrem İmamoğlu’nun 21 bin oy farkıyla seçimi kazanmasında büyük bir katkısı olduğuna vurgu yapmıştım. Çünkü Sayın Karamollaoğlu aday çıkarmasaydı Saadet Partisi seçmeninin oy vereceği kişi Sayın İmamoğlu değil AKP’nin adayı Sayın Binali Yıldırım olurdu. Yani din temelli siyaset yapan Saadet Partisi'nin seçmeni CHP seçmeni gibi “din, dil, ırk ve görüş ayrımı” yapmadan aynen Ekmeleddin İhsanoğlu’na sahip çıktığı gibi Sayın Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmasını beklemek hayal olurdu. Hal böyle olunca Saadet Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine kendi adayı ile yola çıkması Sayın Ekrem İmamoğlu’nun 31 Mart seçimlerinde 21 bin oy fark ile kazanmasında büyük pay sahibi olmuştu. Eğer ki aday çıkarmayıp aldığı 103 bin oyun kendileri gibi din temelli siyaset yapan AKP’nin adayı Sayın Binali Yıldırım’a gittiğini düşünürsek bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda Sayın İmamoğlu’nu değil 82 bin oy ile seçimi kazanan Sayın Binali Yıldırım’ı görürdük.

Kaldı ki 22 Mayıs 2010 tarihinde CHP Genel Başkanı olan Sayın Kılıçoğlu’nun 12 yılda Sayın Cumhurbaşkanına karşı kazandığı tek seçim İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını AKP’nin elinden almak olmuştu. Yani 12 yılda 10 seçim kaybeden Sayın Kılıçdaroğlu’nun siyasi devamlılığı bir bakıma Sayın Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş sayesindeydi.

Aslında benim aklımdaki asıl soru 6’lı masanın adayının kim olacağından daha çok 6’lı masayı bir araya getiren asıl pazarlık konusunun ne olduğu idi.

Çünkü geçmişte AKP çatısı altında olmaktan rahatsızlık duymayan Sayın Babacan ve Sayın Davutoğlu’na bugün ne olmuştu da “Vatan Millet Sakarya” demekten geri kalmıyordu. Ya da Sayın Kılıçdaoğlu Sayın Karamollaoğlu’na (az) Atatürkçü olacaklarına dair söz mü vermişti?

Ve gerçekten neden o 6’lı masada yeterli siyasi donanım ve zekâya sahip 31 yaşında BTP Genel Başkanı olmuş hukukçu Sayın Hüseyin Baş yoktu? Ya da seçim gecesi korktuğu ve kaçtığı iddia edilen ama gerçekte “gel bakalım Muharrem” sözüyle kendi Cumhurbaşkanı adayını (hiç) eden Sayın Kılıçdaroğlu Sayın İnce’den çok mu zekiydi de o masaya davet edilmiyordu?

Ve/veya 6’lı masaya layık görülen geçmişin AKP’lisi Sayın Davutoğlu, Sayın Babacan ve AKP ile aynı gömleği giyen, aynı ideoloji ve din temelli siyasetle var olmaya çalışan Sayın Karamollaoğlu ile mecliste tek başına muhalefet yapan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Erkan Baş’ı bunlardan ayıran özellik neydi?

Umarım daha fazla gecikmeden hem Sayın Hüseyin Baş, hem de Sayın Muharrem İnce ve Sayın Erkan Baş o masaya davet edilir. Yoksa 2023 yılı mayıs ayında yapılacağını düşündüğüm erken seçimde Türkiye Cumhuriyeti Devleti partili Cumhurbaşkanına altın tepsiyle ikram edilmiş olur.

Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01