Özgür Bey anladığım kadarıyla 6’lı masanın oluşması ve sonrasında Kemal Bey'in çok yakınında olamadı.

Eğer olsaydı Meral Hanım’ın masayı yıkma ve kumar masası ilan etmesi durumunda ablasını ikna eder ve engel olabilirdi.

Ayrıca tabanda oyu olmayan partilere dağıtılan ulufe milletvekilliği paylarına engel olurdu.

En azından Ümit Özdağ ile imzalanan gizli protokolle yine bakanlık dağılımına engel olurdu. Zaten 38. Kurultayda bu aşamalarda olmadığını yemin ederek belirtti ve arkadan hançerleyenler olmadığını belirtmişti.

Abla ziyarete gelmeliydi

Özgür Bey Cumhuriyet Halk Partisi’nin 8. Genel Başkanı olduktan sonra Meral Ablasını ziyarete gidip, İYİP’in kapısını çaldı ve bu arada 2024 yerel seçimlerde her yerde aday çıkarma kararlarını takdir ettiğini belirtip bazı bölgelerde ittifak yerine güç birliği yapabileceklerini belirtti. Meral Hanım bu durumu tekrar gözden geçireceklerini belirterek Özgür Başkanı uğurladı.

Normalde ve nezaket gereği madem abla kardeş ilişkileri içerisindesiniz, o zaman büyük abla olarak Ülkemizin kurucusu ve Ana Muhalefet partisi Genel Başkanı seçilen kardeşini ziyaret edip tebrik etmesi gerekmez miydi?

Bu ayrıca bir nezaket meselesi değil miydi?

BU durum olmadı. Peki, abla çiçeği burnunda Türkiye'nin Ana Muhalefet partisi CHP’nin Genel başkanlığına seçilen kardeşini partisinin giriş kapısında karşılaması daha uygun olmaz mıydı?

Her iki durumda olmadı. Nezaket kurallarına uyulmadı birçok kesim tarafından hoş karşılanmadı.

Hatta bazıları İYİ Partinin ne için kurulduğunu, kuruluş amacının ne olduğunu, bu amaçlardan neyi yaptıklarını bilen varsa anlatsınlar bilelim yorumları da cabası.

Durum böyle iken ve partinin içindeki kaynama ve kargaşanın devam ettiğini, herkesin birbirini suçlar ve iftira atarken. 6’lı masanın yıkılıp kumar masası ilan edilmesinden sonra sürekli irtifa kaybeden ve kamuoyu yoklamalarına göre büyük oranda oy kaybettiği belirtilen ve dört ay sonra düşeceği ya da tekrar yükselişe geçeceği belli olmayan bir parti ile ittifak veya güç birliği yapılınca ne olacağı tam olarak belli olmadığı bir gerçek.

Halk ve gönül ittifakı zaten kurulmuş…

Ülke kuran ve 100 yılı aşmış bir partinin amacının ne olduğu belli olmayan parti ve partilerle ittifak ya da güç birliğinin faydalı olmayacağını, bunun diğer partiler tarafından koltuk kapmak olarak değerlendirilmelidir.

CHP ittifak yapacaksa, tabanda yokluk, yoksulluk, yolsuzluk. Adaletsizlik, işsizlik, pahalılık, durdurulamayan enflasyon ve döviz kurlarına karşı bir araya gelip halk ittifakı kurmuş olan halka kulak vermeli ve kendiliğinden oluşan halk ittifakının güçlendirilip onların daha da güçlenmesini sağlamak en önemli güç birliği olacaktır.

İYİ Partililerin çoğu zaten geleceği gördükleri için, kendilerini halk ittifakı içinde sayıyor ve sosyal belediyecilik için CHP’nin adaylarını destekleyeceklerini belirtiyorlar.

Bu durumda belirtildiği gibi CHP Halk ittifakını güçlendirmeli illa da ittifak yapmak istiyorsa 6’lı masada oyları yeterli olmayanlarla değil de, başka alternatiflere bakmalıdır.

Haa! Dağıtılan milletvekilleri gibi kazanılacak Belediye Başkanlıklarını da kazanamayacak parti ya da partilere vermek istiyorsa o da parti yöneticilerinin takdiridir.