Sofradan 633 ekmeği çaldılar!

HER ay bitmeyen bir tartışmamız oldu. Enflasyon.Bunun da yalanı mı olur? diyorduk. Devlete güveniyorduk. Bir yandanda pazarda markette hatta ay başı olunca kredi kartındak değişime de bakıyorduk. El hak gel gör ki benim cüzdanımla benim paramla yapılan alışveriş ile değerli uzmanların TÜİK ile yaptıları çalışma arasında dağlar kadar fark var. Nasıl mı? Bu yaptıkları zam değil, zulümdür. Zamlı asgari ücret şu haliyle mevcut açlık sınırının 891 lira altında. Ve önümüzde koskoca bir altı ay daha var. Emekçiye, işçiye bu yapılan hak mıdır, reva mıdır. ENAG’ın hesaplamalarına göre, bu yılın ilk altı ayında gerçekleşen enflasyon ise yüzde 71,4. Böyle bakılırsa, memur ve memur emeklisine ödenecek enflasyon farkı, 59,4 puan. TÜİK ile arasında neredeyse iki kat fark var. İşte aradaki bu iki kat fark, yedikleri kul hakkıdır.Bu arada enflasyon farkı zam değildir. Enflasyon farkı 6 ay boyunca kümülatif olarak artan gelir kaybının, 6 ayın sonunda telafi edilmeye çalışılmasıdır. Gecikme + vergi dilimi nedeniyle hiçbir zaman tamamen telafi yapılamamaktadır. Alım gücü ise sürekli düşmektedir.Zam değil zulümdür kısaca...ENAG’ın bulduğu %175,5’lik enflasyon Türkiye Cumhuriyeti’nin değil Türk tarihinin gördüğü en yüksek fiyat artışıdır.
 

Sofradan ekmeğimiz çaldılar
Kurban Bayramı geldi. Emekliye bayram ikramiyesini CHP'nin zorlamasıyla , Mayıs 2018’de ilk kez 1.000 lira olarak veridi. Yine aynı zorlamalarla geçen yıl, bayram ikramiyesini 1.100 lira yaptılar. Emeklilerimiz 2018 mayısında, eline geçen bayram ikramiyesiyle, bin ekmek alabiliyordu. Şimdi bin 100 lirayla 367 ekmek alabiliyor. Bu vicdansız, adaletsiz AK Parti iktidarı, emeklinin sofrasından 633 somunu çaldı. Bunların elinde memleketimizin bereketi kaçtı.
 

İki kat fark mı olur?
TÜİK ile ENAG arasında neredeyse 2 kat fark var. İşte aradaki 2 kat fark TÜİK aracılığıyla yedikleri kul hakkıdır. TÜİK rakamları istediği kadar eğip büksün, millet hayat pahalılığını da enflasyonu da yaşıyor. TÜİK'in yalan yanlış rakamlarıyla işçimizin, memurumuzun, emeklimizin hakları zalim iktidar tarafından gasp ediyor. Enflasyon en büyük halk düşmanıdır. AKP "faiz sebep, enflasyon sonuçtur" diyerek enflasyon canavarını azdırdı. Bu ülkede enflasyonu artıran iktidar yönetiminin yanlış politikalarıdır. 27-28 yaşındaki gençlerimiz 3 haneli enflasyonla bu iktidar döneminde çalıştı. Nebati Bakan daldığı uykudan uyandı. Baktı ki paramız daha da pul oldu. Enflasyon cephesinde işler alt üst olmuş gel gör ki Nebati Bakan saçmalamaya devam ediyor. Enflasyon baz etkisiyle yani kendi kendine düşecekse siz ne yapıyorsunuz? TÜİK'in makyajlı rakamlarına göre ilk altı ayda enflasyon yüzde 42,3. Net asgari ücrete yaptıkları zam ne yüzde 25, ne yüzde 30. Tamı tamına yüzde 29,3. Enflasyonun tam 13 puan altında.
 

Düşecekti ikiye katlandı!
Geçtiğimiz Ağustos başında, Cumhurbaşkanı Erdoğan millete ne vadetmişti? ‘Bundan böyle, enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, ağustos ayı kırılma noktasıdır, artık biz düşük enflasyona inşallah geçeceğiz.’ Erdoğan bu sözleri sarfettiğinde, ülkemizde enflasyon yüzde 19’du. Beş ayda, geçtiğimiz yıl sonunda yüzde 36 oldu. Düşecek dediği enflasyon sadece dört ayda neredeyse ikiye katlandı. Bunlar da tabi, TÜİK ’in makyajlı verileriyle.
 

Ağır makyaja rağmen rekor
Haziran ayı enflasyon verileri açıklandı. TÜİK’in ağır makyajlı rakamları ile tüketici enflasyonu yüzde 79. Üretici enflasyonu da yüzde 138. ENAG’a göre ise 12 aylık enflasyon yüzde 176. TÜİK’in üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark 60 puan. Bu inanılmaz bir rekor, böyle bir makası daha önce hiç görmedik. Tüketici enflasyonu 1998 Eylül ayından bu yana, üretici enflasyonu ise 1995 Şubat ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Erdoğan’ın millete vaatleri birer birer yok olurken Nebati Bakan’ı, geçtiğimiz aralık ayında altı aylık bir uykuya daldı. Altı ay sonra uyandığında da güya çok farklı noktalara gidecektik. Nebati Bakan, daldığı uykudan uyandı. Baktı ki paramız daha da pul olmuş, dış ticaret açığı azalmak bir yana her ay rekor kırmış, enflasyon cephesinde işler altüst olmuş, ondan sonra Nebati Bakan, o kadar uykuya rağmen saçmalamaya devam etmiş. Anlaşılıyor ki Nebati Bakan’ın niyeti, yata yata Bakanlığı bitirmek. Murathan Mungan’ın dediği gibi, ‘Bu ülkede her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız.’ Bu işi beceremediniz, kabul edin.
 

Gıda fiyatları rekora doymuyor
TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla bu yılın ilk altı ayında gerçekleşen enflasyon yüzde 42,4. Gıda fiyatlarındaki artış yüzde 47,6. Ulaştırma fiyatlarındaki artış yüzde 58,3. Elektrik, gaz ve diğer yakıtlardaki artış yüzde 72. Ama asgari ücrete yapılan ara zam, yüzde 29,3. Bu arada bunların ya matematiği zayıf dört işlem yapma yeteneği yok, bu nedenle yüzde 29,3 zammı yüzde 25 diye açıkladılar.Asgari Ücret Tespit Komisyonu, biraz daha insaflı çıkmış; yüzde 29,3 zam kararı alınmış. . Şu hesaba bir daha bakIn: Net asgari ücrete yaptıkları zam ne yüzde 25 ne de yüzde 30. Yapılan zam tamı tamına yüzde 29,3, ilk altı aydaki enflasyonun 13 puan altında.

Bir yıl önce bir yıl sonra
Tam bir yıl önce dolarTL 8,65 bugün 16,82 (%96 artış).Bir yıl önce brent petrol fiyat 70 Usd, bugün 120 Usd (%70 artış). Bir yıl önce benzin litre fiyatı 7,20 TL, bugün 25 TL (%347 artış. Dolar kuru ve brent artışın toplamının 2 katından fazla vergi artışı var. Benzine 1 lira 20 kuruş zam gelirken motorine 1 lira 40 kuruş daha zam geldi.Enflasyon yok, hayat pahalılığı var diyerek ekonomik krizden kurtulacağımızı zanneden AKP hükümeti halkı yine yoksullaştırdı! • Dolar 16,82 TL• Euro 17,78 TLErdoğan ne zaman ekonomiyle ilgili bir şeyler söylese anında döviz yükseliyor ve ülke olarak milyarlarca lira zarar ediyoruz.Biri konuşmasa, biri 6 ay uyusa, hiçbir şey yapmasalar bile bundan daha iyi olurduk. Bir de akaryakıta zam geldiğinde benzin İstasyonlarına koşup 3 kuruş kâr ettiğini sananlar var .Zam neden geldi diye sorgulamıyor bile ! Şeker , yağ , un , ucuz gıda kuyruklarında günü kurtaracağınıza beyninizi kullanıp geleceğimizi kurtaralım. Bakın Okurken sinirimizi, yaşarken psikolojimizi bozuyor 25 lira bira vergisiz 5 lira.30 lira Sigara vergisiz 3 lira, 100 lira benzin vergisiz 48 lira. 325 lira Rakı vergisiz 85 lira. 5000 lira maaşın vergisi 1500 lira.200.000 liralık arabanın vergisi 600.000 lira. Ev fiyatları ise korkunç...

Zam değil zulümdür
Ama ha Ali açıklasın ha Veli… Bu yaptıkları zam değil, zulümdür. Zamlı asgari ücret şu haliyle mevcut açlık sınırının 891 lira altında. Ve önümüzde koskoca bir altı ay daha var. Emekçiye, işçiye bu yapılan hak mıdır, reva mıdır? Sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor? ‘İşçinin ücretini alın teri kurumadan ödeyiniz.’ Bunlar bıraktık alın teri kurumadan işçinin hakkını vermeyi TÜİK’in makyajlı enflasyonuyla işçinin alın terini gasp ediyorlar. İşte bu kul hakkı yemenin daniskasıdır.
 

Kul hakkı yediler
Bu açıklanan kararlarla Dostlar! Bir tek asgari ücretlinin kul hakkını değil, TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla, milyonlarca memur ve emeklinin kul hakkını da yiyorlar. 2022’nin ilk yarısında, memur ve emeklilere yüzde 7,5 zam yaptılar. Yılın ilk altı ayında gerçekleşen enflasyon, yüzde 42,4. TÜİK’e göre memur ve emeklilere yılın ilk altı ayı için 32,4 puan enflasyon farkı ödenmesi gerekiyor. Bağımsız iktisatçıların ENAG’ın hesaplamalarına göre, bu yılın ilk altı ayında gerçekleşen enflasyon ise yüzde 71,4. Böyle bakılırsa, memur ve memur emeklisine ödenecek enflasyon farkı, 59,4 puan. TÜİK ile arasında neredeyse iki kat fark var. İşte aradaki bu iki kat fark, TÜİK aracılığı ile yedikleri kul hakkıdır. Biz bu fark nereden kaynaklanıyor diye sorarken, TÜİK madde sepetini açıklamaktan vazgeçti. Veri saklamaya başladı. Delil karartıyor. İstediği kadar eğip büksün.
 

Sofradan ekmeğimiz çaldılar
Kurban Bayramı geldi. Emekliye bayram ikramiyesini CHP'nin zorlamasıyla , Mayıs 2018’de ilk kez 1.000 lira olarak veridi. Yine aynı zorlamalarla geçen yıl, bayram ikramiyesini 1.100 lira yaptılar. Emeklilerimiz 2018 mayısında, eline geçen bayram ikramiyesiyle, bin ekmek alabiliyordu. Şimdi bin 100 lirayla 367 ekmek alabiliyor. Bu vicdansız, adaletsiz AK Parti iktidarı, emeklinin sofrasından 633 somunu çaldı. Bunların elinde memleketimizin bereketi kaçtı.
Bakın Dostlar! ; Merkez Bankası 2022 yıllık enflasyon hedefini %5 açıklamıştı. TÜİK'in Resmi Enflasyon oranı şimdiden: %78,6. Sapma oranı: %1472 Utanan Sıkılan ,Sorumlu olan:. Özür dileyen Hesap soran vede hesap veren : YOK. İşte böylesine sahipsiz bu ülke insanı doğrunun ne olduğunu artık el yordamıyla bulmaya çabalıyor. O yüzden de zulüm artıyor, yokluk artıyor, sıkıntı artıyor. Boş tencere boş cüzdan ile çaresizlik içindeyiz. Birde şöyle bakalım anımsayalım isterseniz. AK Parti bişe Nasıl başladı?Aldıkları tablo ; Tüketici enflasyonu % 29,7.Üretici enflasyonu %30,8.Bugünkü gerçeğimiz TÜİK e göre hemde Nasıl gidiyor?Tüketici enflasyonu %78,6.Üretici enflasyonu %138.3. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark 60 puan. Korkunç bir Rekor!!!
 

Piyasayı tutmak için dolar satıyorlar
İşinb bir diğer yanında da elbette para piyasası var. Merkez Bankası'nın yüksek miktarda dolar sattığı tahmin ediliyor. BDDK'nın yeni uygulaması kuru düşürüyor algısı yaratmak için devlet ciddiyetine yakışmayan büyük bir kumar oynuyorlar. Maalesef kötü sonu hızlandırıyorlar. Yanlış probleme yanlış çözüm. Böyle kötü bir yönetim kabul edilemez. Ekonomimizin en tehlikeli problemi şu an döviz likidite sorunu. Yeni uygulama en iyi ihtimalle içerideki dolarların yerini değiştirecek. Şirketler bankadaki dolarlarının bir kısmını belki satacak. Bunları Merkez Bankası ve başka yerli aktörler alacak. Ama bunun toplam döviz likiditesine bir yararı yok. Tam tersi ülkeden ve sistemden dolar çıkışını hızlandıracak. Kısacası şu an/bugün en önemli olan problemi değil, geçen yılın problemini, yani yerleşiklerin dövize kaçması sorununu çözmeye çalışıyorlar. Bundan sonra sadece Merkez Bankası'ndaki değil bankalardaki kullanılabilir döviz toplamını da dikkatle izlemek lazım. Orada da hızla bir likidite azalması görmek muhtemel. Geçen hafta itibarıyla bankacılık sisteminin 8 milyar dolar nakdi, yurt dışında da 22 milyar doları var. Ama o 22 milyarın önemli bir kısmı halihazırda kullanılabilir bir durumda değil.

SON SÖZÜM ;"Yoksulluk toplumun suçudur,açgözlü ve kurnaz kimselerin diğerlerini sömürüp yükseldikleri bir toplumun bir kabahatidir yoksulluk."Jiddu Krishnamurti
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi