28 Eylül Çarşamba akşamı CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında Abdülkadir Selvi’nin, Sayın Erdoğan’a, “Şehir hastaneleri konusunda muhalefetin sesi biraz kesildi. Nasıl karşılıyorsunuz?” sorusu üzerine Sayın Erdoğan’ın “Valla Abdülkadir Bey artık köşenden gereğini yapacaksın” ‘Bak Ahmet bey (Hakan) gereğini yapıyor” cevabı üzerine Sayın Selvi’nin milyonlarca izleyici karşısında bu talimata cevap veremeyip sadece boynunu büküp tebessüm ediyor olması gayet normaldi.

Çünkü Sayın Cumhurbaşkanının o “yaz” dediği Selvi 2013 yılında “Hocam Türkiye'ye Dön Artık” diyen, yetmedi Muhterem hoca efendisinin çabasını “Hazret-i Ebubekir’in gösterdiği dirayete benzediğini ve bir şekilde dönüp başımıza gelmesi gerektiğini cesaretle yazan. Ama 15 Temmuz Fetö kalkışması sonrası Twitter hesabından 'Hocam Türkiye’ye dön artık' başlıklı makalesi için FETÖ’yü ABD’nin kontrolünden çıkarmak için yazdığını söyleyecek ve Fethullah Gülen ile boy boy fotoğrafları olduğu halde “Fethullah Gülen’i aklayanın Sayın Kılıçdaroğlu” olduğunu söylecek kadar da ilkeli bir gazeteciydi.

Aynen Rahmetli Süleyman Demirel’in ''Dün Dündür Bugün Bugündür'' söyleminde olduğu gibiydi ülkem siyaseti ve gazeteciliği. Dün Muhterem Hocaefendinin bugün “terörist” ilan edilmesi, Sayın Sedat Bey denilen adamında bugün “Organize suç örgütü lideri Sedat Peker” oluvermesi gibi.

Ve denildiği üzere bu ülkede elbette basın özgürlüğü vardı. Ama o özgürlük Sayın Selvi, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneğinin "2018 Yılı Medya Oskarları Ödülünü partili Cumhurbaşkanının elinden alan Ahmet Hakan ve havuz medyası diye tabir edilen taraflı gazeteler ve yazarları için vardı.

Ve umarım geçmişte fetöcü olduğunu saklamayıp onunla hatıra fotoğrafı çektirenleri aynen 15 Temmuz sonrası “fetöyü övdüysek Türkiye’ye gelip yargınlaması için övdük” diyerek bugün iktidarcı olanları gelecekte “aslında biz Atatürkçü ve Cumhuriyetçiydik” onlardan gibi görünüp aslında 6’lı masaya çalıştık demelerine şahit olmayız.

Saygılarımla