BaBaLa TV ve sorgu melekleri (2)

Bu konuda gerçek payı var mı? Bence var.

Türkiye tarihinin en büyük yoksulluğunun, hayat pahalılığının ve göçmen deposu olmanın, antidemokratlığın var olduğu ve yaşandığı bir zaman diliminde, iktidar partisinin mevcut oyu % 30 olamaz; oluyorsa da, bunun doğruluğuna inanmak çok zor.

Eski seçmen yapısının çok hızlı bir nüfus değişimi ile değiştiğine inanıyorum. Bu değişimin marjinal ve küçük partilerin oylarını artıracağını, öte yandan, “Vatan, millet, bayrak, din, iman” diyerek siyaset yapanların ise, eskisi gibi alıcısının olmayacağını öngörüyorum.

Eşit paylaşımı, adaleti, huzuru ve toplumsal güveni iyi anlatan, bunları yapabilme becerisi olan partilerin, oylarını çokça artıracağını düşünüyorum.

Bu tarz partilerin başında ise TİP’in olacağını öngörüyorum; bu partinin, gençliğin gözünde adeta bir manivela görevi gördüğünü düşünüyorum. Önemli tüm sorunları yerinden oynatıyorlar ve bu da gençliğimiz tarafından görülüyor ve itibar görüyor.

Fikirlere ve hayatın gerçeklerine dair, kim ya da kimler daha gerçekçi ve inandırıcı olursa, onlar toplumda bir şekilde mutlaka karşılık bulacaktır.

Türkiye siyasetinin sağ, milliyetçi ve muhafazakâr görüşlerin yönetim şeklini ve anlayışını yaşayarak öğrendi ve bir işe yaramadığını da anlayan bu toplum, bu defa sol görüşü ve fikir birliği yaptığı koalisyon ortakları ile iktidarın el değiştirmesi halk nezdinde normal karşılanacaktır.

Örnek mi, istiyorsunuz? Toplumun büyük bir çoğunluğun mevcut ekonomik durumuna bakmanız, yeterlidir diye düşünüyorum. Türk toplumunun %60 asgari ücret ortalamalı bir maaş alması ve alım gücünün adeta dip yapması neyle anlatılabilir bilmiyorum.

Boş tencere her iktidarı içine alır…

AK parti hükümetinin, tarih boyunca en uzun süre hizmette kalan bir parti olduğunu hepimiz biliyoruz; elbette, yapılan çok değerli projeleri de oldu, lakin bu iktidar artık tam anlamı ile mental bir yorgunluğun içine girdi. Hataları ve yönetim şekli ile adeta “Beni artık seçmeyin!” diye yalvarıyor, resmen!

Lakin, muhalefet de “Aman sakın gitme; ben iktidar olamam!” der gibi bir muhalefet yaparak olabilecek bir değişimi engelliyordu.

Bu seçimi muhalefetin alması çok muhtemel olması ile birlikte, eğer ciddi bir hata da yapılır ve ak parti tekrar seçilir ise ana muhalefet ve muhalefet kanadında siyaset yapacak kimse kalmaz.

İzlediğim programlarında, BaBaLa TV’de sorulan sorular ve istekler daha çok gelecekle alakalı: yani, gençler iş istiyor, geleceğini umutlu görmek istiyor, parasının değerli olmasını istiyor, adalet istiyor, huzur istiyor.

Hele toplum nezdinde ayrıştırmayı asla istemiyor ve bu isteklerin karşılığını gerek Barış Atay’ın, gerekse de Muharrem İnce’nin anlatımında görmüş olmalılar ki, onların söyleşileri en çok izlenen videolar arasında bulunuyor.

İzlenme oranı bir ölçü müdür derseniz, evet ölçüdür, bence; hiçbir insan beğenmediği bir söyleşiyi, ilgisini çekmeyen, duygularına fikirlerine hitap etmeyen bir videoyu asla izlemez ve birbirilerine de tavsiye etmezler...

Mevcut siyasetçiler insanlara 70 yıldır biz gelirsek (hayal) satıyor artık halk, millet milli gelirden payını almak istiyor.

Bu gençler özetle: “Bayrak, vatan, din, ezan diyerek oy isteme modası geçti; gerçeklerin bilindiği ve milli servetin milli gelirin adil dağıtılmasının zamanıdır” diyorlar.

Tarihe not düşmek açısından yazıyorum: Benim öngörüm 2023 seçimlerinde sıralama CHP, İYİ, AKP, HDP, anketlerde doğru dürüst bir yer dahi verilmeyen bazı partilere daha çok oy akışı öngörüyorum.

Türkiye İşçi Partisi, Memleket Partisi, Zafer Partisi ise söylenenin çok üzerinde oy alacak; MHP barajı aşamayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kanun Göçer Arşivi