CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Elazığ programı dahilinde, bilhassa geçeceği yerdeki bilboardlara;

“Selahattin Demirtaş’a Şeref Madalyası takacağım.”

“İktidara gelirsek İHA-SİHA üretimi duracak.”

Ve

“HDP’ye bakanlık verilebilir” söylemleri için Ak Parti’nin değil de Elazığlıların, CHP'li bu isimlere tepki gösterdiğini söylüyor olmak biraz garipti.

Lakin benim asıl anlamadığım konu “söz uçar yazı kalır” misali CHP’li bu üç ismin sarf ettiği sözlerin havada kalması muhtemel iken tarihin karanlık sayfalarına yazılan:

HDP-Ak Parti arasında yapılan seçim ittifakını,

HDP ile Ak Parti arasında Dolmabahçe de yapılan mutabakatı,

HDPKK ve Ak Parti arasında Oslo da yapılan görüşmeyi,

İmralıdaki bebek katilinin mektubunu canlı yayınla televizyonlarda 81 milyona izletilmesini,

İmralı’ya yapılan ziyaretleri,

Ak Parti 4. Olağan kongresine “onur konuğu” olarak davet edilen PKK’nın hamisi Mesut Barzani’nin “Türkiye seninle gurur duyuyor” denilerek ayakta alkışlanmasını,

Sözde Kürdistan Bayrağının İstanbul ve Ankara da göndere çekilmesini,

Mit’in (Milli İstihbarat Teşkilatı) bulamadığı Osman Öcalan’ı TRT Mit müsteşarlığının bulup tam da seçim arefesinde TRT ekranlarına çıkarmasını,

Ve en önemlisi de dönemin AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun iktidarı döneminde HDP’li Müslüm Doğan’ı Kalkınma Bakanı,  HDP'li Ali Haydar Konca’yı Avrupa Birliği Bakanı yapılmasıı nasıl silinecekti?

Eğer gerçekten denildiği üzere CHP’li bu üç ismin sarf ettiği sözleri bilboardlara taşıyan Elazığ halkı ise onların hiç kuşkusu olmasın ki biz Atatürkçüler olarak vatan hainlerine şeref madalyası takacaklara biat edecek ya da boyun eğecek kadar koyun olmadık ve asla da olmayız.

Bu arada bize allayıp pullayıp CHP’li diye sunulan Sezgin Tanrıkulu’nun “İktidara gelirsek İHA ve SİHA’ların üretimini durduracağız” söylemi yanılmıyorsam İHA ve SİHA’lar yüzünden deliğinden çıkamayan fareleri(ni) korumak için olabilirdi.

Unutmadan “Dinime küfreden bari Müslüman olsa” deyimini hiciv ustası, Hasan Çelebi kadızadelilerin bağnazlığını eleştirmek için yazdığı bir hicivdir ve doğrusu “Bize mülhid diyenin kendüde imân olsa, dahl iden dinimüze bârî müselmân olsa.” Türk Dil Kurumuna göre anlamı; “Kendinde bulunan büyük kusurları görmezlikten gelip başkalarının küçük kusurlarını dedikodu konusu yapar”dır.

Yani önce aynaya bakılması gerektiğine vurgu yapar.

Saygılarımla