Emperyalist güçlerin Irak, Mısır, Libya da olduğu gibi Suriye’nin işgal edilerek aynen Saddam Hüseyin ve Kaddafi modeli Beşar Esad’ın da halkına zulm ediyor, masum insanları katlediyor iddiasını sorgulamayan dünya Esad’ı katil emperyalist güçlerin de barış elçisi olarak görmekten geri kalmamıştı.

Kısacası kan emici emperyalistler aynen Rambo filminde olduğu gibi 10 ABD askerini kurtarmak için yüzlerce vietnamlı askerin, kadının ve çocuğun öldürülmesini değil Rambonun kahramanlığını alkışlatmıştı dünyaya.

Eğer ki; “Suriyeden Türkiye’ye 3 füze atıp bunu savaş sebebi sayarız” cümlesi söylemde kalmayıp fiiliyata geçirilseydi bizim konuşacağımız konu atılan füzelerle ölen masum insanların değil füze atanları Rambo edasıyla alkışlamak olurdu.

İyi de ülkemiz için asıl tehdit oluşturan Suriye değilken neden füze atıp savaşmak yerine sınırlarımızı emperyalist fillerin tepişemeyeceği hale getirilmiyordu.

Sözüm ona yerli ve milliydik.
Ama 1915 yılında 250 bin şehidimizin 7 düvelle savaşıp bıraktığı bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletini bugün bağımlı hale getirenleri sorgulayamıyorduk.

Ya da bundan 12 yıl önce milyon tane mülteciye sahip çıkılırken bu ülkenin yetiştirdiği hekimlerimize “Gidiyorlarsa gitsinler, buralar boş kalmaz merak etmeyin” sözlerini sarf edenler alkışlanırken bugün Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın “oralar” denilen devletin hastenelerine 4 bin Suriyeli sağlık çalışanı istihdam ettirdik demesini de alkışlamış olabilir miydi?

Tamam yapılan sağlık yardımını anlarız. Ailelere geçineceği kadar para yardımı yapılması da gayet normal. Lakin benim ülkemin SMA ve Lösemi hastası çocukları kaderine terk edilirken; 3 milyondan fazla Suriyelinin yataklı tedavisini yaptık. 97 milyon Suriyeli’ye poliklinik hizmeti verdik.
2 milyon 600 bin Suriyeli’nin ameliyatını gerçekleştirdik.
754 bin Suriyeli bebeğimiz dünyaya geldi.

Hele hele bizim geleceğe umutla bakamayan, atanamadığı için intihar eden çocuklarımız dururken 4 bin Suriyeliyi sağlık sektöründe istihdam ettirdik demek neydi?

Kime sordunuz bunları yaparken. Ya da yüzde 52 oy almanız size oy vermeyen yüzde 48 in de hakkını gasp edeceğiniz anlamına mı gelmeliydi?

Ne garip değil mi?
Kendini yerli ve milli görenler bu ülkeyi işgalden kurtaran daha ağzı annesinden emdiği süt kokan 14 ve 15 yaşında bu vatan için canını feda edenlerin kemiklerini sızlatıyordu.