3 Y oldu 4 Y

AKP "3Y" ile mücadele edeceğini söyleyerek iktidara geldi. Ama bugün artık görülüyor ki buna dördüncü "Y" yandaşlık eklendi. 3Y ile mücadele edeceğiz dediler. 21 yılın sonunda 3Y’ye yeni Y’ler eklediler. Yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluk artarak devam ediyor; devri iktidarınızda bir de yandaşlık türedi. 2024 yılı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri devam ediyor. CHP Grubu adına konuşan Milletvekili Abdurrahman Tutdere, 1 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile kurulan Kamu İhale Kurumunun, gelinen noktada şeffaflık ve rekabet edebilirlik ilkelerini kaybettiğini söyledi.

Kanunu yandaşa uydurdular

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere: “Bugüne kadar kanunda yapılan 200’ yakın değişikliğin, kurumun kuruluş amacından saptığının en net göstergesi olduğunu vurguladı.

Tutdere, “21 yıllık AKP iktidarları boyunca, kanun 8 KHK ve 53 kanunla toplamda 198 kez değişikliğe uğradı. AKP iktidarları döneminde ayarları ile en çok oynanan, ruhu alınan kanun, Kamu İhale Kanunu oldu. Bu kanun sizden ve iktidarınızdan çok çekti. Kanunun canına okudunuz! Ruhunu aldınız. Anayasayı Erdoğan’a, ihale kanununu yandaşlara uydurdunuz.”

En fazla değişikliğin ise 3’üncü maddedeki istisnalar başlığında olduğunu belirten Tutdere, “Kanunda; önce 3. Maddedeki değişikliklerle istisnaların kapsamını genişlettiniz, sonra da birçok kalemde kamunun mal/hizmet yapım işini kanun kapsamının dışına çıkarıp denetimden kaçırdınız. İstisnalar başlığı altındaki 3’üncü maddede o kadar çok değişiklik yaptınız ki, 29 harflik Latin alfabemiz yetmedi, halâ değiştirmeye devam ediyorsunuz. İhaleleri servis ettiğiniz yandaşlarınızın talepleri bitmeyeceğine göre, yandaş firmaların isimlerini bizzat kanun maddesi olarak yazınız da, iş olsun bitsin. Nasıl olsa ihalelerin adresi belli.” diye konuştu. Son yıllarda pazarlık ya da davet usulü ile verilen ihale sayılarının, açık ihalelerin önüne geçtiğine dikkat çeken Tutdere, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevzuatımıza göre; 4734 Sayılı Kanunda yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasındaki ihale usulü temel usullerdir. Pazarlık usulü ile ihale ise istisnai bir usuldür. İktidarınız yeni bir şey icat etti; bu istisnai usulü esas usul haline getirdi. Sizin kitabınızda esas usul davet usulüdür.”

Diğer başlıklar şöyle...

“Kamu İhale Kurumunun İzleme Raporlarına baktığımızda, ihalelerin büyük bir kısmının pazarlık usulü (davet usulü) 21b’ye göre yapıldığını görmekteyiz. Mevcut kanuna göre; ihalenin 21b’ye göre yapılması için doğal afet veya idarenin öngöremeyeceği bir durum olması gerekiyor. Ancak verilere baktığımızda tam tersi bir durumla karşılaşmaktayız. 2022’de toplam 75 bin 224 ihalenin 23 bin 878’i pazarlık usulüyle gerçekleştirilmiş olup bu oran ihalelerin yüzde 31.74’üne denk gelmektedir. Pazarlık usulü içindeki 21b’nin oranı ise yüzde 91.34’tür. 2023’ün ilk 6 ayında ise toplam ihale 32 bin791. Bu ihalelerin 8 bin 18’i pazarlık usulüyle gerçekleştirilmiş ve bu oran ihalelerin yüzde 24.45’ine denk geliyor. Pazarlık usulü içindeki 21b’nin oranı ise yüzde 97.51.

Yani istisna olan pazarlık usulü içindeki 21b’ye göre yapılan ihale sayısı ve tutarı iktidarınız döneminde esas haline halmiş, denetim ortadan kaldırılmış, ihaleler ise adları değişmeyen aynı yandaş firmalara dağıtılmıştır. İktidarınız en kaymaklı ve yağlı ihaleleri kapalı kapılar ardında dağıtmak için bizzat Kamu İhale Kanunundaki keyfiyete göre değiştirilen maddeleri kullanmıştır.”

Bütçeye hortum bağlanmış!

“Sayın Mehmet Şimşek, siz çalışıyorsunuz ama yandaşlar bütçeye hortum bağlamış. Bu hortumlar kesilmezse bütçe açık vermeye, gençlerimiz işsiz kalmaya, yurt dışına gitmeye devam edecektir. Kesin bu hortumları. Bu düzene bütçe dayanırmı,İşi davet usulüyle yandaşa ver, kamu bankalarından kredi ver, sonra da biz ihale yapıyoruz de. Bu anlayışınız ülkeyi iflas noktasına getirdi. Hangi bütçe bu hırsızlıklara dayanır? Yurdum insanı çalışacak, yandaşlar, Saray ve çevresi zenginleşecek. Yarattığınız bu düzenin adı ‘Soygun Düzeni’dir, ‘Yağma Düzeni’dir.”

Yandaşlar iktidarı!

“3Y ile mücadele edeceğiz dediniz, 21 yılın sonunda 3Y’ye yeni Y’ler eklediniz; yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluk artarak devam ediyor; devri iktidarınızda bir de YANDAŞLIK türedi. Ülkemiz yandaşlarla boğuşuyor. 4.4 milyon aile ise sosyal yardımlarla geçiniyor. Kamu ihalelerindeki yolsuzluklar bizi dünyaya afişe etti. Gelinen noktada Saray avanesinin aldığı kararlar, ortaya koyduğu icraatlar; ülkemizi, taraf olduğu Yolsuzluklarla Mücadele Sözleşmelerine uymaz noktaya getirdi. Sayenizde Uluslararası Şeffaflık Örgütünün hazırladığı 2022 Yolsuzluk Endeksinde 180 ülke arasında 101’inci sıraya geldik. 8 Kasım 2023 tarihinde, Avrupa Birliği İlerleme Raporu yayımlandı. Bu raporun ‘Yolsuzluk’ başlığı altında da özetle ülkemizde yolsuzluğun bir sorun olmaya devam ettiği vurgulanmaktadır.”

“Sorun çok; çünkü kamu ihalelerinde kapalı bir devre sistemi oluşturdunuz. Denetleme mekanizmasını buhar ettiniz. Kamu ihale kurumu başkanına buradan soruyorum; siz davetiye usulüyle yapılan ihaleleri denetleyebiliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığınca yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ihaleleri denetleyebiliyor musunuz? Denetleyemezsiniz, çünkü bu iktidar denetlenmekten rahatsız. Anayasayı değiştirerek önce denetim mekanizmalarını ortadan kaldırdı, sonra da meclisin denetim yetkisini elinden aldı, Kamu İhale Kanunu değiştirerek bağımsız ve özerk olması gereken Kamu İhale Kurumunun da denetim yetkisini elinden aldı, denetim yapamaz hale getirdi.”

Depremi umursayan yok!

“Bu yılki bütçede ayrılan ödenekle, 6 milyon konutun riskli olduğu, 2 milyonunun ise acilen tahliye edilmesi gerektiği belirtilen ülkemizde, depreme dirençli kentler yapma imkanı yoktur. Son günlerde İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin değişik bölgelerinde depremler meydana geliyor; Anadolu beşik gibi sallanıyor. Deprem uzmanları uyarıyor, Allah uyarıyor. Ancak siz 6 Şubat öncesinde olduğu gibi uyarılara kulak asmıyorsunuz, dikkate almıyorsunuz ve olası bir deprem için hiçbir hazırlık yapmıyorsunuz. İlgili bakanınız da (Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Mehmet Özhaseki) nasip olursa Deprem Yasası için tekrar kürsüye geleceğini söylüyor. Hepinizin vicdanına sesleniyorum, deprem için hazırlık yapın! İnsanlarımızı ölüme terk etmeyin.” Deprem Araştırma Komisyonu Raporu burada. Raporun üzerinden aylar geçti, raporda 117 başlık altında düzenlenen hiçbir düzenlemeyi yapmadınız. Depreme hazırlığa gelince, sağırları oynuyorsunuz, ihale mevzuatını değiştirmeye gelince maşallah hızınıza yetişilmiyor, değişikliklerinize alfabedeki harfler dayanmıyor.”

Konteynır kirası 5 bin lira!

“Deprem illerinde bugün yaklaşık 186 bin 239 konteyner kurulmuş durumda. Bu konteynerlerde yaklaşık 579 bin 863 kişi barınıyor. Hükumet deprem illerinde konteynerlerde kalan vatandaşlarına kira desteği ödemiyor. Bugün kira desteği olarak konteyner dışında kalan ev sahibi depremzedelere 5.000 TL, kiracılara 3.000 TL ödenmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı 21 metrekarelik konteyneri depremzedeye, kendi vatandaşımıza 5.000 Liraya kiraya veriyorsunuz. Bu, vicdan mı? Ben de soruyorum; sende vicdan var mı? Anayasa başta olmak üzere yasalarda yapmış olduğunuz değişikliklerle memleketi han-ı yağmaya çevirdiniz. Zenginden alıp fakire vereceğiniz yerde tam tersini yaptınız, yoksulun 5 kuruşunu yandaşa pay ettiniz. Tıksırsanız da, çatlasınız da doymadınız. Batsın bu düzeniniz!”

ARTIK EN ALTTA EMEKLİ VAR!

Emeklilerin yaşadığı sefaletin boyutu her açıklanan veriyle bir kez daha ortaya çıkıyor. TÜİK’in verilerine göre 10 milyon emekli ve yaşlı yardım alıyor. Nakdi yardımlarda en büyük payı yüzde 71,7 ile emekli/yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Sosyal koruma kapsamında emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malul maaşı alan kişi sayısı 2022’de 14 milyon 851 bin kişiye ulaştı.Tüm Emekliler Sendikası İstanbul Şubeler Sözcüsü Mustafa Durna, “Perişan haldeyiz” dedi. Emeklilere yapılacak zam oranı ile çalışan emeklilere de verilmesi beklenen 5 bin TL’lik ikramiye gündemdeki yerini koruyor. Emekliler ise tüm bu tartışmalarla beraber başka bir sefaletin içinde yaşıyor. Ülkede 15 milyondan fazla emekli var ancak güncel maaş ortalamaları bugün sadece 8 bin 500 lira. Yaklaşık 6 milyon emeklinin ücreti ise 7 bin 500 lira, yani en düşük maaş. Emekliler, pazardaki çürük sebzeleri seçmek zorunda kalıyor. Aş evi sıralarını uzatan emekliler parkta yürüyüşe dahi çıkamıyor.

Emekliye yardım çok ama yetmiyor

Emeklilerin durumunu TÜİK’in son verileri de ortaya koydu. TÜİK’in ‘Sosyal Koruma İstatistikleri 2022’ verilerine göre sosyal koruma harcaması 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 59,6 arttı. Sosyal koruma harcaması 1 trilyon 257 milyar 763 milyon TL olurken bunun yüzde 98,4'ünü 1 trilyon 237 milyar 645 milyon TL ile sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında ise en büyük harcama 565 milyar 810 milyon TL ile emekli/yaşlılara yapılanlar oldu.

Sosyal koruma yardımlarının GSYH içindeki payı ise yüzde 8,2 olarak gerçekleşti. Risk/ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli/yaşlılara yapılan harcamaların yüzde 3,8 ile en büyük paya sahip olduğu görüldü. Şartlı yardımlar içinde en büyük payı yüzde 49,9 ile aile/çocuk yardımları oluşturdu. Bunu yüzde 23,1 ile engelli/malul yardımları ve yüzde 9,9 ile hastalık/sağlık bakımı yardımları takip etti.

Büyük sefalet

Söz konusu karanlık tablo içerisinde sokakta yatacak konuma gelen emekliler için yaşanan sefalet çok büyük. Tüm Emeklilerin Sendikası İstanbul Şubeler Sözcüsü Mustafa Durna, perişan durumda olduklarını söyledi. Emekliler için korkunç bir dönemin başladığına dikkat çeken Durna, “İstanbul Ticaret Odası, ENAG ve TÜİK’in enflasyon verilerinin ortalaması yüzde 88. Temmuz ayında da emeklilere yüzde 25 maaş artışı verildi. Yüzde 88’den yüzde 25’i düşersek yüzde 63 oranında emekliler bu devletten alacaklı. Bu hükümet 2024 için hem asgari ücreti hem de emekli maaşını tek seferde verecekse emeklilerin alacağı yüzde 63 ve 2024 zammı yansıtmalı” dedi. Emeklilerin oyuna getirilmek istediğine değinen Durna, “Emeklilerin önüne sandık gelirse boylarının ölçüsünü alırlar. Tehlikenin bir başka boyutu da kök maaşlar. Emeklilerin çoğu 3 bin, 4 bin lira aylık alıyor. Bu da demek oluyor ki zam gelse bile 7 bin 500’de kalacaklar. En az 6 milyon insan bu durumda. Korkunç bir dönem başlıyor emekliler için. Yapılacak zam eğer 7 bin 500 lirayı geçmezse yine zam almamış olacaklar. İktidar bir manipülasyon yapacak, seyyanen para verebilir insanlar da maaşlar arttı zannedecek. Emeklileri uyarmak lazım” diye konuştu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi