Toplum bilimciler der ki, bir insan karakterinin yüzde 25’ini aileden yüzde 75’ini toplumdan alır. Eğer o yüzde 25 çocuğa çok bilinçli ve doğru şekilde anlatılıp uygulanırsa asla değişmez, bu iyi yönde de olabilir kötü yönde de olabilir. Toplumdan aldığı yüzde 75lik kısım ise değişebilir özellikler taşır.

Buradan yola çıkıldığında, bir insanın iyiliğe ya da kötülüğe meyli bir anlamda aileden başlıyor yani kişilik alt yapısı bu anlamda çok güçlü oluyor.

Eğitimde de, yapılarda da olduğu gibi alt yapı çok önemli. Alt yapın kötü ya da yetersiz ise oradan doğru bir iş çıkmaz.

Yani ailenin verdiği eğitim yetersiz ise yaşadığın hayatta her işin ters gider ve daha sonra kötü örneklerden etkilenir, hızla sende kötü işler yaparsın. Eğer kötü bir insan ise, hep kendi menfaatlerini ön planda tutuyorsan mutlaka bu yaptığın işe de hayatına da yansır.

Mesela inşaat işi yapıyorsan malzemeden çalarsın, ticaret yapıyorsan sahte fatura kesersin, yüksek para alıp kalitesiz mal satarsın, çabuk zengin olmak için yaptığın işte sahtekârlığa başlarsın.

Bu tarz yaşamı olan insanların bir de kamu görevinde olduğunu düşünürseniz tam bir facia ortaya çıkar, sonuçları çok daha vahim olur. Toplumu bozar adeta ikiye bölersin. Kamuda rüşvet, adam kayırma, adaletsizlik, hırsızlık, liyakatsizlik, haksız kazanç elde etmeye çalışmak ve hepsinden ötesi görevini kötüye kullanmak vatan için değil de kendisi için çalışırlarsa, işte o zaman toplum diye bir şey kalmaz. Çürümeye doğru gider tam da şimdi olduğu gibi…

İyi insanlar bu tezlerin tam tersini yaşatır elbette. Huzur içinde yaşarız bu nedenle demem o ki insanı değiştirmeliyiz. Bunun için çok zaman ayırmalıyız. Ahlaklı, namuslu insanlar yetiştirilmeliyiz. Sistem yasalarla, yönetmeliklerle iyileri korumalı, kötüleri sınırlamalı. Hiç kimse o yasaların dışına çıkmaya cesaret etmemeli. Kötüler ve cahiller çok cesur oldukları için çıkabiliyorlar, caydırıcı yasalarımız olmalı.

Popülist, cahil, liyakatsiz ve kötü yetiştirilmiş insanlar ülkeyi uçuruma götürür. Bu tarz insanlar siyaset sahnesinde var olduğu sürece iyi ve namuslu insanlara huzur asla gelmeyecektir. Siyaset arenasına kötü ve basiretsiz insanlar girmemesi için filtre yasalar gerekmektedir.

Örneğin bir ihaleye girilirken istenen tüm evraklar nasıl eksiği olduğunda o ihaleye giremiyorsanız, siyasette girecek kişiler de girememeli. Yeterlilikleri özel bir şartnameye bağlanmalı. Tespit edilen bir yanlışta ise yüce divana gitmeden tarafsızlığına güvenilen özel bir mahkemede bu iş bitmeli. Siyasi görevine son verilebilmeli.

Aksi takdirde böyle giderse bu toplum iyi insanlarını da kaybeder.

Aklınızı açık tutun.