CHP İstanbul'da özgürleşti

CHP'de hafta sonu yapılan İstanbul İl kongresinde bütün gözler İmamoğlu üzerinde idi. Bir kısım delege ve diğer aday Cemal Canpolat İBB Başkanı İmamoğlu'nu "Müdahaleci" olmakla suçlarken örgütün buna sert karşılık vereceğini öne sürdü. Hatta Başkan Adayı Cemal Canpolat level! atlayıp sol dediği partida sol söylemler savunup hala AKP usulü ağa-maraba ilişkisi ile delegeler ve partililere sanki seçilen belediye başkanları başka birileriymiş gibi "Seçilirsem önünüzde düğme ilikleteceğim belediye başkanlarına" dedi. Vallahi böyle dedi. Sonra siz gelin varın CHP'de hala umut mu var deyiverin gitsin. Neyse bu abuk sabuk gaz veren açıklamalar delegenin pek umurunda olmadı.Sandıkta gerekli cevabı değişimden yana özgürlükten yana kullanarak verdiler. Yukarıda söylediğim gibi İstanbul'da örgüt ve partililer İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu yanlız bırakmadı. Sahip çıktı. İstanbul "İmamoğlu" dedi.

Örgüt Özgür Çelik'le beraber
Seçimde görüldü ki 26 ilçe başkanının desteği "Değişim" ve yenilenmeyi getirdi. Eski usül alışkanlıklar, hamaset siyaseti İstanbul'da iflas etti. Seçim sonunda ortaya çıkan tabloya baktığımda çarpıcı bir sonuç gördüm. İstanbul İl Başkanı ve 196 kurultay delegesinin belirlendiği, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi 'nde ; Değişimci çizginin adayı Özgür Çelik, 342 oy aldı ve CHP İstanbul İl Başkanı oldu. Cemal Canpolat ise 310 oy aldı. Canpolat; örgüt değil doğal delegeler ve il yönetimiyle bazı milletvekillerinin oyu ile 310'a yükselebildi. Tersten okursak gerçekten CHP İstanbul örgürü değişim, yenileşme ve iktidar yolunda Başkan Ekrem İmamoğlu'na büyük ve açık destek verdi. Ha bu yol gerçekten İmamoğlu'nu CHP Genel Başkanlığı'na da taşır ama bence o da farkında erken yürümek istemiyor. O yüzden konuşmasında da 2029'u işaret etti. Yani İmamoğlu çok güçlü biçimde partide yerini sağlamlaştırdı. Yenilik düşünecesini kabul ettirdi. Yetkiyi de fazlasıyla aldı. Bundan sonra bence örgüt içinde çok farklı bir İmamoğlu göreceğiz. İzlemeye devam edelim.

Cemal Canpolat zorlandı
Son kongrede Canan Kaftancıoğlu ile yarışıp kaybeden Cemal Canpolat, Kaftancıoğlu ve il yönetiminin ve bir kısım milletvekilinin de desteğiyle seçime yüklendi. Kendi sözüyle "On gün" kala karar vermiş. Adaylığına. Keşke vermeseymiş te örgüt onu farklı bilseymiş. Neyse olan oldu.Bir de ben en çok "Kılıçdaroğlu'nu yedirmeyiz" lafına takıldım. Yine AKP yine sağ söylem. Sağ söylemle solculuk yapanı bu örgüt çarpar çarptı da netekim. Kongreye dönersek Ben şunu anlamadım. Canpolat; "Hak etmeyen adamlar milletvekili , belediye başkanı oldular" diyor.Yahu madem hak etmeyen ve liyakatsiz olanlara bu yetkiler verildi , sen neden o yetkileri veren Kılıçdaroğlu'ndan yana taraf oluyorsun.Buradan tek anlam çıkar sende makam teklifi aldın veya başka bişey ....

Kongrede her iki adayında konuşmasını dinledim. Özgür Çelik,gençliğin verdiği dinamizmle ,yenilikçi ve reformist vizyonuyla,İstanbul örgütüne taptaze bir nefes olacağı inancını verdi. Sadece İstanbul’un değil,tüm ülke il başkanlarının genç ve heyecanlı olmasını istiyor gönül elbette. Öte yanda Cemal Canbolat ise statükocu, geleneksel şovmen hamaset kokan bir konuşma yaptı. Hiç bir şey söylemedi. Aklımda kalan "Kılıçdaroğlu ile bu yenileşmeyi yapacağız" sözü oldu. O da ne ise tabi ayrı. Ha birde İBB Başkanı Ekrem İmamoglu'nu listesine kurultay delegesi olarak yazmamış
Cemal Canpolat, “Parti içi meseleleri hiç basın önünde konuşmadım” deyip, parti içi meselelerden başka hiçbir şeyden bahsetmediği bir konuşma yaptı. Gelecek tahayyülü olmayan, statükoya yaslanan ve bağırmayı haklı olmak sanan bir konuşmaydı. Çok fazla bel altı vuran, CHP gelenekleriyle birebir zıt, saldırgan bir içeriğe sahipti. Çok yazık. Çok kötü bir konuşmaydı,umarım delegeler tercih yaparken bir kez daha düşünür demiştim. Öyle de oldu.

Divan Kurulu'na verilen imzalar
CHP İstanbul il kongresinde divan başkanlığına sunulan imza sayıları: Özgür Çelik: 348 Cemal Canpolat: 282. Görülen odur ki Özgür Başkan tamamen delege oyuyla o koltuğa oturmuştur. Firesi 6 oy olmuş. Birde yer gelmişken İstanbul Kongresi'nin sonuçları ne olursa olsun, kongreye hitabeti ve cümleleriyle damga vuranları olarak; Ekrem İmamoğlu, Gökhan Günaydın ve Özgür Çelik derim. Üçü de güçlü, etkili ve korkusuz konuşmalar yaptılar. İstanbul il kongresini CHP'yi iktidar yapmak isteyen Özgür Çelik, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu kazandı.Şimdi tıkanmış muhalefetin önünü açmaya çalışacaklar. Meral Akşener'den bıkmış iyi parti seçmenini de kendilerine çekip iktidara yürümek isteyeceklerdir. Başkan Özgür Çelik CHP İstanbul İl Kongresinde, halkta karşılığı olmayıp Genel Başkandan belediye başkanlığı bekleyenlere de şöyle seslendi: “Yüzünüzü halka dönün, yüzünüzü halka dönün..”Bunu da kısa bir not olarak buraya iliştirelim CHP İstanbul İl Kongresinde İmamoğlu, Çelik ve arkadaşları "Eskileri bırakın artık. Bu partinin yenilmeye değil yenilenmeye ihtiyacı var. Gençleşmeye ihtiyacı var. Emekli olanlar ve emekliye ayrılmak isteyenler, lütfen taş koymayın, yol kesmeyin, bölmeyin, incitmeyin. Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek. Gençliğimiz var… Daha büyük hedeflerimiz, beklentilerimiz, umudumuz var. Yolu kapatmayın arkadaşlar".diyerek bir devrimi başlattı.

İmamoğlu'da konuşmasında "CHP’nin her bir üyesi, her bir seçmeni sonuçta milletin kazanacağını bilerek çalışacak. 2024’te yerel seçimlerde İstanbul’da Türkiye çapında yeni bir zafere imza atmaktır. Daha çok belediyeyi kazanacağız. Sonra da, 2028’de Cumhurbaşkanlığı’nı kazanıyoruz. 2029’da daha büyük başarılara imza atıyoruz yerel seçimlerde. Hedefimiz 2024, 2028, 2029. CHP’lilerin, sosyal demokratların iktidarını yaşatmaya hazır mısınız? Bu yolculukta önümüzdeki taşları temizleyin. Sevgili hemşerilerim ayağınıza taş değmesin, taşları temizleyelim yola çıkalım. Yolumuz açık olsun, yolumuz iktidar olsun." dedi.

Genel Başkanlık ve Başkan Çelik
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul İl Kongresi’nde; “Adaylık meselesini hep genel başkanımız üzerinden tartıştılar. Bunun sebebini biliyorum. Sokakta karşılığı kalmamış bazı yerel yöneticiler, halkta karşılığı kalmamış, örgütte karşılığı kalmamış bazı parti yöneticileri, ‘Halk, sokak beni adaylaştırmıyor, o zaman ben bir kavga yaratayım. Bir grup ötekileştireyim, etiketleyeyim, genel başkan karşıtı ilan edeyim. Genel Başkanımız da bunu duysun. Halktan, sokaktan, örgütten çıkmıyorum. Genel Başkanımız beni Parti Meclisi üyesi yapsın. Genel Başkanımız beni belediye başkanı yapsın’. Bunu yanlış buluyorum, reddediyorum. O arkadaşlarımıza sokağa, halka dönmeyi tavsiye ediyorum. Yüzünüzü halka dönün. Halk, insanı sokakta yalnız bırakmaz” dedi.Böylelikle yeni dönemde nasıl bir yönetim anlayışı içinde olacağını örgütle paylasştı.

Türkiye'yi aydınlatacağız
Çelik konuşmasında İstanbul'dan Türkiye'yi aydınlatacaklarını söyledi. Şöyle konuştu,
Ülkenin içinde bulunduğu durumu uzun uzun anlatmaya niyetim yok. Çünkü hepimiz bu durumu, sizlerle birlikte her gün tecrübe ediyoruz. Şunu biliyoruz. 2023 seçimlerinin bir umut kırılması yarattığını biliyoruz. Seçim sonrası ilçemde yaptığım ziyaretlerde konuştuğum her yaştan, her kesimden insanımızda gördüm ki toplumumuzda bir umut kırılması var, seçmenimizde bir umut yorgunluğu var. Bilinmelidir ki halkımız bu sonucu kabul etmedi. Partimize umut bağlayan milyonlara özeleştiri vererek yeniden kucaklaşmamız gerektiğini biliyoruz. Bunun için asla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Sizlerle birlikte çok çalışacağız. Bu nedenle bugün burada İstanbul İl Kongremizi tarihi bir dönüm noktası olarak görüyorum. Bana göre tarih, bugünkü kongremizi yazacak, buradan çıkacak iradeyi yazacak, buradan çıkacak umudu yazacak. Bu kongre, İstanbul örgütümüzü ayağa kaldıracak. İstanbul’dan yayılan umutla Türkiye’yi aydınlatmaya başlayacağız.
100 yıllık birikimimizle bu topraklarda umudu yeniden yeşertecek inancımız var. Bunu İstanbul’dan başlatarak Türkiye’ye yayacak gücümüz, enerjimiz var. Biz varız. Demokrasi, özgürlük, adalet, özgür üniversiteler, yoksullukla mücadele etmek için biz varız. Bu güzel ülkenin çocuklarına, gençlerine, kadınlarına eşit, özgür, yaşanılabilir bir hayat sunmak için biz varız. Doğa, çevre, hayvan katliamlarına dur demek için biz var. Unutmayalım. İstanbul’dan yakılacak bir meşale, Türkiye’deki demokrasi mücadelemize ışık olacaktır. Peki, biz bu meşaleyi nasıl yakacağız? Şimdi size neden aday olduğumu ve İstanbul vizyonumuzu anlatmak istiyorum. 6 yıllık ilçe başkanlığı deneyimim var. Partimin her kademesinde görev aldım. 5 seçim boyunca edindiğim sandık tecrübem var. Partiyi makamdan değil, sokaktan yönetme deneyimim var. Umudu yeniden yeşertecek enerjimiz var. Her şeyden önce gençliğimiz var. Salondan notlar; 600’den fazla il delegesinin oy kullanacağı kongre öncesinde iki aday da yeterli sayıda imzayı toplayarak adaylığını kesinleştirdi. Kongrenin yapıldığı salona Türk bayrakları, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP İstanbul İl Başkanlığına aday olan Cemal Canpolat ve Özgür Çelik'in fotoğrafları asıldı. Canpolat'ın, Kılıçdaroğlu ile çektirdiği fotoğrafının bulunduğu afişlerde "Asla yalnız yürümeyeceksin", "Örgütte liyakat Cemal Canpolat", "İstanbul'un birleştirici gücü" ile "Umut ve cesaret" ifadeleri yer alıyordu. Özgür Çelik'in afişlerinde ise "İstanbul için hep birlikte başaracağız" ile "İstanbul için biz varız" yazıldığı görüldü.

İmamoğlu çok net konuştu
Kongrede İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu da kürsüye çıktı. Salondakilerin "Her şey çok güzel olacak" sloganlarıyla konuşmasına başlayan İmamoğlu, iki adaya da başarı dileklerini sundu. "2019 seçimleri, Türkiye demokratlarının ortak başarısıdır" diyen İmamoğlu, CHP'nin devletin ya da piyasanın değil, halkın partisi olduğuna vurgu yaptı. İmamoğlu, konuşmasında, "Siyaset aile mesleği değildir, kendini adama işidir. Bu anlayışa hep birlikte son vereceğiz" ifadelerini kullandı. "4.5 yılda 14 yurt, 75 kreş yapan, 300 bin üniversitesine burs veren anlayış, bu şehirde 25 yıl iktidar olsa neler yapar" diyen İmamoğlu, görev sürecindeki faaliyetlerini partililerine anlattı. Ekrem imamoğlu şu ifadeleri kullandı: “Parti olarak konuşmamız gerçekler var. İçine düştüğümüz zor durumlardan kurtulmak zorundayız. Parti yönetimine olan eleştirileri bir saldırı olarak yorumlamanın asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içi demokrasiyi bir bölünme ve parçalanma riski olarak göstermenin asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içinde sanki ötekiler veya düşmanlar varmış gibi davranmanın ve propagandanın yeri asla yoktur partimizde. Bunlar bize yakışan veya fayda sağlayacak şeyler değildir. Bunlar bizim sonuna kadar mücadele edeceğimiz yaklaşımlardır. Birilerini işaret edip düşmanlaştırmaya çalışanlar CHP’nin yüzyıllık mücadelesine kötülük yaparlar. Hayatım boyunca defalarca gerçekleştiğini gördüğüm bir sırrı sizinle paylaşmak istiyorum; bu millet Türkiye’yi zenginleştirecek güçlü ve adil bir Türkiye’yi inşa edecek bir seçeneği gördüğünde tereddüt etmeden iktidara taşır. İşte bu millet CHP’nin iktidar olmasını istiyor. Bizlerin görmezden gelmeyeceği ulusal ihtiyaç budur. Bizim en acil ve en önemli görevimiz hep beraber iktidar olma seçeneğini milletimize acilen sunmaktır. CHP’yi güçlendiren ayağa kaldıran devrimci ve halkçı bir parti yapın diyor halk bize. Bugün burada partimizi yenilemek için bir aradayız. Biz birilerini dışlayan bir anlayışa asla teslim etmeyen bir partiyiz. İstanbul’u kazanacağız. Birlikte İstanbul ittifakı kuracağız. Bu yolculuğun sonunda millet kazanacak.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi