Yüzde 52'nin içinde yer alan emeklinin, işçinin, çiftçinin, esnafın rızası vardı.
Bu ülkede Ak Parti yüzde 52 oy alıp seçildi mi? Seçildi.
Ülke her türlü batmışken yüzde 52 hala iktidardan memnun olduğunu oylarıyla onayladı mı?
Onayladı.
O zaman olağanüstü bir durum dışında Ak Parti hükümetinin bu ülkeyi 5 yıl boyunca nasıl yöneteceğini ve yüzde 52 kurunun yanında yüzde 48 yaşın da nasıl yanacağını hep birlikte göreceğiz.

Ki benim asıl merak ettiğim konu bir zamanlar Halk Bankası'ndan yüklü miktarda kredi almakla suçlanan Sayın Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olarak, ekonomiyi rasyonel zeminlere göre mi yoksa 81 milyon halkın sırtına basarak mı şaha kaldıracak?

Kaldı ki 22 seneyi kendi tabiriyle Cumhuriyet birikimleri, en kıymetli arazilerimiz, limanlarımız, tank palet fabrikamızı babalarının malını satar gibi satıp parasını yol ve köprülere harcayanların bugün oluşan bütçe açığı ve 475,7 milyar ABD dolarına ulaşan dış borcu ödemek için satılacak bir şeyimiz kalmazken Sayın Şimşek hangi getirisi ve hangi özelliğine istinaden hazine ve maliye bakanı yapılmış olabilir? Her şeye zam yaparak, boşaltılan hazineyi doldurmak için vatandaşın veya tefecilerin önüne diz çökerek faizine bakılmadan milyarlarca borçlanıp ülke yönetmek için illaki ekonomist olmak mı gerekiyor?

Ya da “Aynı gemideyiz” ve “Türkiye tek yürek” gibi ajite cümlelerle topluma deprem, sel, yangın ve kovit dönemlerinde iban vererek ya da araç sahiplerinden iki defa zorla MTV alarak mı ekonomi düze çıkarılacak? Hani ekonomisttik. Hani faiz sebep, enflasyon netice idi. Hani 6 ay sonra uyandığımızda çok farklı noktalara gidecektik. Hani dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak söylemleri için çok beklersiniz dolar 5 lira olacak denirken bugün o aynı doların 26 lira olması nedir?

Seçimden birkaç ay önce kaleme aldığım makalelerimde “Ekonomisi batmış bir ülkenin başına Sayın Kılıçdaroğlu’nu getirmeye çalışmak cahillik olur” demiştim. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu’na Almanya Başbakanı Merkel’in bıraktığı gibi kasası dolu bir hazine değil batmış bir hazine kalacaktı. Yani Sayın Kılıçdaroğlu da bugün aynen Ak Parti hükümetinin yaptığı gibi ya birilerinin önünde para için diz çökecekti ya da 81 milyonunun cebindeki parayı vergi adı altında çalacaktı. Hal böyle olunca da halk 22 yıl ülkeyi yönetenleri değil Sayın Kılıçdaroğlu’nun ülkeyi batırdığını düşünecekti.