Yoksulluk sefalet artıyor!

Türkiye'de bir kesime göre her şey güllük gülistanlık ama toplumun çoğunluğu hergün aileleriyle birlikte açlık ve sefaletle boğuşmaya devam ediyor. Bakın Dostlar ! Gıda enflasyonunda Türkiye OECD ülkeleri arasında Haziran ayında yüzde 53.9 du Eylül ayında yüzde 75.1 olmuş.
Bu yetersiz beslenen çocukların sayısının 3 kat arttığını, bodurluğu, fiziksel/zihinsel gelişim bozukluğunu, kronik açlığı, okulu bırakan ve çocuk işçi sayısının yükseleceğini , suça sürüklenen ve bir daha yoksulluk döngüsünden kurtulamayacak milyonlarca çocuğun önümüzdeki yıllarının hikayesi. Kimin umurunda…

Çocuklarımıza sahip çıkalım
Bizlerin çocukların yanında olacağız. Sağlıklı Okul Yemeği’ ni sosyal medyada paylaşmak yerine hemen şimdi uygulayın. Çok kötü koşullarda yaşayan bir anne ile konuştum sadece çocuğunun 500 tl servis ücretini ödeyemediği için ilköğretime giden oğlanı okula göndermiş kız çocuğunu evde bırakmış.Evde ev değil kız çocukları karma eğitimden değil böyle böyle evde kalıyor milli eğitim bakanı da bakıyort Dostlar ! Tüik verilertine göre 80 bin kız çocuğunun okul dışı kalması da yoksulluk. Yoksulluk siyaset için her seçimde kullanılan ve sürekli çoğaltılan bir sözcükten ibaret.“Gıdaya" erişememek daha fazla sorun haline geliyor. Aynı zamanda bir gurup açlıkla mücadele ederken, bir gurubun da gereğinden fazla gıdaya erişimi var inanılmaz eşitsizlik, gittikçe derinleşen yoksulluk oldu. “Daha dengeli dünya için ‘Tek Sağlık’

Fırınlarda bayat ekmek
Yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü eriyen yurttaşlar, ay sonunu getirebilmenin yollarını arıyor. Fırınlar talebin artması üzerine ‘bayat ekmek, simit ve poğaça’ gibi ürünleri yarı fiyatına satmaya başladı.Ekmek fiyatlarına gelen ardı ardına zamlar, halkın bayat ekmeğe yönelmesine neden oldu. 200 gram ekmeğin 7 liraya satıldığı illerde fırıncılar, askıda ekmek ve askıda simit uygulanmasıyla dar gelirlinin taze ekmek alabildiğini belirtirken, bayat ekmeğe ve simide olan talebin de arttığını söylüyor. Fırıncılar, un fiyatlarının artışının en büyük gider kalemlerinden biri olduğunu belirtiyor. 14 yıldır fırıncılık yapan bir esnaf şunları söyledi: “Un, nakliye fiyatları almış başını gidiyor. Sadece un değil, unlu mamulleri de üretiyoruz. Dolayısıyla susam, maya, yumurta hemen her kalemdeki artış bizleri etkiliyor. Sabah insanlar işe giderken poğaça, simit alarak kahvaltı yapıyorlardı. Şimdi o eski satışlarımız kalmadı. Bir gün önceden kalan poğaça ve simitlerimizi satıyoruz. Bunları ya ücretsiz ya da yarı fiyatına veriyoruz. Şu noktaya geldik, ekmek alamıyorsan bayat poğaça al… İşin gerçeği paran yoksa açsın.”

Bir kap yemek bu kadar mı zor !
Anaokula giden çocukların üstün yararı için yapacağınız tek şey tasarruf diye kaldırdığınız Okul Yemeği dir. Ayrıca kayıt parası yasaktı şimdi değişmiş adı katkı payı olarak yasallaştırılmış, inanılmaz. Sayın Milli Eğitim Bakanı; bu katkı payı daha fazla okullaşmama, daha fazla yoksulluk , daha fazla okul dışına çocukların itilmesi demek. Bu kararı alırken şu TÜİK verisini göz önünde bulundurdunuz mu: 2019 yılında 5-14 yaş aralığındaki 53 bin kız çocuğunun eğitime devam etmeme sebebi eğitim masraflarının karşılanamamasıdır. 2021-22’de 3 yaşta okullulaşmamış çocuk sayısı yaklaşık 1 milyon 114 bin 165, 4 yaşta 913 bin 757, 5 yaşta ise 219 bin 356’dır. Sadece İstanbul'da 3 ila 5 yaş arasında okullaşmamış 349.049 çocuk var

Paran yoksa açsın
Fırıncı esnafı Muhammed Bulut da geçen yıl devletin fırıncılar için una destek verdiğini aynı uygulamayı bu yıl da istediklerini söyledi. Un fiyatı arttıkça, doğal olarak ekmek fiyatlarının da yükseleceğini kaydeden Bulut, askıda ekmek uygulamasına yoğun talep olduğunu ifade etti. Bulut, “Geçen yıllara göre bayat ekmek ve askıda ekmek soran vatandaşlarımızın sayısında artış var. Un fiyatları bu şekilde kalırsa bizi kurtarıyor. Şu anda unun çuvalı 650 TL. Ama yılbaşında büyük bir zam bekleniyor. Ondan sonra alım gücümüz düşecek, maliyetimiz artacak. Bizi en çok zorlayan un ve odun fiyatları. Askıda ekmek uygulamamız var. Geçen yıl bu kadar değildi ama bu yıl birçok vatandaşımız askıda ekmek soruyor. Askıda ekmekten alabilen alıyor, alamayan bayat ekmeğe de yöneliyor” dedi.

Ucuzluk yalnızca TÜİK’in marketinde
TÜİK’in açıkladığı aylık yüzde 3,43’lük enflasyon verisine karşın ENAG’ın verisi yüzde 5,09. DİSK, her gelir grubunun enflasyonu farklı oranda hissettiğini belirtirken yoksulların yaşadığı hayat pahalılığına dikkat çekti.Hayat pahalılığı enflasyon verilerine yansıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ekim ayı tüketici enflasyonuna göre aylık yüzde 3,43 olurken yıllık artış yüzde 61,36 şeklinde kayda geçti. Tüketici Fiyatları Endeksindeki (TÜFE) değişim bir önceki yılın aralık ayına göre ise yüzde 55; on iki aylık ortalamalara göre de yüzde 54,26. DİSK’e göre ise son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark açılıyor.
Harcama gruplarına bakıldığında bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 94,12 ile lokanta ve oteller oldu. Bu grubu yüzde 81,30 ile sağlık, yüzde 80,83 ile eğitim izledi. En düşük yıllık enflasyon ise yüzde 25,98 konut, yüzde 39,15 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 46,70 ile haberleşmede yaşandı. Aylık olarak bakıldığında en yüksek enflasyon yüzde 13,73 ile giyim ve ayakkabıda görüldü. Ulaştırma grubunda ise tüketici fiyatları aylık yüzde 0,18 geriledi. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan 2023 itibarıyla, 15 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 122 temel başlığın endeksinde ise artış meydana geldi.

ENAG' a göre fark büyük !
Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ekim ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) ekim ayında yüzde 5,09 arttı. Son 12 aylık artış yüzde 126,18 olarak gerçekleşirken bu yıl ocak-ekim dönemi enflasyon oranı ise yüzde 105,48.

Maaş zammı
Ekim enflasyon verisinin belli olmasıyla SGK ve Bağ-Kur emeklileri temmuz ayı için yüzde 9,49, ağustos ayı için de yüzde 9,09, eylül ayı için de yüzde 4,75, ekim ayı için de yüzde 3,43 enflasyon farkını hak etti. Böylece sadece 4 ayda alacakları zam oranı yüzde 29,40 oldu. Bu zam ocaktaki maaşlara yansıyacak. Bu orana göre milyonlarca emeklinin maaşı 7 bin 500 lirayı geçemiyor.

Telefon harcı
Vergi, ceza, harçların artış oranında dikkate alınan yeniden değerleme oranı ve yurt dışından getirilen telefonlar için ödenen kayıt ücreti de belli oldu. 2024 için uygulanacak yeniden değerleme oranı yüzde 58,46 olarak kaydedilirken, 2024 için yurt dışından getirilecek telefonların kayıt ücreti de 31 bin 692 olarak belirlendi.

İş yeri kirası
İşyerlerine yapılacak kira artış oranı da belirlendi. İşyerlerine yapılacak kira zammı oranı ise yüzde 54,26 olarak öne çıktı. Kira kontrat süresi bu ay dolan işletme sahipleri kiralarına zam yapabilecek.

Yurttaşa nasıl yansıyor?
DİSK-AR’ın raporunda emekliler ve dar gelirlilerin gıda enflasyonun yüzde 88 ile yüzde 113 arasında olduğuna dikkat çekildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayı yurt içi üretici fiyat endeksi verisine göre ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1,94, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 38,70, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,39 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 58,46 artış görüldü. Veriler yıllık tüketici enflasyonu ile üretici enflasyonu arasındaki farkın 22 puana yükseldiğini gösterdi.

Dört ayda yüzde 30
DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından hazırlanan enflasyon raporunda ise gerçek oranların TÜİK’ten oldukça yüksek olduğuna dikkat çekildi. “Dört aylık resmi enflasyon yüzde 30’a yaklaştı!” denilen rapora göre emekliler ve dar gelirlilerin gıda enflasyonu yüzde 88’le yüzde 113 arasında. Resmi verilere göre 2003’ten bu yana ortalama fiyatların 17,5 kat arttığına değinilen raporda, gıda fiyatlarındaki yükselişin de 25 kat olduğu vurgulandı. TÜFE ve gıda fiyatları endeksinin artmaya devam ettiği belirtilen raporda, “2005 yılında 120 olan TÜFE endeksi, Ekim 2023’te 1.749’a yükseldi. 2005’te 113 olan gıda fiyatları endeksi ise 2023’te 2.484’e yükseldi” denildi. Yılın ikinci yarısı için memur maaşlarına ve emekli aylıklarına yapılan zam erirken TÜİK, geçen ayki gıda enflasyonunun yüzde 71,99 olarak açıklandığı belirtildi. Bu oranın halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan uzak olduğu aktarılırken şöyle ifade edildi: “Enflasyon oranını hesaplanmasına kaynak teşkil eden madde fiyat listesi görülemiyor. Resmi ortalama enflasyon oranları düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir. Bu nedenle DİSK-AR olarak TÜİK’in ham verilerinden yararlanarak emeklilerin, dar gelirlilerin, düşük gelirlilerin hissettiği gıda enflasyonunu yeniden hesaplıyoruz.”

TÜİK verileri: Yıllık enflasyon yüzde 61,36
TÜİK verilerine göre, enflasyon ekimde aylık bazda yüzde 3,43 artarken yıllık bazda yüzde 61,36 oldu. Verilere göre, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 94,12 ile lokanta ve oteller oldu. ENAG verilerine göre ise enflasyon yıllık yüzde 126,18 arttı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre enflasyon, aylık yüzde 3,43 olurken yıllık artış yüzde 61,36 olarak kayda geçti. TÜFE'deki (2003=100) değişim 2023 yılı ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 3,43, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 55,00, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,36 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 54,26 olarak gerçekleşti.

ENAG yüzde 126.18
Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), verilerine göre, yıllık enflasyon yüzde 126,18 olmuştu. ENAG'ın açıkladığı verilere göre;
• Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) ekim ayında yüzde 5,09 arttı. • E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı yüzde
126,18 olarak gerçekleşti. • 2023 yılı, Ocak-Ekim dönemi enflasyon oranı ise yüzde 105,48 oldu.

Erdoğan rüya görüyor
Erdoğan geçenlerde yaptığı konuşmada hiç kimsenin “Ne olacak halim” endişesi taşımadığını iddia etse de gerçekler öyle değil. Borç artıyor, kepenkler kapanıyor, gençler işsiz, emekliler çalışmak zorunda kalıyor, hekimler ve mühendisler ise yurtdışına gitmek istiyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'deki toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından en dikkat çeken ise "Artık bu ülkede, doğmamış çocuğundan bir fani mertebesindeki yaşlısına kadar hiç kimse 'ne olacak halim' endişesi taşımıyor. Artık bu ülkede, kendini kimsesiz hisseden herkesin yanında olduğunu bildiği bir devleti, bir hükümeti var. Artık bu ülkede çalışmak, üretmek, kendini geliştirmek isteyen herkesin yolu açık" ifadeleri oldu.

Rakamlar aksini söylüyor
Bu açıklamaları resmi veriler yalanladı. Erdoğan’ın ifadelerine karşın bebekler devlete borçlu doğuyor, çocuklar iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor, gençler işsizlik ve geleceksizlik kaygısıyla yaşamını sürdürüyor. Erdoğan’ın açıklamasına karşın bazı veriler şöyle:

Bebekler borçlu doğuyor
CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan tarafından hazırlanan “Türkiye’de Bebeklerin Borç Haritası” isimli rapora göre her bebek 1,6 milyon lira borçlu doğuyor.

Çocuklar işçileşti
TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması’na göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7. Oğlan çocukları için ise bu oran yüzde 27. İSİG Meclisi’nin verilerine göre ise bu yıl içinde iş cinayetinde yaşamını yitiren çocuk sayısı tam 44.

Gençler işsiz, geleceksiz
Gençler iktidarın politikalarından en çok etkilenen kesimlerin başında geliyor. İktidarın 12’nci Kalkınma Planı da gençlerin içinde bulunduğu olumsuz tabloyu ortaya koydu. Buna göre yıl sonunda ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin sayısı 3 milyon 56 bin 156 olacak. İŞKUR verilerine göre ise 2023 yılının ilk yarısında işsizlik ödeneğine başvuran üniversite mezunu sayısı 6 bin 290’ı yüksek lisans ve doktora mezunlarından oluşmak üzere 187 bin 871 ile ifade ediliyor.

Yurtdışına gitmek istiyorlar
Gençler bu geleceksizlik sarmalında çıkışı yurtdışına gitmekte buluyor. MetroPoll Araştırma’nın anketine göre halkın yüzde 39’u yurtdışında okumak veya yaşamak istiyor. Yurtdışına gidebilmek için TTB’den iyi hal belgesi alan hekim sayısı ise yılın ilk 10 ayında 2 bin 541 oldu. Makine Mühendisleri Odası (MMO) İstanbul Şubesi tarafından hazırlanan rapora göre ise 18-31 yaş aralığında olup farklı bir şehre veya ülkeye taşınmak isteyen mühendislerin oranı yüzde 70.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi