İçimizdeki mandalar unutulmuş!

Bazı işine gelmezler Atatürk’ ün kurduğu devleti jakoben, sert, özgürlükleri kısıtlayıcı olduğunu savunur. Oysa ki karşı çıktıkları Atatürk’ün ülkesi değildi özgürlükleri kısıtlayan.

Mesela; “gözleri bile görünmeyen , İranlı, Libyalı ve Mısırlı Kadınları, Suçluya cezasını kanun gereği değil de toprağa gömülerek insanları taşlayarak öldüren İran’ı ve Saddam Hüseyin” i örnek versek anlamazlardı. 

Çünkü onların tek gerçeği sahte Cemaat liderleri ve Sahte Mesihlerin elini ve ayağını öpmek için yarışmaktı... 

Ve haliyle işte o bir türlü beğendiremediğimiz Atatürk “Ya İstiklal, ya Ölüm” diye savaşırken, Osmanlı devleti paşalarının neredeyse tamamı hangi devletin mandasına girsek ve kime nasıl teslim olsak diye düşünüyorlardı. Ve yine o Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstiklal” dediği günlerde, Devlet’i Aliye’nin ileri gelenlerinin kararına uysaydık, bugün bizi aynı teşkilatın torunlarına teslim etmek isteyen bugünkülerin amaçlarını ta o günlerde gerçekleştirmiş ve hizmet etmiş olacaktık. Ve o zaman ne Kıbrıs sorunumuz olacaktı, ne Fener Patriğinin Ekümeniklik iddiaları, ne de Ruhban Okulu sorunumuz.

Mesela; Yeraltı ve yer üstü kaynaklarımızı özelleştirmek, Bankaların tek, tek yabancılara satmak, Topraklarımız Cumhuriyetçilerin ve Atatürkçülerin engellemelerine ve protestolarına karşın, utanmadan kanunlar çıkarılıp babalarının malı gibi satılması... Kaldı ki “Küreselleştik, AB’ne gireceğiz” deyip zaten sattılar. Hâlbuki en başından beri, bunların atalarının, fikirdaşları ve siyasal ortaklarının yaptığı gibi davranmış olsaydık. Türkiye’mizi, Mandacılık yoluyla Amerika’ya, olmazsa İngiltere’ye, onu da beğenmiyorsak İsrail’e, ya da Fransızlara verebilseydik mesele kalmayacaktı. Aksine Amerikan taraftarı olan hükümetlerimizle övünecektik. Keşke Atatürk Ya İstiklal ya ölüm demeseydi de, Osmanlının inisiyatifine bırakıp düşman ülkelerin Mandasına girmemizi sağlasaydı. Böylelikle boşu, boşuna binlerce şehit vermemize de gerek kalmazdı. 

Ve Atatürk bilseydi bunların yıllar sonra gelip ülkenin tüm kazanımlarını silahsız ve barutsuz, tıpkı Osmanlı ataları, Reşit Paşa, Nedim Paşa, Ferit Paşa gibi yapacaklarını. Önce Mandalara kendini teslim olurdu.

“Bir de tarih tekerrür etmez diyorlar”dı, alın size Tekerrür’ ün taaa kendisi ve kanıtı. Çünkü son dönemin teslimiyetçi Osmanlı aydınları aramızda.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01