Hani yeni bir ayakkabı giyersiniz. Ayağınıza vurur. Bir bakmışsınız, topuklarınız su toplamış şişmiş parmaklarınız...
Fakat yoldasınızdır ve o acıya katlanmak zorunda kalmışsınızdır. Çaresiz olduğunuzdan, acıyı unutmaya çalışarak, kanaya kanaya gideceğiniz yere odaklanırsınız.
O acının tarifi yok! Bir an evvel o ayakkabılardan kurtulup, şişmiş ayaklarınızı özgür bırakıp, suyun altına sokacağınız anı düşlemektesinizdir.
***
Ayakkabıyı değiştirmeyi düşünmeyip, “elbet giye giye açılır” diye düşünüp giymekte ısrar ederseniz, o ayak kanamaya devam eder. Nasırlaşan yaradan, acıyı hissetmeyecek hale gelirsiniz. Belki o acıyla yaşamaya alışacaksınız ama o ayak yara bere içinde sizinle gezip duracak.
Neden böyle bir giriş yaptım şimdi? Psikolojik durumumuzdan galiba...
Ülke gündeminde iç açıcı birşey yok. İster misiniz bugün masal tadında mitolojik bir aşk efsanesine gidelim?
***
Psikoloji, psikolog gibi kelimelerin nereden geldiğini merak ediyor musunuz? Eros’un aşık olduğu kadının adı olan Psyche’den.(Sayki)
Psyche, aynı zamanda ruh anlamına geliyormuş. Dünyaya ölümlü olarak geldiği, fakat Eros ile yaşadığı aşktan sonra ölümsüzlük kazandığından bahsediliyor mitoloji kaynaklarında.
Eros tarafından ruh tanrıçasına dönüştürülmüş.
***
Yunan mitolojisinde, aşk, seks ve şehvet tanrısı olan Eros’u hepimiz biliriz. O, attığı okla insanları birbirine aşık etmekle ünlü.
Efsane şöyle;
Psyche, Milet kralının üç kızının en güzeliymiş.
Birçok kişi ona aşıkmış, fakat o hiçbirini tercih edip evlenmiyormuş.
Halk tarafından da çok sevilen bu kızın güzelliğini Tanrıça Afrodit çok kıskanmış. Bunun üzerine oğlu Eros’tan, Psyche’yi yeryüzünün en çirkin yaratığına aşık etmesini istemiş. Eros, kızı görür görmez aşık olmuş.
***
Diğer taraftan, kızlarının evlenmemesine üzülen ailesi, Apollon rahibine danışma kararı almışlar. Rahip, aileye şöyle bir öneride bulunmuş; “Kızınızı alın ve bir uçurumun kenarına bırakın. Uçurumun kenarına çirkin bir canavar gelecek. Psyche onunla evlenecek fakat evlendiği kişinin yüzünü hiç görmeyecek.”
Aile kızlarını alıp uçurum kenarına götürüp bırakmış. İşin aslı başkaymış elbet. Rahipten bunu yapmasını isteyen Eros’muş.
Psyche bundan habersiz, üzüntüsünden kendini bırakıldığı uçurumdan atmak istemiş. Fakat Zephyr onu yakalayıvermiş. Eros’un hazırladığı bir büyü ile korunaklı bir kaleye götürmüş. (Zephyr, yunan mitolojisinde batı rüzgarı tanrısı)
Böylece, kıskanç Afrodit’i onun öldüğüne inandırmak istemişler.
***
Eros burada Psyche ile mutlu mesut yaşamış. Fakat, Eros’un tek isteği varmış. O da yüzünü asla gündüz gözü ile görmemesiymiş. Psyche, bu sakin ve güzelliklerle dolu kalede yaşamayı sevdiği için onu görmemeyi ve kim olduğunu bilmemeyi kabul etmiş. Eros buraya sadece geceleri gelmeye devam etmiş.
Bir süre sonra Psyche bir bebeği olacağını öğrenmiş. Bunun üzerine nasıl bir adamla birlikte olduğu, çocuğunun babasının neye benzediği konusunda endişeye düşmüş.
***
Bir gün, Psyche’nin kıskanç ablası onu görmeye gelmiş. Yaşadığı hayatı kıskanan ablası, evli olduğu adamın iğrenç bir ejderha olduğunu söyleyerek Psyche’nin aklını bulandırmış.
Psyche, bu şüphe ile bir gece Eros uyurken sessizce gelip, yüzüne gaz lambası tutmuş. Gördüğü öyle güzel bir yüzmüş ki, onu hemen tanımış. O heyecan ile elindeki gaz lambasını düşürüvermiş. Eros uyanmış ve büyü bozulmuş. Eros kanatlarını açıp, bir daha Psyche’yi görmemek üzere oradan uzaklaşmış.
***
Psyche pes etmeyip Eros’u aramaya koyulmuş, ancak Afrodit buna engel olmaya çalışmış. Çünkü Afrodit, ölü sandığı kızın hala hayatta olmasından dolayı çok öfkeliymiş.
Bunun üzerine, gerçekleştirilmesi imkansız olan üç görev vermiş Psyche’ye...
***
Birinci görevi; bir yığın beş farklı türe ait tohumu bir gecede ayıklamasıymış. Umutsuz olan kızın yardımına aşk’a saygı duyan Zeus yetişmiş ve karıncaları göndermiş. Karıncalar bütün tohumları ayıklamış.
Afrodit’in sonrasında verdiği görev, yakalanması imkansız koyun yünlerinin toplanması olmuş. Bu defa nehir tanrısı imdada yetişmiş ve koyunların koşarken dallarda bıraktığı yünleri kullanabileceğini söylemiş.
Üçüncü görevi ise neredeyse ilk ikisinden daha imkansız gibiymiş. Afrodit bu defa yeraltı kraliçesi Peshapone’nin güzelliğini bir kutuya koymasını istemiş ondan...
Psyche bir şekilde Persaphoneyi ikna edip, Afroditin isteğini yerine getirmiş.
Bütün görevleri tamamlayan Psyche tam Afroditin sarayına giderken, Persaphore’nin güzelliğinden bir tutam kendisine saklamak istemiş. Fakat kutu da güzellik yerine uyku varmış. Psyche uykuya dalmış.
Eros uyuyan Psyche’nin yanına gidip, onu tanrıların yiyecekleri ile beslemiş ve tüm tanrıların huzurunda ölümsüz olmasını sağlamış. Bir süre sonra, Psyche’nin bir bebeği olmuş. Adını; anlamı “Haz” olan Hedone koymuşlar.
Efsaneye göre insanların aşk hayatını düzenleyenler; Eros ve Psyche imiş...
***
Sevgiyle kalın