Millet misin yoksa ümmet mi?

İnsanlık tarihine dönüp bakıldığında, girilen savaşlardan galip çıkan hükümdarlar, ganimetleri halkı ile kendi koyduğu kurallar dâhilinde paylaşırdı.

Tabi ki, bu paylaşım öncesi girilen savaş’ta ölmediysen!

Kabileler, aşiretler ve dağınık guruplar halinde yaşayan toplulukları savaşlarla işgal edip, birleştirip daha sonrasında da, bu insanları kendi emrine alarak onların kendisine itaat etmesini bekleyen liderin, kralın ya da imparatorun artık bu şekilde bir ümmeti olmuştur.

Oysaki tam bir asır öncesinde, insanlarına “Ümmet olmayın, millet olun!” diyen Mustafa Kemal Atatürk, “Cumhuriyet rejimini kurarak, kendi kendinizi yönetin; kendi seçtiğiniz insanlar, sizleri yönetsin” istemiş.

Ama Türk seçmeni, kendisini yönetecek kişiyi seçerken, maalesef hala ümmet tabusundan çıkamayarak, “Ağam ne derse odur”, demeye devam ediyor.

Sayın Damga okuyucularım, bir kuş çift kanadı ile uçar; tek kanatlı kalmış hiçbir kuş uçamaz. Demem o ki, her fikrin bir karşı görüşü mutlaka vardır; yani tıpkı bir mıknatısın artı eksi eksenlerinde olduğu gibi, insanlar da kutuplara ayrılırlar.

Siyaset ile ilgili olanlar, ülkemizi 70 yıldan beri sağ görüş temsilcisi partilerin yönetmiş olduğunu gayet iyi biliyor; peki bu fikrin karşısında, alternatif olan sol görüş, yani, sosyalist görüş ise nedense bir türlü hak ettiğini düşündüğüm karşılığı hiç bulamıyor.

Kendi haklarınızı yeterince bilmediğiniz, yeterince okumadığınız, yani sorgulama melekelerinizi çalıştıramadığınız için olabilir mi acaba yani bir türlü ümmetlikten çıkamamak gibi?

Eğer, asıl olan vatansa, vatanımızın içine bir anda milyonlarca göçmeni, kendi kararı ile alan bir siyasi otoriteyi hiçbir şekilde sorgulamayacak mısın? Cebindeki her geçen gün daha da azalan gelirinin hesabını sormayacak mısın? Sormayacaksan, yani bu yanlışları dan bir geri dönüşü gerçekleştiremeyeceksen, sana “Kusura bakma, ama, sen hala bir ümmet olarak yaşıyorsun”, demekten başka çaremiz kalmıyor, sevgili kardeşim.

Seçimler yaklaşırken, tesadüfe bir bakın ki, ümmetlere bir anda havuçlar dağıtılmaya başlandı; Mesela, asgari ücrete % 54 zam yapıldı mı, yapıldı!

Bir işverenin en önemli gider kalemi nedir? Tabii ki, çalıştırdığı işçi maliyetidir.

İşveren ne yapacak bundan sonra? Zarar mı edecek? Tabi ki, hayır! O da doğal olarak ürettiği ürüne zam yapacak; Kim zararına ticaret yapar ki? Peki, çok iyi denilen şu zam ne işe yaradı, şimdi? Hiçbir şeye, tabi ki değil mi?

Mesela, ben 2002 deki asgari ücretin alım gücünün daha çok olduğunu düşünenlerdenim; O dönem, altın gram fiyatı 13 TL’yken asgari ücret, 163 TL’ydi; yani o asgari ücretinle, 12,5 gram altın alabiliyordun; şimdiki asgari ücretse 8500 TL ve altının gramı da 1100 TL. Hesap basit: şimdiki asgari ücretle, ancak ve ancak 7,7 gram altın alabilirsin günümüzde.

Bunun anlamıysa, yaklaşık olarak % 40 gibi en iyimser bir rakamla, bu iktidarın yönettiği yıllarda fakirleştin demektir, sevgili kardeşim.

“İyi de, ama öte yandan, çok büyüdük” diyebilirsin. Bana göre vatandaşı ile birlikte büyüme, en doğru bir büyüme anlayışıdır; Diğer büyüme şekli çok kötü bir kapitalizim kokuyor. Yani, “Aaaa cambaza bak” derken, cebinden çalıyorlar.

Bu anlayışla seni yöneten her kim olursa olsun, ister sağ kanat seçmeni ol ister sol kanat seçmeni ol fark etmez; o siyasi iradenin yönetiminde, alım gücün düşüyorsa, oradan derhal uzaklaşmalı ve fikir değiştirebilen bir kitlenin parçası olmalısın; çünkü bu fırsat sana 100 yıl önce verilmiş zaten: sen ümmet değil, bir milletsin!

Özgür iradenle seçtiğin her siyasi parti ya da siyasetçiyi, bir sonraki seçimde, öncelikle, tekrar bir geriye dönük olarak bir düşünüp, değerlendir ve millet adına- yani kendi adına- kararını bir daha gözden geçir ve oyunu ondan sonra kullan, lütfen!

Kimse senin babanın oğlu değil!

Bir defaya mahsus verilen havuçlarla, kandırılmaman gerekir.

Sen açsan, dünya açtır.

Sen fakirsen, dünya fakirdir.

Önemli olan sensin!

% 1’in yönettiği kapitalist dünyaya, var gücünle diren, sevgili kardeşim!

Aklını açık tut!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kanun Göçer Arşivi