Geçtiğimiz günlerde ülke genelinde deprem tatbikatı yapıldı. Hani şu Çatalca Kaymakamı’nın sosyal medya hesabında video olarak paylaştığı, inandırıcı olması için masayı sallayıp bardak tabak kırdığı tatbikattan bahsediyorum. Çatalca’nın protokolü bir kafede toplanmış çök kapan tutun yaptılar. İşte bu tatbikat ile protokol gördük ki depreme oldukça hazır. Masa sallayıp tabak, bardak kırıp işin tiyatral kısmı bittiyse şimdi gerçeklere dönelim istiyorum. 23 Kasım Günü sabaha karşı Düzce merkezli yaşadığımız deprem sonrasında yine görüyoruz ki depreme çök kapan tutun ile hazır olmak mümkün değil. Beklenen Marmara Depremi her an meydana gelebilir. Beklenen deprem oldu evimizde çöktük kapandık tutunduk diyelim ki Allah izin verdi evimizden çıkacağız.

Peki nereye gidelim? Toplanma alanları neresi? Şimdi soruyorum kaç Çatalcalı mahallesindeki toplanma alanını biliyor? Anne baba işte, çocuk okulda deprem oldu. Diyelim çocuk okuldan çıkıp bahçeye inebildi sonra ne yapacak öğretmenler bütün gün ve gece çocukları ailelerine teslim etmek için mi bekleyecek? Ya da bir aile çocuğuna ailece toplanacakları yer olarak nereyi söyleyecek? Daha öncede görüşlerimi yazılarımda paylaşmıştım şimdi tekrar dile getiriyorum. Her siyasi partinin mahalle temsilcileri var, belediyenin sosyal hizmet adı altında çalıştırdığı personel sayısı küçümsenemeyecek kadar fazla. Çatalca Belediyesi’nin hoş geldin bebek projesi için gezen personeline her gittiği apartmana bırakılmak üzere şu toplanma alanlarını gösteren haritayı, bilgilendirici bir broşürü verse, siyasi partilerde mahalle temsilcilerine dağıtılmak üzere bu tür bir broşür verse faydalı olmaz mı?

Okullar öğrencileriyle mahallelerin toplanma alanlarını paylaşsa olası bir depremde yaşanacak kargaşanın bir az olsun azalmasına yaramaz mı? Fakat bakıyorum Çatalca Merkez’de binaların olmadığı bir toplanma alanı da yok sayıkacak kadar az. Önceden toplanmak için en yakın aklımıza gelen yer top sahasıydı, Millet Bahçesi olacak diye çepe çevre kapatıldı, girmek mümkün değil. Anlaşılan Millet Bahçesi bir seçim yatırımı ve seçim zamanı açılışı yapılacak. Fakat insan canı da bu kadar ucuz olmamalı. Deprem her an beklenirken insanların gideceği bir yer olsun. Kaldırın şu çevrelediğiniz demirden sacları olası bir depremde insanlar millet bahçesinde de  toplanabilsin. Siz açılışınızı ne vakit isterseniz o vakit yapın. Toplanma yeri olarak aklımıza gelen bir diğer yer ise okul bahçeleri ve ne yazık ki bazı okul bahçelerine de girmek mümkün değil. Çünkü kapıları zincirlenip, kilit vurulmuş vaziyette. Sebebiyse okul bahçelerinde bazı kendini bilmezlerin alkol alması, okulla ait mallara zarar vermesi vb. O zamanda iş emniyet görevlilerinin, bekçilerin bu duruma müsaade etmeyecekler.

Deprem durumunda yaşanabilecek diğer bir senaryoysa ne yazık ki Çatalca Merkez’de helikopter inebilecek bir alan olmaması nedeniyle yardım gelmesinde yaşanacak sorunlar. Yardım helikopteri gelse yada bir hasta, bir yaralı almaya gelse inebileceği Çatalca Merkez’e en yakın yer neresi, İzzettin Mahallesi’ndeki top sahası. Yollar çöktü, köprüler yıkıldı o zaman ne olacak yardım nasıl ulaşacak bunları düşündünüz mü? Deprem anında elektrik kesiliyor, internet ağları çöküyor, telefonlar kitleniyor haberleşme mümkün olmuyor. Bunun için bir planınız var mı mesela haberleşme için Çatalca Belediyesi’nin, Çatalca Kaymakamlığı’nın afet durumlarında kullanabilecekleri bir telsiz sistemi mevcut mu?

Olası Marmara Depremi’nde Çatalca’ya ya da diğer ilçelere yardımlar mı yağacak sanıyorsunuz? Maalesef ki herkes kendi göbeğini kendi kesecek. Buna hazırlıklı mıyız? Yeteri kadar erzak, içme ve kullanma suyu, battaniye, temizlik ürünleri, giysiler, çadırlar, ilaç ve ilk yardım malzemesi, bebek bezleri işte aklınıza gelebilecek afet durumda ihtiyaç olacak ürünler depolandı mı? Çatalca için kendi bünyesinde arama kurtarma ekiplerini, ilk müdahaleyi yapabilecek ilk yardım ekiplerini oluşturuldu mu? Çatalca’nın değerli yöneticileri bu hayati önem taşıyan detayları halk ile paylaşsın. Yani anlayacağınız gerçekçi olması için yapılacak şey masa sallamaktan ibaret değil. Eğer tatbikat çök kapan tutun ve sonrasından güvenli bir şekilde evinden çık toplanma alanlarına git olsaydı o zaman görürdünüz bakalım kaç kişi toplanma alanına gelecek. Ben görüştüğüm kişilere soruyorum “toplanma alanını biliyor musunuz” ne üzücü ki bilen yok. Şimdi buradan da soruyorum yazımı okuyan değerli okurlar size en yakın toplanma alanını biliyor musunuz? 

Bu yazım ile sesimi duyan var mı bilmiyorum. Ancak istemem ki enkaz altında can ararken bu soru sorulsun, bir nefes bir ses için göz yaşları dökülsün. Neden insanlar deprem anında panik oluyor, can havliyle camdan pencereden atlıyor biliyor musunuz? Çünkü insanlar kaygılı ne yapacaklarını, nereye gideceklerini bilmiyor, kendini güvende hissetmiyor. Düşüncem şu ki önce mülki amirler, müdürler, belediye bünyesindeki sosyal hizmet personelleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi parti örgütleri, öğretmenler kısacası kamu çalışanları ve topluma hizmet gönüllüsü kişiler deprem konusunda bilgilendirilsin sonra da bilgilerini halk ile paylaşsınlar. Yaptığınız o halk toplantıları sadece orada kalmasın, hayat kurtarmaya da yarasın. İnşallah hazırlıklarınız çök kapan ve tutundan ibaret değildir. Umudumuz çök kapan tutuna kaldıysa Allah hepimizin yardımcısı olsun.