Rahmetin zahmetli tarafları...

Türkiye yüzyılına giderken felaketler yakamızı bırakmıyor... 
Şanlıurfa Valisinin konuşmasını dinlerken donup kaldığım ve ne düşüneceğimi bilemediğim bir an yaşadım!
“Bu yağmur rahmettir, rahmetin de bu tür zahmetli tarafları olacak!” dedi.
Kader planı ülkemiz için çalışmaya devam ediyor ve depremden sağ çıkanları bu defa selde yitiriyoruz. Zar zor çadır bulmuş, güç şartlarda yaşamaya çalışan insanlar bu defa da sele kapılmamak için mücadele ediyor.
Hastaneleri, bodrum katları sular basıyor, yollar çöküyor, araçlar, tırlar sürüklenip gidiyor...
    ***
Şanlıurfa’da henüz iki ay önce görkemli bir törenle hizmete açılmış olan Abide ve Karakoyun köprüsü kavşaklarının açılış gününde, Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, “UrfaTürkiyeYüzyılınaHazır” etiketi ile şu mesajı paylaşmış sosyal medya hesabından; 
“Açılışı çok güzel oldu, bahtı da güzel olsun inşallah, memleketimize yıllarca hizmet etsin. Şanlıurfamıza hayırlı olsun.”
Ömrü iki aymış! 
“Rahmetin zahmetli tarafları” işte... 
    ***
Açılışında, Recep Tayyip Erdoğan’da, Büyükşehir Belediyesinin yaklaşık 1 milyar liraya yakın bütçe ile yatırımlar gerçekleştirmiş olduğundan bahsediyor ve belediyenin kendini en güzel şekilde ispat ettiğini övgü dolu sözlerle anlatıyordu. 
Yatırım derken,  yine bu adı geçen köprü kavşakları, asfalt şantiyesi ve 156 kilometre beton yol, 1 milyon 860 bin beton parkeyi içine alan yatırımlar bunlar... 
Bizim gelişmişlikten anladığımız şeyler beton ile ölçülüyor nedense?
O da rahmet ve kader planı sebebiyle sele kapılıp gidiyor!
    ***
Öve öve bitiremedikleri kavşak, asfalt, alt geçit sular içinde. Kurtarma ekipleri seller arasından insanları kurtarmaya çalışıyor. 
Doğanın gücü ile savaşmamayı biz ne zaman öğreneceğiz? 
Bu planlar yapılırken neden mühendisler, mimarlar, çevre şehircilik ilgilileri ile bir mutabakat sağlanmadan bu yatırımlar gerçekleşiyor? Yeni yapılacak konutlarda bu fikir birliği sağlandı mı bilmiyoruz.
    ***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem bölgelerinde depremzedeler için yapılacak konutları bir yıl içinde bitireceğiz diye konuşuyor.
Bu kadar hızlı karar vermenin, aceleci davranmanın önümüzdeki yıllar içinde yeniden böyle büyük felaketlere yol açacağı endişesini taşıyorum.
Bir mezar taşı yaptırmak için bile, mermerciler mezar sahiplerine en az 6 ay-1 yıl gibi beklemesi gerektiğini, kazılan toprağın ancak o sürede oturacağını söylediğini hepimiz biliriz değil mi?
O halde?
    ***
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün uyarılarını hepimiz dikkate alırız. Ama vatandaşın alabileceği önlem ne kadar olabilir? 
Adıyaman ve Urfa’da da sele karşı uyarı yapılmış. Ancak uyarı yapmakla önlem alınmış olmuyor! Bodrum katlarda oturanlara “evinizde kalmayın” dediğinizde orada yaşayanların nereye gideceklerini de söylemedikten sonra uyarının bir anlamı kalmıyor? Hastanenin su basan acil servisinde yatan hastaları vatandaş nereye taşıyacak? 
    ***
“Bu yağmur rahmettir, rahmetin de bu tür zahmetli tarafları olacak” dediler ama bu kadar zahmet bize çok fazla geliyor artık...
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi