Samimiyetsiz pozlar

Yaşadığımız bölgede bazıları var ki hele yaşamlarını başka illerde sürdürürken seçim olacağını duydular mı koşa koşa kürkçü dükkanında alırlar soluğu. Aylarca hatta yıllarca yüzünü görmediklerimiz, yolda görse selam vermekten aciz kimseler seçim zamanı hangi yüzle bilemem kapı kapı gezip oy ister, halkın sorunlarına çare bulmak için aday olduklarını anlatmak için dil dökerler. Yıllarca uğramadıkları ilçede insanların derdi nedir, ne yiyip içerler, halleri nedir umursamazken bir bakarsınız seçim zamanı en duyarlı vatandaş olup çıkmışlar meydana…  

Hani mahallenizde, kahvenizde kimi seçim belediye başkan aday adayı, kimi seçim meclis üyesi aday adayı olarak çıkan kimseler şimdi de şansını milletvekili adaylığını denemek için karşınızda görüyorsunuz. Her beş yılda bir seçimlerde aday adayı olan sonrada bir cacık olamayacağını anlayamayan kişilerinde tutarlılığına hayran kalmıyor da değilim. Hiç vazgeçmiyor hiç pes etmiyorlar. Başarının sırrı; ilk adımı at, sabret, pes etme ve inandır derler ya gerçekten vazgeçmeden azimle aday adayı oluyorlar. Sorsanız tek dertleri vatan sevdası, insanlara faydalı olmak, hizmet etmek. Bu amaçları gerçekleştirmek için ille belediye başkanı, meclis üyesi, milletvekili mi olmak gerek? Yıllardır uğramadığınız ilçenin insanlarının hangi sorununa çözüm üretebilirsiniz, geleceğe dair ne vaad edebilirsiniz? Elbette hiçbir şey. Çünkü bazılarının gerçek niyeti insanlık adına yarar sağlayacak bir şey yapmak değil kendi şişkin egolarını tatmin etmek, kendine etiket oluşturmak. Ben zaten hizmet falan bunları geçtim, ondan öte en rahatsızlık veren konu samimiyetsizlik. İnsanların karşısına geçip alay eder gibi oyunuza talibim, sizlerin sorunlarını biliyorum ve bunların çözümleri için tüm gayretimle çalışacağım gibi boş sözlerle, samimiyetsiz gülücüklerle, sırt sıvazlayıp, çocuk severek aman da ne cana yakın pozları vermekle olmuyor bu işler. İnsanlar samimiyet bekliyor, güven istiyor, seçim sonrası derdini anlatmak için karşısında muhatap olacak birilerini görmek istiyor. Seçimden seçime uğrayıp bir daha ki seçimde görüşmek dileğiyle diyenleri görmek istemiyor.  

Milletvekili nedir bunu da artık anlayamıyorum. Egemenlik hangi nedenden dolayı olursa olsun bir başkasına aktarılamazsa, öyleyse yine aynı nedenlerle egemenlik temsilde edilmez. Toplum Sözleşmesi’nde geçen bir cümlede olduğu gibi halk parlamentoyu seçerken özgürdür, üyeler seçilir seçilmez halk köle olur. Bizde de durum öyle değil mi zaten herkes seçilene kadar halkı poh pohlar, ayaklarına kadar gidilir, bin bir tane sözler verilir seçim bitti mi kimsecikleri ortalarda göremezsin. Seçilenler koltuklarını kapar, milletvekilliğinin getirdiği nimetlerden faydalanır kimseyi gözü görmez, seçilemeyenlerse küskündür bir daha ki seçime kadar kimsenin yüzünü görmek istemez. Ben yazarken düşündüm sizler de okurken düşünün hadi herkese hayırlı seçimler. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Savaş Atak Arşivi