Artık neyi yazacağımızı şaşırdık.

Valilikler izni ile SMA hastası çocukların ailelerinin resmi yolla dilendirildiğini mi?

Yakılan ormanları mı?

Kesilen ağaçları mı?

Cinsel istismara uğrayan çocukları mı?

Uğruna 250 bin şehit verdiğimiz Cumhuriyetimizin parsel parsel satılan vatan topraklarını mı?

Hamile kadın sokağa çıkmasın. Kadınlar çalışmasa işsizlik azalır diyen yobazların ikinci sınıf gördüğü Kadınları mı?

Eğitimin cahil cühelanın eline teslim edildiğini mi?

Her gün İş-Kur kapısında bekleyen İşsizleri mi?

Açlık sınırında yaşayan milyonlarca vatandaşı mı?

7500 lira maaş alıp bunun 5000 lirasını kira veren emekliyi mi?

Geleceğe umutla bakamayan gençleri mi?

Mülteci yuvası haline getirilen Türkiye’yi mi?

Deprem vergisi adı altında toplanan paranın yok oluşunu mu?

Cumhuriyetin kazanımı fabrikaların babalar gibi satılmasını mı?

Ayakkabısı yırtık olduğu için ayağı ıslanması diye ayağına naylon poşet geçiren çocuklarımızı mı?

Bağımsızlığı için 7 düvele meydan okuyanların bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, bugün para bulmak için Araplara, AB’ye ve Abd’ye nasıl diz çöktürüldüğünü mü?

Anne ve babaların parasızlık yüzünden çocuklarını okutamadıklarını mı?

Çiftçinin mahsülünü yola dökmesini mi?

Siftah yapamayan esnafın kepenk kapatmasını mı?

Devletin kurumlarının din temelli siyaset yapan biatçılarla doldurulduğunu mu?

Fakirlerin zenginlerden 500 sene önce cennette gireceğini iddia eden sözde din adamlarının cennete girmemek için servetlerine servet kattıklarını mı?

“Gerekirse soğan ekmek yeriz Erdoğan’dan vazgeçmeyiz” diyerek çıkarı uğruna 81 milyonun kaderini değiştirip özgürlüğünü elinden alanları mı?

Daha doğmamış çocukları bile 5’li çeteye borçlandıranları mı?

Elhamdulillah müslümanım diyerek tüyü bitmemiş yetimin hakkını “haramı helal” gibi yiyenleri mi?

Sokak hayvanlarını öldürüp. Yetmedi köpeğe, eşşeğe tecavüz eden sapıkları mı?

Hangisini yazalım?