Son adalet bükücü

"Bende candan önce onur ve şeref gelir. Ucunda ölüm dahi olsa onurumdan ve şerefimden tek bir parça taviz vermem. Onur ve şerefim satılık değil, maaşım kadar hiç değil. Giydiğim cüppeye asla leke getirmedim. Alnım apaçık" bu Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığını YSK’ye taşıyan yargıç Ahmet Çakmak’ın HSK’ye verdiği savunma.

Sonuç; Erdoğan'ın üçüncü kez cumhurbaşkanı adaylığına itiraz eden Hakim Ahmet Çakmak HSK tarafından farklı gerekçeler sunularak iki kez yer değiştirme cezası. 24 saatte 850 kilometre ötedeki görev yerine gitmediği için hakkında soruşturma. Devamında ihraç istemiyle disipline sevk ve en sonunda da HSK İkinci Dairenin Hakim çakmak hakkında 6 Temmuz'da verdiği meslekten ihraç kararı.

Oysaki sadece hakim çakmak değildi Sayın Cumhurbaşkanının 3 kez aday olması “hukuken mümkün değil” diyen. Mesela; Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere Sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu, Sayın Babacan, Sayın Davutoğlu’da aynı cümleleri zikrederken Cumhurbaşkanı RTE’nin karşısına aday çıkarıyor olmak 6’lı masanın da “anayasayı ve hukuku tanımadığı anlamına gelirdi.”

Ki büyük ihtimalle Hakim Çakmak 6’lı masanın liderlerinin kararlı duruş sergileyeceklerini düşünmüştü. Yoksa bugün hakim Çakmak kendisine yaşatılanlara karşı verdiği mücadelesinde tek başına kalmazdı.

Ve işin asıl garip olan tarafı ise 10.240 Hakimden 10.239’u sessiz kalarak Cumhurbaşkanının 3. kez aday olmasının hukuka aykırı olmadığını düşünürken bu duruma sadece Hakim Çakmak’ın itiraz ediyor olmasıydı.

Oysaki aynı hukuk kitapları ile eğitim görüp hakim ve savcı olan hukukçular arasında düşünce, verilen kararlar arasında çelişki var ise burada eksik olan şey kişinin ya vicdanıydı ya da hukuk kitabını tersten okumuştu. Yoksa “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını koruyacağıma; görevimi doğruluk, tarafsızlık ve hakka saygı duygusu içinde, her türlü etki ve kaygıdan uzak olarak Anayasanın dayandığı temel ilkelere uygun hukuk anlayışı içinde, sadece vicdanımın emrine uyarak yerine getireceğime namusum ve şerefim üzerine and içerim.” Diyerek yemin eden birinin “12 yaşındaki çocuk hakkında tutuklama kararı veriyor.” Ya da bir yargı mensubunun cinsel istismara maruz kalan bir kişiye “Ben niye tecavüze uğramıyorum da sen uğruyorsun” diyebiliyorsa o zaman Hakim Çakmak’ın da dediği gibi bu ülkede ki yargı mensuplarının “eğitime alınması şart”

Çünkü bu ülkede liyakatli yargı mensupları ile sadakatçı yargı mensuplarını ayırmak gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01