Farelerin Efendisi; Apollon Smintheus

Apollon Smintheus kutsal alanı Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi, Gülpınar kasabasında yer alan önemli bir tapınak. Yolu Assos ve Çanakkale çevresine düşeceklere gidip gezmelerini öneririm

İçinde onlarca yıllık tarih ve efsane barındıran bir yerde dolaşmak ayrı keyif, ancak çıkması bir o kadar da zor. Zira, o efsaneler, tanrılar, savaşlarla anlatılan destanı gözünüzde canlandırdığınızda, oradan bir türlü çıkmak istemiyor, döneme ait bütün bilgilere erişmek, okumak ve tanrılarla birlikte İda Dağlarında oturup kalmak(!) isteyebiliyor insan...

***

Ören yerinin girişinde, fareleri ezen ve onları okları ile cezalandıran; Okçuluk, hekimlik, kahinlik, sağlık, yasa koyucu ve kapıların koruyucusu olarak bilinen Apollon’un ayakları karşılıyor ziyaretçileri.

Zeus ve Leto’nun oğlu olan ve çok fazla yetenekleri ile tanınan tanrı, Gülpınar’da çiftçilere zarar veren fare gibi küçük hayvanlar ile sıfatlandırılıyor.

Tanrı, okları ile fareleri öldürerek çiftçileri korurken, halkına eziyet eden kralları da, oklarıyla aldığı veba mikrobunu bulaştırarak cezalandırıyor.

***

Tapınak 19.yy’da keşfedilmiş. 1980 yılından önce bu tapınağın üzerinde yapılar bulunuyormuş. Arkeolojik kazılar, o yıldan bu yana, Prof.Dr. Coşkun Özgünel’in bilimsel başkanlığında bir ekip tarafından yürütülmekte ve halen devam etmekte.

Prof.Dr.Coşkun Özgünel’in, “Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi Arkeoloji” konulu sempozyum ve makalelerindeki görüşlerinden bahsetmenin, “Apollon Tapınağına” yapacağınız geziye katkıları olacağını düşünerek, izlediğim programlarından ve okuduğum makalelerinden bir bölümüne yer vermek isterim.

***

Prof.Dr.Coşkun Özgünel; “Bir ulusun tarihi, hiçbir zaman dünya tarihi içinde yalın olarak algılanamaz. Toplumların uluslaşması, geçmişleri, yani kültür ve uygarlık tarihleri, bugüne değin olan bütünleşmeleri ile oluşur. Bugün uzayı değişik amaçlarla kullanma çabasındaki insan bu olanaklara ulaşmak için geçmişi en iyi biçimde içine sindirmiş toplumların özlerinden çıkmaktadır.

Bu bağlamda eski Anadolu’lu ozan ve filozoflarına gidersek, Batı Anadolu topraklarının eski çağlarda yetiştirdiği en ünlü ozan Homeros, bugün yaşadığımız coğrafyadaki topraklarda bize kim olduğumuzu anlatan, yaşadığı zamanın Yunus Emre’si, Pir Sultan Abdal’ı ve Aşık Veysel’i idi.

Homeros; destanları yaratan, Anadolu’nun bilinen en eski ozanıdır. Batı kültürü, bugün çağdaşlaşmasını Platon’un dediği gibi bu ozana borçludur. Homeros, İlyada destanında sözlü tarihe, edebiyata etkisi ne kadar büyükse, söylenceleri arasında toplumların doyumsuzluğunu, bencilliğini anlatmada da o kadar büyüktür” der.

***

Apollon’un oklarının hastalıkları uzaklaştırdığına inanıldığı için, özellikle vebadan ve koleradan korunmak için kentlerin giriş kapılarına okçu Apollon’un heykelleri dikilirmiş.

Antik Troas Bölgesinin güneybatı köşesinde Assos ve Aleksandreia Troas Antik Kentleri arasında yer alan Apollon Smintheus, Büyük İskender'in istilalarıyla başlayan, Antik Dünya’da Grek etkisinin doruğa ulaştığı dönem olarak adlandırılan Hellenistik dönemin, en önemli kutsal alanlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

Kutsal alandaki tapınak, su depoları, Roma hamamları, kutsal yol, ve diğer kalıntıların çoğu Hellenistik ve Roma dönemlerine ait.

Bu kutsal alanın antik çağda Troas bölgesi halkları kadar, Ege dünyasının birçok yerinden de kehanet için gelen insanlara hizmet ettiği yazılı kaynaklarda belirtilmiş.

***

Kutsal alana ismini veren Apollon Smintheus’un, nam-ı diğer “Farelerin tanrısı” nın önemi, M.Ö. 8.yüzyılda yaşamış ünlü ozan Homeros’un Troia (Troya) Savaşlarını anlattığı İlyada Destanının ilk satırlarında ortaya çıkıyor.

Edebiyatın ilk eserleri arasında sayılan, Antik Çağ’da yaşamış İyonya’lı Ozan Hemeros’un Troya savaşını anlattığı İlyada, Troya Savaşının dokuzuncu yılında, 24 bölüm olarak yazılmış ve 16.000 dizeli bir destan.

Bu savaş, yunan mitolojisinde Troya prensi Paris’in, Sparta Kralı Menelaos’un güzeller güzeli karısı Helen’i kaçırmasıyla başlar. Akalar, bu olay üzerine Anadolu’daki Truva kentine saldırır. 10 yıl sürecek bir savaş başlamış olur.

***

Burada, İ.Ö. 5000 civarına tarihlenen bir prehistorik yerleşime ait kalıntılar tespit edilmiş. Antik yunan dünyasının en dikkat çekici yapılarından olduğu vurgulanıyor.

Apollon Tapınağının ön ve arka cephesinin her birinde sekiz, her bir uzun kenarında ise 14 adet sütun yer alıyor. Tasarımında, Hellenistik dönemin mimarlarından olduğu belirtilen, Hermogenes’in etkilerinin görüldüğü belirtilmiş. Bu bilgiye de, Antik ve arkeolojik bilgiler sayesinde erişebiliyoruz. (Hermogenes’in ne doğduğu kent, ne de yaşadığı tarihler net şekilde bilinmiyor)

Dört yanı toplam 44 sütunla çevrili tapınağın iç kısmı sırasıyla; Ön oda, kült heykelinin de bulunduğu kutsal oda ve arka oda olmak üzere üç ana bölümden oluşmakta.

***

Tapınağın inşa malzemesi olarak üç farklı tür taş kullanılmış. Yapının temelleri, yöreye özgü volkanik tüf taşı ve üzerine andezit blokları kullanılarak inşa edilmiş. Temelin üzerinde yer alan mimari ögeler, mermerden yapılmış.

Tapınağı çevreleyen mermer sütunlardan her biri, üst üste konmuş yedi tamburdan oluşmakta. En üstte yer alan yedinci sütun tamburları kabartma bezemeler. Anadoluda nadir görülen bu figürlerle bezeli sütun tamburlarında boğa başı, çelenk süsleri, ve İlyada destanında anlatılan mitolojik sahneler betimlenmiş.

***

Lao Tzu’nun dediği gibi; “Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile tek bir adımla başlar”

Bir adım atıp, gideceğim, göreceğim yeri gördüm. Ancak, anlatmak istediğimde anladım ki yolculuğum bitmemiş. Tarihin, destanların, tanrıların, savaşların içinden, Homeros’un İlyada destanının içinden çıkamıyorum.

Ne dersiniz? Haydi, yola çıkmanın tam zamanı...

Sevgiyle kalın

semint.jpg

DÜNYANIN EN BÜYÜK SAVAŞÇISI

Heykeltraşlık açısından Apollon Smintheus tapınağının, İlyada destanına konu olan Troya Savaşlarına ilişkin mitolojik olayları betimlenmesi, ilk kez karşımıza bu şekilde çıkması açısından oldukça kıymetli.

Bu sahnelerde; Troia şehrinin son kralı olan yaşlı Priamos’un oğlu Hektor’un, Akhilleus’un can dostu Patroklos’u öldürmesi ve bundan dolayı Akhilleus’un öfkelenmesi yer alır. Akhilleus, Peleus ile su tanrıçası olan ve İlyada destanında “Gümüş Ayaklı” olarak anlatılan, Thetis’in oğludur ve dünyanın en büyük savaşçısı olarak kabul edilir. Patroklos’un ölümünün ardından, Thetis’in tanrı Zeus’tan oğlu için yeni silahlar istemesi de burada sahnelenen olaylar arasındadır.

Akhilleus ile Hektor’un kavgası ve Hektorun öldürülmesi,

öldürülen Hektor’un Akhilleus tarafından arabasına bağlanarak Troya surları çevresinde sürüklenmesi,

Priamos, Hekabe, Kassandra ve Andromakhe ile tanrı Apollon’un surlardan bu olayı seyredişi,

Hektor’un karısı Andromakhe’nin kocası için yas tutma sahnesi gibi, destanın önemli anlarını temsil etmesinden dolayı, Apollon Smintheus tapınağı, Antik yunan heykeltraşlık sanatı içinde de önemli bir yere sahip.

***

Sütunların üzerinde üst yapı elemanları olarak, kiriş işlevi gören başbatan, friz adı verilen ve üzerinde troia savaşlarının betimlendiği kabartmalı bloklar yer alıyor. Ön cephe yaklaşık 18 mt. yükseklikte olup, tapınağın görünen yüzeyleri Marmara Adasından (Prokonnessons) adasından getirilen beyaz mermerden yapılmış.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Sevim Güney Arşivi