Takviye gıda da ne demek?

Ekran başında oturup bir şeyler izlerken, araya giren ve dakikalar süren reklamlara dikkat kesildim. Zaten uzun zamandır eczane raflarında da, kişisel bakım ürünleri satan yerlerde de bol miktarda çeşit görüyorum. Hatta bu ürünleri internetten de sipariş edebiliyorsunuz.

Eee ne var bunda diyeceksiniz ama, bebeklerden çocuklara, yetişkinlere kadar takviye edici ürünlerin reklamı size de tuhaf gelmiyor mu?

Neden sağlıklı beslenme programı yerine bu ürünleri hayatımıza sokuyoruz? Balık yağı almak yerine, neden bol bol balık tüketmiyoruz?

            ***

Ardı ardına verilen reklamlarda, balık yağından tutun, değişik değişik vitaminlerin ve takviye gıdaların reklamı veriliyor. İnsanlar bunları alıp tüketirken, çocuklarına verirken nasıl rahatsız olmuyorlar diye merak ediyorum. Üstelik fiyatları da ciddi pahalı. Örneğin bir ürünü inceledim, 250 ml’lık olanın ücreti 350-450 lira arasında değişiyor.

Konuyu merak edenler için Tarım ve Orman Bakanlığı sitesini inceledim. Sitede bu tür ürünler için, tüketici bilgi bülteni var. Bir iki madde yazayım;

-Cinsel performans arttırıcı, hastalık iyileştirici, kilo aldırıcı-verdirici hiçbir ürüne onay verilmez.

-Bebek ve 4 yaş altı küçük çocuklar için takviye edici gıda üretilemez, piyasaya sunalamaz.

Ve alacağınız bu ürünlerin üzerindeki etiketleri dikkatle incelemeniz tavsiye ediliyor.Üzerinde mutlaka takviye edici gıda onay numarasının olması, tavsiye edilen günlük porsiyon uyarısı, çocukların ulaşamayacağı yerde saklanması gerektiğinin belirtilmesi gerekiyor.

Ben bu tür takviye gıdalara maalesef pek sıcak bakamıyorum. Ancak illa tüketmek istiyorsanız, Tarım ve Orman Bakanlığının onay verdiği ürünler arasında olup olmadığını dikkatle inceleyin derim.

            ***

Yaklaşık bir yıldır ev hapsimiz aralıklı olarak sürüyor. Bu süreçte ben en azından daha sağlıklı bir beslenme şekline geçtiğimi söyleyebilirim. Malum, dışarıda lokantalar, kafeteryalar kapalı. Dışarıda olur olmaz şeyleri tüketmek yerine ev yemeklerine yönelmekte fena olmadı bu süreçte.

Özellikle kısıtlamalara yaşından dolayı daha fazla maaruz kalan kesim bu süreçte biraz kilo aldığını söylüyor. Şimdi kilodan yakınanlara bir kaç şey önermek isterim.

-Evde rahat rahat oturmak adına genellikle eşofman veya taytlar giyiliyor. Tehlikenin büyüğü buradan başlıyor. En azından haftanın bir kaç günü normal pantolon ve eteklerinizi giyin. Böylece bedeninizi denetlemiş olursunuz.

-Can sıkıntısından sık sık buzdolabına gitmeyin. Ben de gidiyorum ama benim buzdolabımın dışı içinden dolu. Fotoğraflar, farklı yerlerden magnetler, sevdiğim şiirler vs...Yani dolabın yanına gidip iki şiir okuyup, fotoğraflara bakıp, bir bardak su içip geri dönüyorum.

-Su demişken, bol bol tüketin. Ancak ben kendi deneyimlerime dayanarak şunu söyleyemeliyim. Yemeklerle birlikte su veya başka içecekleri içmeyin. Ya yemek öncesinde veya sonrasına bırakın.

-Kendi başınıza kilo veremiyorsanız, mutlaka bir beslenme uzmanına başvurun.

-Ufak ufak fiziksel egzersizler yapın.

Unutmayın, yine yaz gelecek. Arada mayolarınızı, bikinilerinizi giyin ve aynaya bakın. Eminim çıkmış bir göbek sizi hiç mutlu etmeyecektir.

Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi