Nas’ss yani!

Yepyeni bir güne uyanan adam, yola çıkmak üzere sessizce hazırlandı. İşe rahat gidip gelmek için ikinci el bir araç almıştı. Eşi, “Ne yapacaksın arabayı bey. Bari birikimimizin üzerine biraz daha koyup ev alsaydık, şu kiradan kurtulsaydık” demişti. O da,“Nas var hanım” diye cevap vermişti. Hanımı da onun yanlış bir şey söylediğini sanıp “Nas’ss yani?!” diyerek kıkırdamıştı.

Yıllardır ev alabilmek için biriktirdikleri üç beş kuruş günden güne eriyordu. Zaten bir süre önce de ellerindeki döviz cinsi paraları da “memleketin bekası” adına bozup, Türk Lirasına çevirmişlerdi. “Biraz daha tasarruf edip, bütçemize uygun bir ev bulduğumuzda, arabayı da satıp alırız hanım” diyordu.

***

İkinci elden aldığı aracına binmeden evvel bir börekçiye uğrayıp iki poğaça aldı. Poğaçaların bulunduğu poşeti açtı. İçindeki peçeteyi dizlerine koyup, birini yemeye başladı. İş yerine varıncaya kadar kahvaltısını da bitirmiş oldu. Kafası allak bullaktı. Her şeyin fiyatı hızla artıyordu, evin masraflarını tek başına karşılamak hiç kolay değildi. Aslında iki yıl öncesine kadar eşi de çalışıyordu. Ancak çocuklarına bakıcı bulamadıklarından, buldukları elemanlar da kazanacağı paradan çok maaş istediklerinden işinden ayrılmak zorunda kalmıştı.

***

Evde oturmak zorunda kalan eş ise market market dolaşarak saatleri tüketiyordu. Önce boş boş marketleri dolaşıyor, fiyatları inceliyor sonra da üşenmeden birinden diğerine mekik dokuyordu. Sosyal hayat diye bir şeyleri kalmamıştı. Komşuları ile ayda bir defa yaptıkları günler de yalan olmuştu zaten. Yüksek enflason sebebi ile artan fiyatlardan dolayı, ne bakmayı çok sevdiği moda dergilerini alabiliyor, ne de doya doya alışveriş yapabiliyordu. Şimdilerde bırakın alışveriş yapmayı, eskimiş giysileri tamir edip yeniden giyiyordu.

Elbet bu günler de geçecekti! Türkiye Yüzyılı derken herhalde yalan söylemiyorlardı...

***

Maraton koşucusu gibi dolaştıktan sonra, yorgun argın eve attı kendini. Aldığı bir kaç sebze ile akşam yemeği hazırlamaya başladı. Neyse ki henüz mutfaktan çok kısmak zorunda kalmıyorlardı.

Akşam işten yorgun argın gelen erkek, hanımına yemekte ne var diye sordu. “Bamya var bu akşam” cevabını aldıktan sonra yüzünün asıldığını farkeden adama, eşi “kilosu kaç lira biliyor musun? O yüzünü ekşittiğin bamyanın kilosu yüz lira olmuş, sadece yarım kilo alabildim” deyince adam şaşkınlıkla “Nas’ss yani?!”dedi.

Günler birbirini kovalıyordu. Günler, haftalar, aylar geçti...

***

Yepyeni güne uyanan adam, sessizce hazırlandı. Eşi; “hayırdır bey, daha erken değil mi yola çıkmak için?” diye sordu.”Hanım, hanım” dedi. Benzine çok zam geldi, bundan böyle toplu taşıma ile gideceğim” diye cevap verdi.

Hanım; “Nas’ss yani?” dedi ama, bu defa kıkırdamadı. Oysa bir süre önce haberlerde her yerden petrol fışkırdığını söylemişlerdi. Bir de haberlerde tüm dünyada petrol fiyatları düşüşteydi!

***

Adam yola koyuldu. Yine börekçiye uğradı ama bu defa iki değil, sadece bir poğaça aldı.

Bineceği toplu taşıma aracında oturacak yer bulabilmek için hızlı hareket etmek zorundaydı. Neyse ki bir koltuğa atabildi kendisini. Poşetin içinde peçete aradı, bulamadı. “Nas’ss yani” diye söylendi. Ee malum, artık kağıtlarda çok pahalıydı. Hatta bir çok tuvalette bile kağıt havlu, tuvalet kağıdı bulunmuyordu.

Türkiye Yüzyılı diye geçirdi içinden...

Sebze meyve bile alınamaz olmuş, et ve süt ürünlerine ulaşmak epey zor. Evden işe, işten eve...Sabahları aldığı iki poğaça bile bir taneye düşmüş. Üstelik yakında okullar açılacak, haberlerde kayıt parası olarak yüklü meblağlardan bahsediyorlar. Ev sahibi de kiraya epey yüklü bir zam yapmıştı. Ya gelen vergilere ne demeli?! Bırak artık tasarruf yapmayı, tasarruf ettiklerinden yemeye başlamışlardı.

O sırada elindeki telefondan haberlere baktı. Faizler tarihte görülmemiş şekilde bir çırpıda yükseltilmişti. Gözleri faltaşı gibi açıldı. “Nas’sss ya” dedi.

Paraları pul olmuştu. Ev sahibi olmak için arttırdıkları para ile artık kümes bile alamayacaklardı. Ellerindeki tek yatırım o binemedikleri ama sürekli vergilendirilen araba olmuştu.

Haberlerin devamına baktı. “Bu yıl değil ama iki yıl sonra enflasyon tek haneli rakamlara inecek”

Nass yani?!

Otobüsün camından uzaklara baktı adam.

“Keşke”dedi, “keşke imkanım olsaydı da geriye dönseydim, o mührü elime yeniden verselerdi!”

Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sevim Güney Arşivi